Keep running translate Turkish
1,557 parallel translation
Just keep running!
Koşmana bak.
But if you keep running away, that's not gonna happen.
Ama kaçmaya devam edersen bu olmayacak.
You can't keep running from this thing.
Bundan kaçmaya devam edemezsin.
I needed them ten minutes ago. And don't expect Chloe to keep running interference for you.
Chloe'nin seni kurtaracağını da hiç sanma.
Let's keep running.
Koşmaya devam.
Gotta keep running.
Koşmam gerek.
I can't keep running away from that German fruit salad.
Alman meyve salatasından kaçıp saklanamam.
Keep running like a bitch!
Sızlanmaya devam et!
The way those two keep running off the AD's thought it'd be easier to listen to where they are.
Birbirleri ile konuşmalarına bakılırsa, iyi anlaşıyorlar gibi görünüyor.
Keep running that mouth of yours, I'm gonna take you in the back and screw you.
Böyle konuşmaya devam edersen, içeri götürür bir güzel sikerim, haberin olsun!
Keep running, Boo Boo.
Koşmaya devam et, Boo Boo.
- Keep running!
- Koşmaya devam edin!
I don't know how much longer I can keep running around like this.
Ne kadar süre bu şekilde devam edeceğim bilemiyorum.
Now, you can't keep running off.
Böylece beni bırakıp gidemezsin.
Ma, what you want me to do, keep running?
Anne, ne yapmamı istiyorsun? Sürekli kaçayım mı?
Even if you hear,'" lncoming, incoming,'" keep running.
"Geliyor, geliyor," dediklerini duysan dahi koşmaya devam et.
But I can't keep running.
Ama kaçmaya devam edemem.
And don't expect Chloe to keep running interference for you.
Chloe'nin seni kurtaracağını da hiç sanma.
So you keep running your nice little hotel, and leave the grown-up police work to me.
Onun için de siz güzel otelinizi yönetin, yetişkin işi polisliği de bana bırakın.
You guys want to keep running, fine.
Eğer hala kaçmaya devam edeceğiz diyorsanız, siz bilirsiniz.
I can't keep running to you every time I get scared.
Her korktuğumda sana koşup duramam.
Keep running!
Koşmaya devam et!
Keep running! Yes! Yes!
Koşmaya devam et!
I just keep running what happened through my head.
Kendi kendime, neler olduğunu düşünüp durdum.
But he sure can't keep running CTU.
Ama CTU'yu idare edemez.
- Then why did you keep running away, huh?
- O zaman neden kaçmaya devam ediyorsun, huh?
Why do you keep running like that?
Neden böyle koşup duruyorsun?
We keep running out for some reason.
Bir sebepten evde sosis bitip duruyor.
You get chased by a big dragon, but you keep running away from it.
Büyük bir ejderha kovalıyor ve sen hep kaçıyorsun.
Keep running. Keep running.
Koşmaya devam.Koşmaya devam.
Hey, listen. Keep the NS running at 150 an hour till I get up there, okay?
Ben gelene dek saate 150 NS vermeyi sürdürün.
Say you will keep the trains running.
İşleri yürüteceğini söyle.
You have to stop running away from them, or else they're going to keep finding you.
Onlardan kaçmaya bir son vermelisin. Nasıl olsa seni bulacaklar.
Shopkeepers keep a gun under the counter. Punks are running wild in the street.
Dükkan sahipleri tezgahın altında silah bulunduruyor.
- Keep the meter running.
- Taksimetreyi kapatma.
Keep on running, you filthy little hermit crab.
Kaçmaya devam et, seni küçük pislik torbası.
Keep the meter running.
Çalışır tut.
I keep the lights on, the water running, the heat running. See this?
Işığın yanmasını, suyun akmasını, ve ısınmayı sağlıyorum.
Probably made enough to keep MoKA running for years.
MoKA'yı yıllarca ayakta tutacak kadar para yapmış olabilirsin.
So believe it or not, I actually had to grip the sides of your sofa to keep me from running into the kitchen and grabbing a butcher knife and just stabbing them
Yani ister inanın ister inanmayın kanepeyi yanlarından tuttuğum gibi doğru koştum mutfağa bir de kasap bıçağı aldım elime...
How long can we keep the Underground running?
Onları ne kadar zamanda yeraltına alabiliriz?
Somebody's got to keep that surgery running while Dad is off gadding about.
Babanız boş boş gezerken, birilerinin muayenehaneye bakması gerekiyor.
I need to keep my business running.
İşime devam etmem gerek.
Good, because as you know, part of my job as administrator is to keep this hospital running smoothly.
Güzel. Çünkü bildiğin gibi, yönetici olarak işimin bir parçası da... bu hastanenin düzgün şekilde çalışmasını sağlamak.
Tests you would be running to keep an eye on it in the children?
Çocuklarda hastalığı gözlem altında tutmak için yapılan testler?
- He just... did whatever it took to keep things running.
- O sadece..... neye mal olursa olsun işleri devam ettirirdi.
While I'm in here, it's up to you to keep Meade running.
Ben buradayken, Meade'i sen yöneteceksin.
It took more than church donations to keep St. Mary's running.
Azize Mary'i idare etmek için kilise bağışlarından daha fazlası gerekiyordu.
We keep the clock running!
Süreye oynayın. Zincirleri değiştireceğiz.
Well, if she found out he was running a scam, maybe he grabbed her to keep her quiet.
Evet, adamın bir dümen çevirdiğini öğrendiyse adam onu susturmak istemiş olabilir.
We were hoping to keep this quiet until it was all over, but, two days ago, there was a terrorist attack on our imagination, and now our imaginations are running wild.
Herşey bitene kadar bunu saklı tutmayı umuyorduk ama... İki gün önce hayalgücümüze teröristler saldırdı. Ve şimdi hayalgücümüz kontrolden çıkıyor.
running 198
running out of time 23
running late 35
running around 36
running away 63
keep smiling 46
keep going 1982
keep your eyes on me 17
keep it simple 78
keep moving 877
running out of time 23
running late 35
running around 36
running away 63
keep smiling 46
keep going 1982
keep your eyes on me 17
keep it simple 78
keep moving 877
keep calm 126
keep your distance 85
keep up the good work 182
keep me posted 260
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep it a secret 17
keep your hands to yourself 16
keep it clean 38
keep it real 39
keep your distance 85
keep up the good work 182
keep me posted 260
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep it a secret 17
keep your hands to yourself 16
keep it clean 38
keep it real 39