Twenty years translate Turkish
1,668 parallel translation
For the first twenty years of my life the biggest town I ever saw or hoped to see was Nassacity, Manitoba.
Yaşamımın ilk yirmi yılına kadar gördüğüm en büyük şehir Manitoba'daki Necessity idi.
Twenty years ago, this was a sleepy little town.
Yirmi yıl önce burası sakin bir kasabaydı.
Twenty years later, you pick a fight just so they'll sleep in the other room.
20 yıl sonra karıyı yan odaya yollamak için kavga ediyoruz..
Twenty years later, you walk in the door, "What a day at work!"
Yirmi yıl sonra içeri girer, "amma ilginç bir iş günüydü be!"
Twenty years later, bathroom door is wide open and you're screaming, "Bring the camera!"
.. ancak yirmi yıl sonra, banyonun kapısı sonuna kadar açık olur "kamerayı getirin..." diye bağırırsınız! "
Twenty years later, you're just hoping to gross them out.
oysa 20 yıl sonra, kuruyanı dökülsün diye çitileyip veriyoruz..
Ok, so what is he gonna get? Twenty years?
- 20 yıl mı yiyecek?
He IS an interesting man but isn't he too old for you? Father was twenty years older than Mamma.
O ilginç bir adam, fakat senin için biraz yaşlı değil mi?
In fact that is what I have always done. I have been writing about terrorism for the last twenty years or so.
öyleyse bu tanımı kabul edelim. ve aslında bu benim her zaman yaptığım şeydir.
For twenty years I've been bottled up at home, and they keep trying to marry me.
Yirmi yıldır tıkıldım kaldım evde, herkes evlendirmeye çalışıyor beni!
Carl Philipp Emanuel left the court twenty years later.
Carl Philipp Emanuel yirmi yıl sonra saraydan ayrıldı.
Twenty years after that stupid doughnut shop, and his fingers never smelled of anything but rat!
O salak çörekçiden 20 yıl sonra ve elleri fareden başka bir kokuya hasretti!
And even if you manage to stay out of jail, which we doubt, you'll spend the next ten to twenty years in and out of court.
Hapse düşmemeyi başarsan bile ki bundan şüpheliyiz,.. ... gelecek 10 ilâ 20 yılın mahkemelerde geçecek.
Five hundred dollars a night twenty years ago.
- 20 yıl önceydi.
This is Gangs of New York twenty years ago with Meryl Streep as Scorsese originally imagined it.
Bu Cameron Diaz'ın oynadığı New York Çeteleri değil. Bu Meryl Streep'in oynadığı orijinal New York Çeteleri.
It must be twenty years ago now. She succeeded in cultivating a very difficult blue rose.
20 yıl oldu yapılmasının çok zor olduğu söylenen bir mavi gül yapmayı başarmıştı.
And then, twenty years later, Karin got her memory back, and came straight back to you.
20 yıl sonra hafızası geri geldi ve hemen sana geri döndü.
It's murder, they put you away for twenty years here.
Bu cinayet, burada seni 20 yıl içeri tıkarlar.
- Twenty years in the dungeon it is.
- Zindanda yirmi yıl.
Who I haven't seen for twenty years
20 yıldır onu görmüyorum.
It's been twenty years since she left me
Beni terk ettiğinde 20 yaşındaydı.
Twenty years I have lived away from them
20 yıldır onlardan uzaktayım.
I haven't seen him for twenty years... not because he was serving the country... but because he left my mother and me to bring up his bastard son
Onu göremedim. Hem de 20 yıl boyunca. Ülkesine hizmet etmek istediği için değil.
My mother hasn't slept peacefully for twenty years
Annem 20 yıldır huzurlu uyku uyuyamıyor.
Will I forget the twenty years I spent like a widow?
20 yılımı bir dul gibi geçirdiğimi nasıl unutabilirim?
Twenty years, which will never return
20 Yıl, asla geri dönmeyecek.
Wounds twenty years deep do not get filled in twenty days, Ram
20 yılın yarasını 20 gün kapatamaz.
Doctor... twenty years in the CIA... nobody gets to see me unless I wanna be seen.
Doktor... CIA'de yirmi yıl... ben görünmek istemedikçe kimse beni göremez.
I worked for the CIA for twenty years.
Yirmi sene CIA için çalıştım.
Go after fifteen or twenty years. Hey! With me too!
15 yada 20 yıl sonra.
That he said nothing at all for twenty years.
Bu yüzden yirmi yıl hiçbir şey söylememiş.
I have been in the restaurant business for twenty years.
20 yıldır bar işindeyim, biliyorsun.
Twenty-five years.
25 yıl.
I have every death and every murder that's happened in here... for the last twenty some years.
Bende 20 yıldan uzun süredir burada olmuş tüm ölüm ve cinayetlerin kayıtları var.
CHARLES BUKOWSKI : I didn't have my first piece of ass until I was twenty - four years old.
"Eminim cüzdanımı amına sokmuşsundur!" dedim
For twenty-six years,
Alo?
Twenty-two years.
Ama 22 yıldır oradasın.
For 21 years you paid a contribution... and for that you should have received twenty-one tokens of affection.
21 yıl katkı payı ödedin ve bunun için de 21 puan önde olmalısın.
Twenty, 30 years, tops.
Yirmi, 30 yaş, üstleri.
Sure. I actually googled the personal histories of Ivy League valedictorians going back twenty-five years, and found some enlightening statistics.
Prestijli üniversitelerde veda konuşması yapan kişileri araştırdım ve çok aydınlatıcı istatistikler buldum.
Twenty-two years?
Yirmi iki sene mi?
Twenty-nine years old, single, brown hair, 5'5 ", medium build.
29 yaşında, bekar, kumral saçlı, 1.67 boyunda, orta yapılı.
Dinohyus died out about twenty million years ago, but its teeth can tell us what it ate.
Dinohayusun nesli 20 milyon yıI kadar önce tükendi ancak dişleri bize neler yediğini anlatabilir.
I haven't been able to see for twenty-five years, and the doctor said that I would go blind in seven years,... that I would have to retire.
Yirmi beş yıldır göremiyordum, ve doktorlar yedi yıl içinde kör olacağımı söylemişti... yani emekli olmam gereken yılı.
Twenty-seven years old.
27 yaşında.
Nineteen years old, almost twenty.
On dokuz yaşında, neredeyse yirmi.
Pete, you are aware that I personally have served this guy... twenty beers a day for the last 10 years, right? Hey, I was in Nicaragua, junior!
Bu adama son 10 yıldır günde yirmi bira verdim.
I hereby certify that Miss Dora Dominguez has worked for my family for twenty-eight years, always with faultless behaviour.
Bayan Dora Dominguez'in, aileme 28 yıl boyunca kusursuz bir şekilde hizmet versiğini tasdik ediyorum.
LAPA has been flying for twenty-two years.
LAPA, yirmi iki yıIdır uçuyor.
- Twenty-five years.
- Yirmi beş yıl.
It's gone up twenty percent in the last two years, because of the schools.
Değeri son iki senede yüzde yirmi arttı okullardan dolayı.
twenty years ago 50
years 15110
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years ago today 35
years together 37
years 15110
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years ago today 35
years together 37
years to life 41
years before 33
years of age 170
years old now 31
years on the job 27
years older 43
years apart 22
years now 204
years earlier 42
years of service 23
years before 33
years of age 170
years old now 31
years on the job 27
years older 43
years apart 22
years now 204
years earlier 42
years of service 23