Kalk artık translate French
233 parallel translation
Kalk artık, haydi gel.
Lève-toi.
Kalk artık.
Vous devez sortir d'ici.
Sallanma da kalk artık!
Lève-toi!
Hadi, kalk artık.
Allez, lève-toi.
Kalk artık yataktan! Kalk lütfen!
Veuillez vous lever, je vous prie.
Setsuko, hadi kalk artık.
Setsuko, tu devrais monter maintenant.
Kalk artık!
- Cesse. Debout.
Haydi çocuklar, haydi Rocco, kalk artık uyan! Kar yağıyor kar yağıyor!
Faut se dépêcher.
Kalk da şuna bak! Haydi seni uyuşuk şey kalk artık!
Grouille-toi!
Govert kalk artık.
Il est temps.
Hadi, uyanın! Kalkın da pantolonlarınızı giyin! Hadi Jim, kalk artık!
Allez, on s'habille!
Litto, haydi. Kalk artık.
Littorio. debout ma puce.
Kalk artık üstümden.
Laisse-moi. - Dis-le!
Kalk artık!
Laisse-moi!
Hadi Mikey, kalk artık Mikey!
Mikey, debout. Mikey!
- Hadi Analise, kalk artık.
- Debout, Analise.
Haydi kalk artık.
Ne vas-tu pas te lever?
Richie... kalk artık.
Richie, debout.
Hadi, kalk artık.
Lève-toi.
Kalk artık, Christy.
Lève-toi, Christy,
- Kalk artık, geldik!
- On est arrivés!
Hadi, kalk artık.
Niki Larson!
Kalk artık!
Maintenant, tu vas te lever.
Kalk artık, arabanı sür ve... ölülerin kemiklerinin arasından kendine yol aç.
Lève-toi et mène ta charrue sur les os des morts.
Bu, kalkıp şunu kaldırmayı sana öğretir artık.
Ça t'apprendra à t'asseoir et à t'accrocher à ça.
İzin verirseniz.. .. ben artık kalkıyorum. Gençleri baş başa bıraksam iyi olur.
Si vous n'y voyez pas d'inconvénient, je vais vous laisser parler de ce dont parlent les jeunes.
Oh, Fanny, tanrı aşkına ayağa kalk! Kes şunu artık!
Allez lève-toi et calme-toi!
Artık kalkış sırasındasınız demektir. Size son bir bayrak çevrimi yapacağım.
Quand vous serez en position, je vous ferai un dernier signe.
Ayakların üstüne kalk bakalım. Uyan artık yoksa kafanı koparacağım.
Tu ferais mieux de te lever, sinon je te tranche la tête.
Hayatıma müdahale etmeye kalkıştı ve bundan artık son derece bıkkınlık geldi.
Elle a voulu intervenir dans ma vie.
14 yıldır oturup kalkıp günah işleyen Cleary kardeş artık ıstırabını dindirecek. - Şükürler olsun!
Le frère Cleary, pécheur de longue date, qu'il soit debout ou couché, va officier.
Bunca olmayacak şey biraraya gelince kimse kalkıp diyemez ki artık "Olağandır bunlar, nedenleri şudur, budur."
Avec tant de prodiges, nul ne dira : "Voici l'explication, c'est tout naturel."
Hadi bakalım beyler, uzatmayın artık, kalkın.
Allez, les fainéants. On arrête de râler et debout!
Başını belaya sokup da öfkesini dünyadan çıkarmaya her kalkışında başımızı çevirmemeliyiz artık.
Il est temps qu'on cesse de se taire dès qu'il blâme le monde pour les ennuis dans lesquels il s'est fourré.
- Hayır, Kalk artık!
Viens ici.
" Radyasyon tehlikesi artık ortadan kalkıyor.
Le danger des radiations sera éliminé.
Hadi, kalkın artık.
Debout.
Kalk artık.
Lève-toi.
Tembel çocuk, kalk artık.
Plus de branlette, on met ses chaussettes!
Tanrım, kalkın artık! Güneş üstünüze doğmasın.
Faut pas que le soleil vous voie dormir.
Götten gelir gelmez artık gizlemeye bile kalkışmadan, ikisi samimi biçimde dans ettiler.
Là, elle n'a plus rien caché, car ils ont tout de suite dansé tendrement ensemble.
- Kalkın artık, tembel teneke.
Ah!
15 dakikadır bekliyorum, artık kalkıyordum.
Depuis 15 minutes. J'ai failli ne pas vous attendre.
Kalk artık.
Allons-y.
Her neredeyseniz artık kalkın, çocuklar.
Debout, lá-dedans! Au jus, bande de petits salopards!
Schnizer, üstümden kalk artık!
Relevez-vous, vous allez me casser en deux.
Ayağa kalk. Şimdi gidiyorsun! - Yetti artık!
Lève-toi, tu fous le camp, c'est fini!
Artık mülkiyet sahiplerinden ve hissedarlardan oluşan bir milletiz ; yerinden kalkıp kendi işini kendi yapmasını bilen kadın ve erkeklerden oluşan bir millet.
Aujourd'hui, nous sommes une nation de propriétaires, une nation d'actionnaires, une fière nation d'hommes et de femmes qui savent sortir leur pouces et s'aider eux-mêmes.
Kalkın artık, efendim.
Il est temps de se lever, Monsieur.
Sabah kalkınca vücudumda tebeşirle çizilen bir yer var mı diye bakıyorum artık.
Je me lève et regarde mon corps pour voir si y a pas un dessin à la craie dessus.
Shizuku haydi artık kalk bakalım.
Shizuku, vas-tu te lever?
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36
artık gidebilir miyim 65
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36
artık gidebilir miyim 65