English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ А ] / А что ты ожидал

А что ты ожидал translate Turkish

48 parallel translation
А что ты ожидал от меня услышать?
Ne dememi bekliyorsun ki?
А что ты ожидал от нее?
Ondan ne bekliyorsun?
А что ты ожидал, Арти?
Ne bekliyorsun Arty?
А что ты ожидал, старина?
Ne bekliyordun dostum?
А что ты ожидал?
Ne bekliyordun ki?
А что ты ожидал?
Ne umuyordun?
А что ты ожидал, Нейт?
- Ne bekliyordun ki Nate?
А что ты ожидал?
- Ne bekliyordun?
- А что ты ожидал, мужик?
- Ne bekliyordun, adamım?
А что ты ожидал?
Ne bekliyordun?
Да, а что ты ожидал?
Ne bekliyordun?
А что ты ожидал, шоу?
Seni gördüğüme de sevindim Maggie. Ne umuyordun, geçit töreni mi?
А что ты ожидал - корзинку с фруктами за то, что снял с меня обвинение в преступлении, которое совершила ваша фирма?
Ne bekliyordun ki, şirketinin yol açtığı cinayet suçlamasını düşürdüğün için bir meyce sepeti mi?
А что ты ожидал найти, мышь?
Ne bulmayı bekliyorsun, fare falan mı?
А что ты ожидал здесь увидеть?
Ne görmeyi bekliyordun?
А что ты ожидал?
- Ne bekliyordun ki?
А что ты ожидал от этого района?
- Bu mahalleden ne bekliyordun ki?
А ты чего ожидал, что он войдет в комнату и просто пожмет тебе руку?
Onun ne yapmasını bekliyordun ki? - Yürüyüp seninle tokalaşmasını mı?
- А ты что ожидал?
- Ne yapacağımı zannediyordun?
А что ты от неё ожидал?
Ondan ne yapmasını bekliyordun ki?
- А ты что ожидал?
Peki, ne bekliyordun ki?
А что ты от него ожидал?
Ne yapmasını bekliyordun?
- А ты что ожидал?
- Ne bekliyordun?
А, что ты, блин, ожидал?
Ne dememi istiyorsun, be adam?
В первый раз - это я от неожиданности, когда ты заговорила о бюстгалтерах, а во второй - потому что не ожидал, что и сам заговорю о бюстгалтерах.
Evet, üzgünüm. İlk seferinde senin sütyenlerle ilgili konuşmanı beklemiyordum. İkinci seferdeyse kendimi sütyenler hakkında konuşurken bulmak bana biraz ağır geldi.
Сначала мне и в голову не пришло, ведь когда мы только познакомились... А потом... Не знаю, я не ожидал, что ты мне так понравишься.
Başta aklıma bile gelmedi, ama seninle tanıştığımda bilemiyorum, senden bu kadar hoşlanacağımı tahmin etmedim.
А ты что ожидал?
Ne bekliyordun ki?
Потому что, когда ты доберешься, может оказаться, что все не так, как ты ожидал, а я не хочу, чтобы ты разочаровался.
Çünkü oraya gittiğinde, işlerin senin düşündüğün gibi olmadığını öğrenebilirsin ve ben senin hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum.
А ты что ожидал найти? Пистолет.
Burada ne bulmayı bekliyordun ki?
А я и не ожидал, что ты поймешь.
Anlamanı beklemiyorum zaten.
А ты чего ожидал, что она будет жить здесь вечно?
Ne bekliyordun ki ömrünün sonuna kadar burada kalmasını mı?
А чего ты ожидал, что я буду работать бесплатно?
Ama sandığın şey şu ki, hepsini sana yüklemedim, değil mi?
А чего ты ожидал, Джонни? Что будешь газон у меня стричь?
- Ne bekliyordun Johnny, çimlerimi biçmeyi mi?
А какой реакции на то, что ты испортил дело, ты от него ожидал?
Davayı mahvettiğini öğrenince ne yapacağını sanıyordun ki?
А когда все это получишь, почувствуешь лишь недоумение, потому что ты не настолько счастлив, насколько ожидал.
Aslında bir kez o isteğine ulaşınca, kafan karmakarışık oluyor çünkü ulaştığın zaman düşündüğün kadar mutlu olmuyorsun. Sonra aynen şimdiki gibi oturup şöyle düşünüyorsun....... " Neden mutlu değilim ki?
Готова поспорить, ты не ожидал, что я потрачу деньги, а?
Sanırım o parayı harcayacağımı hiç düşünmemiştin, değil mi?
А я ожидал, что ты будешь честной.
- Ben de senin dürüst olacağını sanıyordum.
А что ты еще ожидал?
Başka ne bekliyordun ki?
А я не ожидал увидеть, что ты создаешь новое сообщество вампиров.
Ben de senin yeni bir vampir topluluğunun temellerini attığını görmeyi beklemezdim.
А чего ты ожидал? Что они тебя поблагодарят?
Ne diyeceklerini sanıyordun ki?
— А что ты от меня ожидал?
- Ne yapmamı bekliyordun?
А ты мельче, чем я ожидал, что странно, потому что ты знатно навалял своему инструктору по военной подготовке, хотя он далеко не слабак.
Düşündüğümden daha tıfılmışsın ki bu garip bir durum çünkü sizin subayı fena benzetmişsin adam da o kadar pısırık biri değilmiş.
А ты ожидал, что эти древние каналы были заполнены не имеющим запаха, психотропным газом, который проникает сквозь поры кожи, вгрызаясь в корни твоего разума, загоняя сознание само в себя, скручивая и путая его, пока оно не станет похожим на лабиринт?
Ya şunu da tahmin etmiş miydin o eski lağımın kokusuz bir psikotropik gazla dolduğunu gazın cilt gözeneklerinden nüfuz ettiğini zihni kökeninden kemirdiğini ruhu kendine karşı çevirdiğini bir labirentten farksız olana dek onu eğip büktüğünü?
А что ты от них ожидал, забрав их старшего партнёра и крупного клиента прямо из-под носа?
Ellerinden ortaklarını ve... en büyük müvekkillerini alınca... ne yapacakarını sanıyorsun?
А что? Ты не ожидал такого?
Ne yani, bocalar mıyım sandın?
Извини, а ты ожидал, что я буду вынашивать твоего ребёнка в женском приюте?
Affedersin çocuğunu taşırken sığınma evinde mi kalmamı bekliyordun?
А что ты от них ожидал, забрав их старшего партнёра и крупного клиента прямо из-под носа?
Adamların kıdemli ortağını ellerinden aldın. Ne yapacaklarını sanıyordun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]