Very good news translate Turkish

- very good news.

- Hem de çok iyi.

I've got some very good news for you.

Sana çok iyi haberlerim var.

I have very good news for you.

Benim size çok iyi haberlerim var.

- Not very good news, I'm afraid.

- Korkarım ki, haberler pek iyi değil.

Very good news, eh?

Efendim, bunu duydunuz mu?

That's very good news indeed.

Aslında bu çok güzel bir haber.

Good news. Very good news indeed, Mr. Spock.

Çok iyi bir haber var, Mr. Spock.

Oh, yes, some very good news, sir.

Oh, evet, bazı çok güzel habefler var, efendim.

Very good news.

Çok güzel haber.

I have learned that Judge Phillips will be hearing your case... And that is very good news!

Öğrendiğime göre davaya Yargıç Philipps bakacakmış ve bu iyi haber.

Your Honor, I have some very good news for you.

Sayın başkan, size güzel haberlerim var.

She has some very good news.

Vereceği güzel haberler var.

Well, I've got some very good news to tell you about her.

Şey, onun hakkında size vereceğim çok iyi bir haberim var.

Yes, sir. Some very good news.

Evet efendim, çok iyi.

Good news, very good news. You are here too, very good.

Ve ben ondan nefret ediyorum!

I'm going to have some very good news about our...

Müthiş haberlerim var, bizim...

Well, that's very good news.

Bu güzel haber.

This is very good news.

Bu çok iyi bir haber.

He seemed to indicate that it was very good news.

Verdiği izlenim haberlerin çok iyi olduğu yönündeydi.

Oh, Harriet! , this is very good news, indeed.

Oh, Harriet, bu harika bir haber.

- This is very good news.

Bu çok iyi bir haber.

And not very good news, I'm afraid.

Maalesef, onun için çok da iyi olmayan bir haber.

It really is very good news.

Gerçekten çok iyi bir haber.

I have very good news.

İyi bir haberim var.

Hey, that's very good news.

Hey, bu çok iyi bir haber.

That's very good news. Um -

Bu çok iyi bir haber.

I've got very good news for you.

- Zavallı insanlar. Sana iyi haberlerim var.

It's good news. It's very good news.

Çok güzel bir haber.

That's very good news.

Büyükanne, kimseye zarar vermeden döndüm! Bu çok iyi bir haber.

- That's very good news.

Haberler iyi desene.

We have very good news.

İyi haberlerimiz var.

I've very good news.

Çok güzel haberlerim var.

well, I have some very good news.

Çok iyi haberlerim var.

that's not very good news. yeah?

Hiç de iyi bir haber değil!

Being a bit wrong is very good news!

Birazcık yanılıyor olmak iyidir!

See, that's very good news.

Bak işte bu çok iyi haber.

So, Mr. Navorski, I have some very good news for you.

Bay Navorski size bazı iyi haberlerim var.

What news from the gaming table? Very good.

- Kumar masasından ne haber?

Thereupon he sends you this good news... that this same very day your enemies... the kindred of the queen... must die at Pomfret.

Bu arada size bir de iyi haberi var, bugün düşmanlarınız, yani Kraliçenin yakınları Pomfret'te ölecek.

My word, the news is very good, isn't it?

Tanrım, haberler çok iyi, değil mi?

That's good news, I've been very worried about you.

Bu iyi haber, senin için endişelenmiştim.

The good news is that Mr. Bennet underwent only very mild torture

İyi haber Bay Bennet orta ölçekli işkence gördü.

Very good news.

Haberler çok iyi.

The good news is I don't think it's the kind of list they keep you on very long.

Bence kimse bu listede uzun süre kalmıyordur.

The news is very good.

Haberler çok iyi.

Well, the good news would be that seven of you may be getting out of here very soon.

İyi haber nedir? Aranızdan yedi kişi birazdan buradan gidebilir.

Not good. This is very bad news.

iyi değil. bu çok kötü haber.

But the good news was that that knowledge wasn't very expensive because there were all those college students out there who'd been using Linux for a long time and were very familiar with it.

Neyseki iyi haber, Bahsettiğim bilgi çok pahalı değil! çünkü bir sürü öğrenci var dışarıda

- The good news is, it's very treatable.

İyi haber, tedavi edilebilir olması.

They say the good news is that there's no swelling of the brain. But they were very frank that he could just never wake up.

İyi haber olarak beyinde hasar olmadığını söylediler... ama ayağa kalkamayabileceğini söylerken çok kesindiler.

It may be good for the Enquirer, but I've worked very hard to build this paper into a respectable news source.

Enquirer için iyi olabilir. Fakat bu gazeteyi saygın bir yere getirmek için çok çalıştım.