Little pussy translate Turkish

I know some little pussy cats who aren't going to be so pretty when Titorelli is through with them.

Titorelli sizi bir sepete koyduğunda..

By Osiris and by Apis there's a dear pussy cat, off you go little pussy cat.

Osiris ve Apis adına burada tatlı bir kedicik var, git hadi tatlı kedicik.

You walk out with fucking creeps, lowlifes and degenerates and you sell your little pussy for nothing, man?

Sürüngenlerle, aşağılık heriflerle çıkıp kendini hiç uğruna satmak mı istiyorsun?

Do you feel it inside your little pussy?

Minik amının içindekini hissediyor musun?

That little pussy thing you carry around back there.

Bak burada ne taşıyor? Şuna bak.

You little pussy.

Amın feryadı.

My little pussy cat!

Benim yavru kedime ne oldu?

- I could use a little pussy about now.

- Biraz kuku alabilirim.

Tell us his name, you little pussy!

İsmi söyle bize, küçük ödlek!

"You know, I'd like a little pussy."

"Biliyor musun, küçük bir kuku istiyorum."

I always like a little pussy after lunch.

Öğle yemeğinden sonra hep böyle olurum.

That's a good little pussy cat. This is sweet Julius.

Benim tatlı kediciğim benim sevimli Julius'um.

Go ahead, you little pussy, do it.

Haydi, durma küçük serseri.

Would you like a little pussy?

Küçük bir kedicik sevebilir misin?

"My little pussy."

"Benim minik kedim."

" For you, my little pussy...

" Senin için, benim minik kedim,

I may as well touch a little pussy.

Seni yatağa atabilirdim de.

I escaped'cause I was missin'your nasty little pussy, baby.

Kaçtım çünkü senin o küçük poponu özledim.

And now, touch your little pussy with your little fingers!

Şimdi de minik parmaklarınla minik amına dokun bakalım.

Come on, you little pussy!

Hadi korkak herif!

You know, I'm lookin'for a little pussy like you to keep me warm at night.

Geceleri beni sıcak tutacak senin gibi oğlanları arıyordum.

Nice little pussy there, you see it coming.

İşte orada güzel bir kadın, geldiğini görüyorsun.

- You little pussy!

Üzgünüm. Seni amcık!

- Oh are you taking us to your little pussy house?

— Az kaldı. — Bizi küçük amcık evine mi götürüyorsun?

A little pussy off the street.

Bir sokak aşiftesiydi.

- Oh, little pussy.

İş idaresi.

Little pussy malanga, sometimes confused with fellow mobster big Pussy Bompensiero, had just returned from Florida... so it's gonna go down soon?

Ne yaparsın? Bu doktorlar televizyonda ki gibi değil. Doktor Kennedy, ben Tony Soprano, Corrado'nun yeğeni.

Fight back, you little pussy!

Dövüş, seni küçük kız!

A little golf at the Brentwood Country Club, a little booze, a little pussy.

Brentwood Şehir Kulübü'nde biraz golf, biraz içki ve kızlar.

How can a little pussy bitch like me hurt anyone?

Benim gibi ödlek bir kancık birisine nasıl zarar verebilir ki?

- Oh, Little Pussy.

- Ha, Küçük Pussy.

"Little Pussy" Malanga, confused with "Big Pussy" Bompensiero had just returned from Florida...

Bazen "Büyük Pussy" Bompensiero'yla karıştırılan "Küçük Pussy" Malanga Florida'dan döndü.

Oh, my little pussy.

Amım yanıyor!

My little pussy cat, what's up?

Şuna bak, gün ortasında şekerleme yapıyor.

You got all your rich pussy lined up, once-a-month tricks, a dip in the pool, a little tennis, and orgasm.

Tüm zengin karıları sıraya koydun, ayda bir takılıyor, havuza dalıp, tenis oynadıktan sonra orgazm yaşıyorsun.

A hot pussy little whore, who arrived down here looking for freedom.

Küçük amı yanan bir fahişe, buraya özgürlüğünü aramaya gelmiş.

Paulette... you sweet little piglet with that adorable pussy.

Paulette... Seni tapınılısı amcıklı küçük şirin domuzcuk.

- A little more myself, Pussy.

- Biraz daha kendimdeyim Kedicik.

I'm a little slow tonight, Pussy.

Bu akşam ağırdan aldım Kedicik.

A little bitty pussy.

Çok küçük şirin bir kedicik.

Her pussy was a neat, discreet little cleft... but as soon as the animal within... was roused by my caresses, it would stir... draw aside the silken curtain covering its lair... and become a carnivorous flower... a baby's mouth... greedily sucking my finger.

Vajinası, küçük sımsıkı bir yarıktı. Ama içindeki hayvan okşamalarımla uyanır uyanmaz harekete geçer inini saklayan ipek perdeyi kenara çeker ve etçil bir çiçek olurdu. Açgözlülükle parmağımı emen bir bebek ağzı gibi.

More chicks, more little girls, more pussy.

Daha fazla hatun, daha fazla küçük kız, daha fazla vajina.

A little lick and then to the pussy!

Minik öpücükler kondur, sonrada amcığına indir onu.

And now, my little Snowhite, I'll lick your pussy till the end!

Pekala minik pamukprenses, şimdi sıra o güzel amını... yalamama geldi.

You little fuckin'pussy!

Seni küçük korkak!

James has a pussy And Mommy has a pussy And Aunt Lil has a little, tiny pussy

James'in kukusu var ve Annenin kukusu var ve Lil teyzenin küçük, ufak bir kukusu var

That little girl from Salt Lake City... two-quart legs and two rubber titties. Loves electricity, but she burns off gas. Got a V-8 pussy and a cadillac ass.

Salt Lake City'li şu küçük kız iki-çeyrek bacağı ile iki lastik memesi var o elektiriği sever ama gaz yakar 8 valfli amı ve Cadillac gibi götü var.

You know all you wanted was that little fucking blonde pussy, anyway.

Tüm istediğinin sarışın kaltağı sikmek olduğunu biliyorsun, neyse.

Little pussy gnome.

Küçük amcık cüce.

All that boy did was hurt that little girl's pussy.

Çocuğun bütün yaptığı o küçük kızın şeyini incitmekti.

Poor little, poor little, lost pussy cat...

Zavallı minik, zavallı minik, kayıp yavru kedicik...