Простите за вопрос translate Turkish

Простите за вопрос. У вас... есть любовник?

Kusuruma bakmayın... sevgiliniz var mı?

Простите за вопрос, но какое заболевание?

Sorduğum için kusura bakmayın, ama bana söylediğiniz hastalık tam olarak neydi?

Сэр, простите за вопрос. Я не нахожу номер вашей страховки.

Beyefendi, üzgünüm ama dosyada sigorta gözükmüyor.

- Простите за вопрос, но что если, не дай Бог, ей станет хуже или она потеряет много крови, что мне тогда делать?

Bayılırsa, yada ateşi çıkarsa yada aşırı kan kaybederse ne yapabilirim?

Простите за вопрос. Какую сумму я получила?

Özür dilerim, ama ne kadar para vardı?

Простите за вопрос, но ваш дядя ничего не говорил о донорстве органов?

Üzülerek soruyorum ama amcanız organ bağışı yapmış mıydı?

Простите за вопрос, но... что такой леди, как вы... здесь нужно?

Sorduğum için bağışlayın ama sizin gibi bir hanımefendi burada ne arıyor?

Простите за вопрос, но вы случайно не видели его без рубашки?

Sorumu mazur görün ama onu üstü çıplak gördünüz mü?

Простите за вопрос, но вы имеете какое-нибудь отношение к наркотикам?

Size bunu sorduğum için özür dilerim. Ama uyuşturucularla hiçbir alakanız var mı?

- Ладно, ладно, ладно. Послушайте, не поймите меня неправильно и простите за вопрос... не хочу напирать, но вы считаете себя счастливым человеком?

Bak, beni ilgilendirmez, ve sorduğum için affet, ve burnumu sokmam istemem, ama, kendini mutlu biri olarak görüyor musun?

Не поймите меня неправильно и простите за вопрос... не хочу напирать, но не мог бы этот самолёт лететь чуточку быстрее?

Beni ilgilendirmez, ve sorduğum için beni affet, ve burnumu sokmam istemem, ama bu uçak daha hızlı gidebilir mi?

- Простите за вопрос, мы просто пытаемся установить, знала ли она своего убийцу.

Bunu soracağım için üzgünüm ama saldırganını tanıyıp tanımadığını öğrenmeye çalışıyoruz işte.

Простите за нескромный вопрос, мне непонятно, почему фон Роден везде вас поддерживал перед императором?

Soruları bağışlayın. Sadece Roden'in sizi niye hep desteklediğini merak ediyorum.

Сколько Вам лет, простите за нескромный вопрос?

Bir sakıncası yoksa, yaşınızı öğrenebilir miyim?

И простите меня за вопрос, но что в этом приятного?

Sorduğum için affedersin ama bunun neresi komik?

Соммервил, проклиная отдел горновостей, стучится к большому Томми и говорит : "Простите за беспокойство, но у нашей газеты есть к вам вопрос."

Somerville de Tommy'nin kapısını çalıyor ve haber masasını öne sürerek diyor ki... " Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama masam sizin...

Простите за такой вопрос. Я интересуюсь этим поскольку являются хирургом. Я не хотел как-то...

Affedersin, omurilik cerrahı olduğum için soruyorum.

Отец, простите меня за вопрос, но где вы были, когда Клайв Купер был застрелен?

Peder, sorduğum için beni bağışlayın, Clive Cooper vurulduğu zaman neredeydiniz?

Не поймите меня неправильно и простите за бестактный вопрос... - Не хочу напирать...

Beni ilgilendirmez, ve sorduğum için beni affet, ve burnumu sokmam istemem,

Простите за беспокойство, но у меня вопрос насчёт вашей дочери.

Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kızınız hakkında bir soru sormam gerek.

Простите, за обман и принуждение, доктор Райфлер, но мы должны обсудить срочный вопрос.

Şangay mafyası tarzı getirildiğiniz için üzgünüm Dr. Reifler, Fakat aciliyeti olan bir mevzu hakkında görüşmemiz gerekiyordu.