Я не пойду translate Turkish

А туда я не пойду!

Ve oraya girmeyeceğim.

Дальше я не пойду.

Ben buraya kadar gelebilirim.

Я не пойду на это.

Yapmayacağım.

Я не пойду.

Gitmek bile istemiyorum.

Нет, я не пойду внутрь!

- İçeri girmeyeceğim.

Ладно, хорошо, я не пойду.

- Tamam, gitmeyeceğim.

Ага, домой я сегодня не пойду.

- Evet. Bu gece eve gitmeyeceğim.

Я не пойду туда.

Yokum ben bu işte.

Донна, я не пойду к Луису. Он никогда мне не поможет.

Bu yüzden endişelenmeyi bırakında bir çek yazmaya başlayın.

Я не пойду!

İlerlemiyorum!

Я не пойду туда.

- Ben dışarı çıkmıyorum.

- Я не пойду за тобой!

- Seninle gelmeyeceğim!

Нет, Джефф, я не пойду на это.

Hayır, Jeff, böyle bir şey yapmayacağım.

Если хочешь, я не пойду.

- Peki. Eğer gitmemi istemiyorsan gitmeyeceğim.

Но я не пойду.

Ama gitmiyorum.

И все мои замены заняты, так что если я не пойду, клинику никто не откроет.

Gitmezsem klinik açılamayacak.

На этот фильм я не пойду.

Ben bu filmi izlemiyorum.

Я не пойду туда в понедельник, пускай решают без меня.

Pazartesi gitmiyorum. Ben olmadan karar verebilirler.

Никуда я не пойду.

- Hiçbir yere gitmiyorum.

Ты сошел с ума, если думаешь, что я не пойду внутрь.

Seninle gelmeyeceğimi düşünüyorsan kafayı yemişsin demektir.

- Я не пойду.

- Gitmiyorum.

- Никуда я не пойду.

- Gitmeyeceğim.

Я не пойду.

Ben gitmiyorum.

- Я не пойду.

- Ben gelmiyorum.

Я ни за что не пойду к премьер-министру я к нему не пойду!

Ne olursa olsun Başbakan'a gitmeyeceğim.

- Простите? Я никуда не пойду, пока вы не увеличите меня!

- Büyütmezsen, şuradan şuraya gitmem!

Им нужно будет прислать национальную гвардию и команду спецназа, потому, что я никуда не пойду.

Milli muhafız ya da SWAT ekibi göndermeleri gerek çünkü ben hiçbir yere gitmiyorum.

- Знаешь, я, наверное, не пойду.

Ben gelebileceğimi sanmıyorum.

- Я с ней пойду ужинать.

Onunla yemeğe çıkıyorum.

Я больше на такое не пойду.

Başka bir soygun daha yapmam dostum.

Если не принесешь, я пойду в полицию и верну свою собаку.

Ve eğer parayı getirmez isen polise giderim ve köpeğimi, senden geri alırım.

- Я туда не пойду. - Вы должны.

- Hayır, yapmayacağım.

... и как только мне напишет человек, с которым я не общался с детства, я пойду найду его лично, и камеру возьму...

Sonra çocukluk dönemimden artık temasta olmadığım her kim olursa olsun benimle iletişim kurarsa, onlara Facebook üzerinden yanıt vermek yerine onları bulmak için kameramla birlikte bizzat yola koyulacağım.

Да я и не пойду.

Tamam.

Я с тобой в бар не пойду, красавчик.

Seninle bara falan gitmem ben yakışıklı çocuk.

Я никуда не пойду.

Hiçbir yere gitmiyorum.

Я никуда с вами не пойду.

Beni hiçbir yere götüremezsiniz!

- Я в этом не пойду.

- Giymeyeceğim.

Сейчас это повторится, так что, если ты не против, я пойду и проверю на прочность наш с тобой туалет. И знаешь что?

Altıma sıçtım.

Я никуда не пойду

Hiçbiryere gitmiyorum, Wes.

Потому и мое сердце, и мои внутренности знают, что если я пойду на сделку с Баффало, то не буду заморачиваться тем, кого выбрать в этом году.

Çünkü kalbim ve içgüdülerim Buffalo ile bu takası yaparsam bu sene seçim yapamayacağımı söylüyor.

Но если я на это не пойду, на этот раз защитить нас я не смогу.

Ama bunu yapmazsam bu sefer bizi koruyamam.

Выкуси, мразь. Никуда я с тобой не пойду.

Siktir oradan, seninle hiçbir yere gelmiyorum.

Я никуда с тобой не пойду.

Seninle hiçbir yere gitmiyorum.

Если ты не готов пойти в полицию и рассказать правду, тогда я пойду.

Polise gidip doğruyu söylemeye hazır değilsen, ben söylerim!

Не пойду я на нее.

Aptal panayıra gitmiyorum.

С ним я уж точно никуда не пойду.

- O adamla hiçbir yere gitmem.

Потому что я на грёбаном NBC, и сейчас пойду на грёбаную встречу, и они думают, что я пришёл на прослушивание, но это, мать его, не так.

Çünkü kahrolası NBC'deyim. Bir toplantıya girmek üzereyim ve benim kahrolası okumayı yapacağım düşünüyorlar ki ben onu yapmayacağım!

Тогда я встану и пойду, не прямиком к нему,.. ... но к его части комнаты.

Sonra ayağa kalkıp yürüyeceğim, direk ona doğru değil ama odasına gideceğim.

Я с вами не пойду.

Ben sizinle gelmiyorum.

Я туда не пойду.

- Ben oraya girmiyorum.