English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sixteen years

Sixteen years translate Turkish

165 parallel translation
Sixteen years before.
Onaltı yıl önce...
- Sixteen years.
- 16 yıldır.
Sixteen years after his first marriage two weeks after his first divorce Kane married Susan Alexander singer, at the Town Hall in Trenton, New Jersey.
İlk evliliğinden 16 yıl ve ilk boşanmasından da iki hafta sonra Kane şarkıcı Susan Alexander'la Trenton, New Jersey belediye sarayında evlendi.
Oh. The year I left, weren't you just sixteen years old?
Gittiğim yıl sen de onaltı yaşında değil miydin?
At the early age of sixteen years
16 yaşının başlarıymış
I'm a young Manchurian girl of sixteen years...
16 yaşında genç bir Mançu kızıydım.
Sixteen years of life in a convent leaves its mark on a young girl.
Onaltı yıllık manastır yaşamı genç bir kızın üzerinde izini bırakır.
Sixteen years.
- 16 yıl.
Sixteen years and not even a postcard.
16 yılda bir kart bile atmadın.
For sixteen years?
Onaltı yıl boyunca mı?
Sixteen years, and not a trace of her.
Onaltı yıl geçti ve ondan tek bir iz bile yok.
But the sixteen years are almost over.
Ama onaltı yıl neredeyse bitti.
After all, we've had her for sixteen years.
Yine de onaltı yıl boyunca bizimleydi.
I'm sorry, Hubert, but after sixteen years... of worrying, never knowing- -
Üzgünüm, Hubert, bilmeden, merakla geçen onaltı yıldan sonra- -
Tonight, we toast the future... with something I've been saving for sixteen years.
Bu gece, geleceğe ve onaltı yıldır sakladığımız şeyin şerefine içeceğiz.
For the first time in sixteen years, I shall sleep well.
Onaltı yıl sonra, ilk defa iyi bir uyku çekeceğim.
- Sixteen years a carpenter and mason.
- On altı yıllık marangoz ve duvarcı.
Then why did he wait sixteen years before he came this way?
Öyleyse buradan geçmek için niye on altı yıl bekledi?
Sixteen years it's taken me to get my money back.
Paramı geri almak 16 yıl sürdü.
Our son was born in a September night, a night not unlike tonight though tomorrow and sixteen years ago.
Oğlumuz bir Eylül gecesi doğdu, bu geceki gibi olmayan bir gece gerçi yarın oldu ya onaltı yıl önce.
Sixteen years?
On altı yıl mı?
Sixteen years ago you made a treaty with us.
16 yıl önce bizimle bir anlaşma yapmıştınız.
Sixteen years.
On altı sene oluyor.
- Sixteen years ago.
- 16 yıl önce.
Sixteen years, that's how long, sixteen years.
16 yıldır, oldukça uzun bir zaman 16 yıl.
The two of us, Captain Terrific and the Mad Doctor talking about reaching the stars and the bartender telling us maybe we'd had enough. Sixteen years.
İkimiz, Kaptan Mükemmel ve Çılgın Doktor yıldızlara gitmekten bahsediyorduk barmen bize bakıp "daha fazla içmeseniz iyi olur" demişti 16 yıl.
What's sixteen years?
Nedir ki 16 yıl?
Sixteen years old.
On altı yaşında.
Sixteen years of marriage and my wife still won't eat Chinese food.
On altı yıldır evliyiz ve karım hala Çin yemeği yemiyor. Bu çok saçma.
Sixteen years behind a bell and proud of it.
16 yıl çan kulesindeydim ve gururluyum.
Learn to your confusion that it is sixteen years ago since this man died in a shipwreck at sea with his wife and children when he was trying to save their lives from the persecutions in Naples and which caused the banishment of several noble families.
Şunu öğrenin de karıştırmayın... Bahsettiğiniz kişi öleli en az 16 yıl oldu. Pek çok soylu ailenin kaçmasına neden olan
Then, I guess it was sixteen years ago, one of his own generals killed Goroda and another stepped into his sandals.
Ondan sonra da, galiba on altı yıI kadar önce, kendi generallerinden biri Goroda'yı öldürdü ve bir diğeri yerine geçti.
- I was sixteen years old.
- Ben 6 yaşındaydım.
Sixteen years or more, no?
16 yıl veya daha fazla değil mi?
Sixteen years ain't gonna be long enough.
On altı yıl, bu hiç uzun değil.
Look at that, sixteen years old!
Şuna bak, on altı yaşında!
Sixteen years and you haven't changed a bit.
16 sene ve sen hiç değişmedin.
So I converted a bedroom.. .. and wait till you've been doing this sixteen years.
Ben de banyoyu dönüştürdüm bunu 16 yıl boyunca yapana kadar bekle.
Why do we have to travel halfway across the country to find this one sixteen years after he died?
Neden ülkenin yarısını aşarak öldükten on altı yıl sonra... böyle bir adamı bulmamız gerekti?
- Yeah, I know. Sixteen years is a modern record.
- Evet, biliyorum. 16 yıl çağdaş bir rekordur.
- Believe me, sixteen years... sixteen years worth of relief.
- İnan bana, onaltı yıl... İç rahatlatmaya değer onaltı yıl.
Almost sixteen years.
Neredeyse on altı yıldır.
Sixteen years ago, I forgot that.
16 yıl önce ben bunu unutmuştum. Siz de aynı şeyi yapmayın.
I breast-fed till I was sixteen years old... and still don't understand women.
Ben 16 yaşıma kadar emzirildim,..... hala kadınları anlamıyorum.
Sixteen years.
On altı yıldır.
I haven't seen her for sixteen years.
On altı yıldır onu görmedim.
- Sixteen, 17 years, I've kept out of things.
- 16, 17 yıldır olayların dışında kaldım.
And so, for sixteen long years, the whereabouts of the Princess remained a mystery.
Böylece, onaltı yıl boyunca Prenses'in bulunduğu yer, bir sır olarak kaldı.
Sixteen wonderful years.
Onaltı harika yıl.
Not one of them is yet twenty years old and youngest is only sixteen
Hiçbiri henüz yirmi yaşında bile değil. En küçükleri henüz onaltı yaşında.
For sixteen years.
13 yıldır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]