English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ А ] / А ты знал

А ты знал translate Turkish

509 parallel translation
А почтальона ты знал?
Postacıyı tanıyor muydun?
А ты знал что Джессап занимается этим?
- Jessup'un bu türden... - Arthur. ... işler yaptığını biliyor muydun?
В те времена ты знал, где друг, а где враг.
O zamanlar bir şekilde nerede bulunduğunu biliyordun.
Откуда ты знал, что пулю получит он, а не я?
Ölenin ben değil o olacağını nereden bildin?
ƒа? Ќу а ты знал, что порой ведешь себ € как придурок?
Peki, o zaman sen de çoğu zaman aptal gibi davrandığını düşünmüyor musun?
Пап... а ты знал тех астронавтов в пожаре?
Baba... yanan astronotları tanıyormuydun.
А ты знал, что уже был один Джозеф Сталин?
Zaten Joseph Stalin diye biri olduğunu biliyor muydun?
А ты знал что у Марка Твейна был сын писатель?
Mark Twain'nin yazar bir oğlu olduğunu biliyor muydun?
А ты знал, что люди произошли от дельфинов?
Yunusların erkekler gibi geliştiğini biliyormusun?
А ты знал, Билл?
Ben bilmiyordum.
А откуда ты знал, где были русские?
Peki, Rusların yerini nasıl bildin?
А ты знал?
Hayır. Neden?
Ты думаешь, я не помню? Пап, а ты знал об этом?
Aradaki farkı biliyorum. Hatırlamadığımı mı düşünüyordun? Bunu biliyor muydun, baba?
А ты не знал?
Bu öyle bir iş işte!
А я хочу, чтобы ты знал.
Ama ben bilmeni istiyorum.
А я хочу, чтобы ты знал...
Bilmeni istiyorum ki...
- А ты не знал, что это сделала я.
- Benim yaptığımı bilmiyor muydun?
Ведь эта женщина - только твое прошлое. А если бы возникло нечто такое, чего ты не знал никогда, а только вообразил?
Başka bir şey gördüğünü düşün, deneyimlerinin dışında kalan, ruhunun gizli yerlerinde bile olmayan.
А я не знал, что ты сирота.
Senin bir yetim olduğunu bilmiyordum.
А я и не знал, что ты куришь.
Sigara içtiğini bilmiyordum.
Рoсс, знал бы я, чтo ты так oденешься, пoшел бы с тoбoй, а не с как-ее-там.
Ross, bu kadar şık olacağını bilseydim, seninle ben gelirdim... Adı ne?
А ты не знал, что мы не любим горячий чай.
- Böyle dövüşmeyi nerede öğrendin?
А ты не знал?
Nedenini biliyor musun?
А ты её знал?
Büyük annesini mi tanıyorsun?
- Правда? Да, а ты не знал?
- Bilmiyor muydunuz?
Сперва наперво, Мук, у тебя нет такого же брата. А если бы был, ты не знал бы как с ним сладить,..
Olsaydı ne yapardın bilemezsin...
А ты не знал?
- Dalga mı geçiyorsun?
А ты не знал? "
Bunu bilmiyor muydun? "
Скажи-ка мне, как бы ты себя чувствовал, если б знал, что жить тебе осталось полтора дня, а кое-кто принес бы тебе очень плохие новости?
Bir buçuk gündür ölüyken bir kötü haber daha duymak hoşuna gider mi?
А я знал, что ты не бросишь курить.
Ben de sigarayı bırakamayacağını biliyordum.
Ты знал, что ты сможешь положиться на людей из своей команды, потому что твоя жизнь - в их руках, а их жизни - в твоих.
Ekip arkadaşlarına güvenebileceğini bilirsin çünkü hayatın onların ellerinde ve senin hayatın da onların.
Пап, а Джессика говорит, что ты знал Энни в другой жизни.
Baba, Jessica senin Annie'yi başka bir yaşamdan tanıdığını söylüyor.
А теперь, сын, я хочу, чтобы ты знал.
Pekala, oğlum.
А я и не знал, что ты знаком с Люком Перри!
Luke Perry'i tanıdığını bilmiyordum.
А может, он не хотел, чтобы ты знал...
Belkide o bilmeni istememiştir.
Я буду работать в магазине натуральных продуктов, болтаясь в радиобудке, и крича, что я тебя знал, а ты будешь в свете рампы, вся такая прекрасная и в дерьме.
Whole Foods'da çalışıyor olacağım, Radio Shack'e takılıp seni tanıdığımı haykıracağım, sense ünlü, güzel olacaksın.
А ты что, правда, не знал, что она лесбиянка?
Lezbiyen olduğunu hiç anlamamış mıydın?
- Я тебе и говорю. Эй, ты должно быть знал, что-то происходит уже какое-то время, а?
Zaten uzun süredir böyle bir şey olmasından kuşkulanıyordun.
А ты знал, что он голубой?
Onun gey olduğunu biliyor musun?
Я не знал, что он собирался узнать... то, что ты умная, а я идиот.
Ama senin zeki ve benim ahmak olduğumu... öğreneceğini bilmiyordum.
Если ты не знал, то это у карты рубашка, а вовсе не рубчик.
Aklında bulunsun ona "kağıt kurdu" denir, "iskambil kurdu" değil.
А раньше ты этого не знал?
Zaten b unları bilmiyor muydun?
Ну а я то уж точно не знал, что это будешь ты.
- Sen olduğunu kesinlikle bilmiyordum.
А ты не знал, что у нее есть друг? Нет.
Bir erkek arkadaşı olduğunu bilmiyor muydun?
Я соблазнила тебя, а ты позволил, потому что знал, - со мной безопасно!
Hiçbir zaman beni sana ait olarak görmedin.
- А что, ты этого не знал?
- Bundan haberin yok muydu?
- А что, ты этого не знал?
- Evet, bundan habersiz miydin?
- Слэйтера я убил. А Дэйзи я не трогал. Хочу, чтобы ты это знал.
Slater'ı öldürdüm tamam ama Daisey'i ben öldürmedim, öldürmediğimi bilmen benim için çok önemli.
Вот именно! И ты совершенно опошлил это тем, что обманул Джорджию с кем-то еще, с женщиной, которую ты едва знал, ты лживая, жульничающая свинья-аа-а-а! ...
Şimdi de başka, hiç tanımadığın bir kadınla Georgia'yı aldatmanı, benimle aldatmanla karşılaştırarak önemsizleştirdin.
А ты знал.
Ama sen benim burada olacağımı biliyordun.
Ты знал, например, что вечером я встречаюсь с Рэйчел, а не с тобой?
Bu akşam senin yerine Rachel'la takılacağımı biliyor muydun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]