English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just like you wanted

Just like you wanted translate Turkish

604 parallel translation
Just like you wanted it.
Tıpkı senin istediğin gibi.
Look, nice and steady just like you wanted it.
Tam senin istediğin gibi hiç kımıldamıyor.
Just like you wanted, right?
Aynen istediğin gibi, değil mi?
A CADDY, JUST LIKE YOU WANTED.
Bir cadillac, aynen senin istediğin gibi.
Well get a couple of babes, just like you wanted.
Tıpkı senin istediğin gibi, piçlerle bir çift oluruz.
Just like you wanted.
tıpkı istediğiniz gibi.
Just like you wanted.
Tam istediğin gibi.
Looks like your brother died, just like you wanted.
Görünüşe göre kardeşin tam da senin istediğin gibi öldü.
Two million dollars in unmarked bills, just like you wanted.
Dediğin gibi seri numaraları alınmamış iki milyon dolar.
I was just gonna try and make things better, and, like, apologize, and just wanted to let her know that I didn't, you know, I didn't want to screw anything up or make anything awkward for her.
Aramızı iyileştirmeye çalışacaktım sadece, özür dilemek gibi ve yalnızca ona hiçbir şeyi batırmak veya hiçbir şey için zorluk çıkartmak istemediğimi söyleyecektim.
I wanted to look just like you.
Tıpkı senin gibi görünmek istedim.
Just like he says. He wanted to talk to you.
Dediği gibi, seninle konuşmak istiyordu.
Now just leave quietly like the little gentleman you've always wanted to be.
Şimdi, her zaman olmak istediğin bir beyefendi gibi buradan sessizce git.
I wanted you to destroy my portrait... just like I destroyed all my photographs.
Resmimi yırtıp atmanı isteyecektim tıpkı kendi fotoğraflarıma yaptığım gibi.
I just wanted you to see what they look like. That's all.
Sadece nasıl göründüklerini görmeni istedim, hepsi bu.
I wanted you like a schoolboy who has just seen the most desirable woman he can remember.
Hayatında gördüğü en hoş kadını arzulayan bir liseli gibi, istedim seni.
Just like you, right? You've already pocketed two checks... and if I wanted the formula I'll have to give you mine too.
İki çeki cebine indirdin zaten formül için kendi çekimi de sana vermem gerekir.
I just didn't feel like telling you what you wanted to know, that's all.
Sadece öğrenmek istediğin şeyleri anlatmak içimden gelmedi, hepsi bu.
Just like you, I wanted to rid the martial world of a mole.
Ben de senin gibi Kötü insanları elemine etmek istiyordum!
You wanted to use her as you please, just like these girls.
Onu istediğin gibi kullanmak istiyordun, tıpkı bu genç kızlar gibi.
There's a lot of people at the Committee just like you who wanted to tell the truth but some people wouldn't listen.
Komite'de sizin gibi birçok insan var gerçekleri söylemek isteyen. Ama bazı insanlar onları dinlemiyorlar.
Maybe it's been so long since you seen a man you wanted you just done forgot what it feel like.
Belki de istediğin bir erkeğin olması o kadar eskidendi ki nasıl hissettiğini unuttun.
Just like you always wanted.
Her zaman istediğin gibi.
I wanted to say, "Wouldn't you just like to know, big boy?"
Kendisine "Hemen bilmeyi istemez misin, koca oğlan?" diye sormak isterdim.
Well, but you complained about your broken sofa and you don't like your old furniture and I just wanted to give you something.
Tamam ama bozuk koltuğundan şikayetçiydin ve eski mobilyalarından memnun değildin ve ben de sana bir şey vermek istedim.
I just wanted to give you a hug, Ray. I just felt Like giving'you a hug.
Sadece sarıImak istemiştim, Ray içimden gelmişti.
Just like they wanted you.
Aynen seni istedikleri gibi.
Would you be mine Could you be mine I have always wanted to have a neighbour Just like you
"Benim olacaksın, benim olacaksın... her zaman bir komşum olmasını istemiştim... tam senin gibi olmasını istemiştim..."
They were important to grandma, who wanted... to save them from the bombing, just like she wanted to save you or uncle Umberto.
Seni veya Umberto amcayı korumak ister gibi onları bombadan sakınmak isteyen büyükannen için önemliymiş.
I would have wanted him to be just like you.
Tipki senin gibi olmasini isterdim.
I just wanted to ask you what can a white person like me, who isn't prejudiced what can I do to help you and further your cause?
Şunu sormak istedim benim gibi ön yargısız beyaz bir insan size, davanıza yardım etmek için ne yapabilir?
I just kind of had a feeling like I wanted to be somewhere else, you know?
Benim sadece düşündüm bir his vardı. Biliyor musun? Başka bir yerde olmak isterdim.
He just wanted to know what you were like when you were a little girl.
Sadece çocukken nasıl biri olduğunu bilmek istiyor.
I just wanted you to get a little taste of what i  s like on the inside.
Sadece olayı içeriden yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmeni istedim.
You just sit down right here. In 48 hours, you're gonna know so much about sports you're gonna be like the son I always wanted.
Şimdi böyle otur. 48 saat sonra spor hakkında o kadar çok şey biliyor olacaksın ki, hep istediğim oğlum gibi olacaksın.
I wanted to talk to you, too, it just seemed like... you wanted help from everyone but me!
Seninle konuşmayı ben de istedim sadece benim haricimde herkesten yardım istiyor gibiydin!
People just like you who nobody wanted to believe.
Kimsenin onlara inanmadığı, aynı senin gibi insanlarla.
I'm sorry to just bust in on you like this, but I have the most wonderful news... and I wanted to come tell you personally.
Haber vermeden gelmek istemezdim ama sana harika bir haberim var. Ve bunu hemen iletmek istedim.
- I don't know. I guess I just... wanted you to like me.
Sadece benden hoşlanmanı istedim.
Or have you ever like seen somebody and, and you knew that if only that person really knew you... they would, well, of course, dump the perfect model that they were with... and, and realize that you were the one that they wanted... to just grow old with.
ya da birini sadece görmekten hoşlanacağını, ve sadece o insanın seni gerçekten... tanıdığını, şey, tabi ki, en mükemmel örneği boş ver onların beraber olup... ve... ve düşünsene sen onların seninle... yaşlanmasını istedikleri tek insansın.
- I just wanted to be like you.
- Sadece senin gibi olmak istedim.
Just like you always wanted.
Hep istediğin gibi.
I'll tell you what, it looked like Al Bundy wanted it just a little more than you.
Sana bir şey diyeyim mi JB, Al Bundy o turtayı senden daha çok istemiş.
You just wanted the money like everyone else.
Herkes gibi sadece parayı istedin.
I just wanted to shake your hand. Shake the hand. It's like, I saw you talk on TV the other day and the things you said- -
Geçen gün sizi TV'de gördüğüm gibisiniz, söylediklerin adamım, söylediklerin.
But I just wanted you to be proud of me like you were with Kenny.
Ben sadece, Kenny gibi, seni gururlandırmak istedim.
A lot of people like to say They won't take "no" for an answer. I just wanted you to know
Birçok kişi, hayır'ı bir cevap olarak kabul etmediklerini söylemekten hoşlanırlar.
First of all I wanted to ask, you look just like us.
Sormak istemiştim. Tam olarak öyle görünüyor.
I wanted my sister to maybe feel like you. T o walk down the street just once, feeling ample.
Kız kardeşime, senin gibi biri olmanın nasıl bir şey olduğunu anlama şansı vermeyi denedim.
I just wanted to do my job, and live my life like any normal person, but instead you've made everybody focus on my handycap all week long.
Sadece mesleğimi yapmak, normal bir insan gibi hayatımı sürdürmek istiyordum, ama bütün hafta herkesi hastalığıma odakladınız.
Your mom is here now just like you always wanted.
Annen şimdi burada, tıpkı her zaman istediğin gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]