English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Ne diyeyim

Ne diyeyim translate Russian

506 parallel translation
- Ne diyeyim?
Найди его.
- Başka ne diyeyim?
- А что ещё?
Roy'un karısı, ne diyeyim, böyle olmamalı diye düşündüm.
Я подумала, что Вы не сможете стать, как бы... Хорошей женой Рою.
Beyefendi gelip sizi sorarsa ne diyeyim?
Боюсь, хозяин спросит, куда вы ушли.
Ne diyeyim ona?
Что ей сказать?
Ama sence konuklara ne diyeyim?
И что я должен сказать гостям?
Bu çiftçilere ne diyeyim, "Ben iflas ettim, siz buyurun" mu?
Эти поселенцы живут на моей территории. Мне кажется, я знаю, что им сказать : "Я унижен, но попробуйте ещё разок."
Ona ne diyeyim?
- Кто приятный? - Джет Ринк.
Peki size ne diyeyim?
- Как же мне вас называть?
Ona ne diyeyim, ben annesiyim.
Ключи у вас?
Ne diyeyim sana?
Куда вы это сливаете?
Dorothy'e ne diyeyim?
Что мне сказать Дороти?
Onlara ne diyeyim, General?
Что им сказать, генерал?
- Kolay gelsin ne diyeyim?
- Начинай давай!
Ne diyeyim, Orada ne yapar...
Неизевстно, чем он так занимается.
Ne diyeyim sihir bazen tutar, bazen de tutmaz.
Ну иногда магия действует, иногда нет.
Ne zaman enikleyecek? Bak ne diyeyim, bir hafta olacağına dair 5 dolarına bahse girerim Joe.
Вот что я тебе скажу, ставлю пятерку, что через неделю, Джо.
Bak sana ne diyeyim. Hangi gün olduğunu öğrenir öğrenmez evine gelir, sana söylerim.
Как только день станет известен, я прогуляюсь... и дам вам знать.
Bak sana ne diyeyim.
Я вот что тебе скажу.
Ona ne diyeyim efendim?
И что я ему скажу, сэр?
Ne diyeyim ona?
- Что ей сказать?
Ne diyeyim onlara, kilitlemelerini mi?
Что я должен был им сказать? Заприте ее?
Bak ne diyeyim, Charlie. Onları sorguya çağırdığım için geldiler.
Послушай Чарли они здесь потому что я вызвал их на допрос.
12 : 40 uçağıyla geri dönüyorum. Şirkettekilere ne diyeyim?
В 10 : 40 я улетаю в Нью-Йорк, что мне передать начальству?
Ona ne diyeyim?
Что мне сказать?
Onlara ne diyeyim?
Сказать им что?
Orada, orada. Ne diyeyim? Ne diyeyim?
Он здесь, что я ему скажу?
Ne diyeyim? Ne diyeyim?
Что мне сказать?
Ne diyeyim?
Что я могу еще сказать?
Bak sana ne diyeyim.
Знаешь, что я тебе скажу.
- Yav ben sana ne diyeyim?
- Послушай меня!
Ya ben şimdi ne diyeyim?
Что я могу теперь сказать?
Ne diyeyim bilmem ki.
Не знаю, что о вас и думать.
Ne diyeyim, bu harika bir şey Bob.
Ну, это просто здорово, Боб.
Sana ne diyeyim.
Очень умен.
Eğer seni soran olursa, ne diyeyim?
Что мне сказать?
Ne diyeyim ki?
Разве у меня есть выбор?
Güzelim, sana ne diyeyim?
- Крошка, я не знаю, что сказать тебе.
Ted Baker, sana ne diyeyim?
Пoслyшaй, Teд Бeйкep. Кaк тeбя лyчшe нaзывaть :
Ne diyeyim?
Скажу, что смогу.
Ne diyeyim? Hayır mı diyeyim?
Отказать ей?
Bak ne diyeyim.
Вот, что я вам скажу :
Daha ne diyeyim?
Что мнe eщё cкaзaть.
Dexter, Dexter, şimdi ne diyeyim?
Декстер, Декстер, что дальше?
Ne dersem diyeyim, ağabeyimi hapse gönderemezdim.
Как бы то ни было, я не могла позволить, чтобы моего брата посадили в тюрьму.
- Ne kadar diyeyim?
- А сколько?
Ne yani, onlara "sizinle arabaya binemem" mi diyeyim?
И что я должен сказать им?
Bugün şans eseri posta ofisine uğradım, bir merhaba diyeyim derken bil bakalım ne oldu.
Случилось мне сегодня заглянуть на почту, чтобы поздороваться... вот так вот.
Ve ben ne dersem diyeyim gülümseme.
И чтобы я ни говорил - не улыбайся!
Ne diyeyim? Olan olmuş, biten bitmiş bir kere.
Что сделано, то сделано.
Bir şey diyeyim mi Nicola pencereden dışarı bakıp, o paslı karavanı her görüşümde bana ne söylüyor, biliyor musun?
И вот что я скажу тебе, Николя каждый раз, когда я смотрю в окно и вижу там этот старый ржавый фургон знаешь, о чём я думаю?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]