Stop the bleeding translate Turkish
715 parallel translation
We couldn't stop the bleeding.
Kanamayı durduramadık.
I'll stop the bleeding.
Kanamayı durduracağım.
It'll stop the bleeding for a while.
Bir süreliğine kanamayı durduracak.
Don, we'll have to stop the bleeding.
Don, kanamayı durdurmamız gerekir.
How come he didn't stop the bleeding?
Kanamayı niye durduramadı?
How come you didn't use collodion to stop the bleeding?
Kanamayı durdurmak için niye kolodyum kullanmadın?
I gotta find a place to stop the bleeding.
Kanı durduracak bir yer bulmalıyım.
Stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak.
Stop the bleeding, please
Kanamasını durdurmalıyız!
That'll stop the bleeding.
Kanamayı durdurur.
It'll stop the bleeding.
Kanamayı keser.
I tell you what, I'll stop the bleeding, but strictly speaking, I shouldn't even do that.
Kanamayı durdururum ama aslında bunu bile yapmamalıyım.
Are you trying to stop the bleeding?
Kanıyor mu?
As a mediator, or to stop the bleeding?
Ara bulucu olarak mı yoksa kanamasını durdurmak için mi?
This will hurt but it'll stop the bleeding.
Bu canını yakacak ama kanamayı durdurur.
I can't stop the bleeding!
Kanamayı durduramıyorum.
I'll stop the bleeding.
Kanamayı durdurayım.
Stop the bleeding.
Kanamayı durdur.
I'm just gonna put something here to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için şuraya bir şey koyacağım.
We must stop the bleeding.
Kanamayı durdurmamız lazım.
when Dr. Auster came out of Angela's room to say they couldn't stop the bleeding...
Auster kanamayı durduramadıklarını söylemek için... Angela'nın odasından çıktığında
So you used Leo's shirt to stop the bleeding.
Sen de kanamayı durdurmak için Leo'nun gömleğini kullandın.
The pressure should stop the bleeding.
Basınç kanamayı önleyecektir.
I've managed to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmayı başardım.
Oh Jesus, we've got to stop the bleeding!
Tanrım, kanamayı durdurmalıyız.
He's crippled in one knee because they couldn't stop the bleeding until a few years ago, when they came out with that new stuff.
Bir türlü kanamayı durduramadıkları için Bir dizi kötürüm kaldı,... bir kaç yıl öncesine kadar, ancak şu yeni şeyi getirmelerine kadar..
His spleen is injured, so I gotta go back in to try and stop the bleeding.
Dalağı yaralanmış, bu yüzden geri dönüp kanamayı durdurmaya çalışacağım.
Help me stop the bleeding.
Kanamayı durdurmaya yardım et.
Help me to stop the bleeding first.
Öce kanamayı durdurmaya yardım et.
the jars are plastic. we have to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
We can stop the bleeding, but you gotta take her to a hospital.
Kanamayı durdurabiliriz ama onu bir hastaneye götürmelisiniz.
We need to stop the bleeding. Hurry
Kanı durdurmalıyız.
Were you able to stop the bleeding?
Kanamayı durdurabildiniz mi?
We must stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
- Got to stop the bleeding first.
- Önce kanamayı durdurmalıyım.
We'll use them to stop the bleeding.
Bunları kanamayı durdurması için de kullanabiliriz.
They'll cut and sear and no one will be able to stop the bleeding.
Kesecek ve eti yakacaklar, hiç kimse kanamayı durdurmayı başaramayacak.
Give him a coagulation activator to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için pıhtılaşma etkinleştiricisi ver.
We need to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
We have to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
We just have to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
We've got to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmalıyız.
We can't stop the bleeding.
Kanamayı durduramıyoruz.
Try to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmaya çalış.
Something to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için bir şey yapmalıyım.
What if the bleeding doesn't stop?
Kanama durmazsa ne yapacağız?
... it started to bleed, then he passed out, but she prepared a compress to stop the blood, and then she stopped the blood, and when he woke up it was no longer bleeding.
Kanamaya başladı, sonra kendinden geçti, - - Ama o kanı durdurmak için bir tampon hazırladı, - - Ve kanı durdurdu.
That's funny. The bleeding won't stop.
Çok tuhaf, kanama durmuyor.
But they get it from thousands of different people put it through a lot of different filters and take out things and add things to it till all they've got is the clotting stuff that makes you stop bleeding.
Ama onu : binlerce farklı insandan alıp.. ... çok sayıda farklı filtrelerden geçirip içine birşeyler ekleyerek veya çıkararak..... içinde pıhtılaşmaya dair tüm herşey olacak şekilde kanamayı durdurmak için hazırlıyorlar.
Stop the bleeding. Ozzie, go to the bathroom.
Ozzie, banyodan ne bulursan getir
If It Doesn't Stop Bleeding... Well, Maybe Jim Can Take You Over To The Hospital.
Eğer kanama durmazsa belki Jim seni hastaneye götürebilir.
stop the car 663
stop the bus 85
stop the presses 25
stop them 234
stop the fucking car 22
stop the vehicle 17
stop there 206
stop the boat 29
stop the train 67
stop the car now 19
stop the bus 85
stop the presses 25
stop them 234
stop the fucking car 22
stop the vehicle 17
stop there 206
stop the boat 29
stop the train 67
stop the car now 19
stop the music 38
stop the truck 62
stop the van 27
bleeding 107
stop it 13041
stop here 153
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop the truck 62
stop the van 27
bleeding 107
stop it 13041
stop here 153
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop talking nonsense 52
stop complaining 83
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop talking nonsense 52
stop complaining 83
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop right now 76
stop moving 156
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop what 184
stop right now 76
stop moving 156
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop what 184