English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / O da mı

O da mı translate Russian

7,922 parallel translation
O zaman da girişteki arkadaşım Tom beni uyarıyor.
Тогда мой друг Том предупредит меня.
Sadece o değil, sınıfımız da var.
Дело не в нем.
- O zaman Clayton'la ikinizin Chicago'da ona örtbas ettirdiğiniz şeyi öğreninceye kadar uğraşırım.
Тогда я продолжу копать до тех пор, пока не найду то, что вы с Клейтоном заставили его скрыть в Чикаго.
Sonra, eve siparişleri paketlemeye başladım. Hap paketlemeye benziyor, o yüzden onda da uzman gibi oldum.
Когда надо упаковывать заказы на вынос, это же как паковать экстези, тут я эксперт.
Washington'da zehirli atıkların arıtılmasını göz ardı eden karar verilirken o odada mıydınız?
В вашем присутствии принималось решение проигнорировать утилизацию опасных отходов в Вашингтонском округе?
Ve şimdi de sonunda sınırlar çizmeye başladım..... o da beni zalim ve kalpsiz diye düşünüyor.
А теперь... теперь, когда я, наконец, подвела черту, она думает, что я жестокая и бессердечная.
- Yani o kadar da kötü olamaz, haksız mıyım?
Мне она не кажется такой ужасной.
2'lerin üzerindeki isimlerin ise sabıka kaydına bakılması lazım, o da şu masada yapılıyor.
Имена с "2" нужно проверить на криминальную историю, что делается там
O zaman şüphesiz, isteğinizi neden geri çevirmek zorunda olduğumu da anlıyorsunuzdur Ticaret Bakanım.
Тогда вы без сомнений поймете... Почему я не могу помочь вам, министр торговли.
O kanı buraya getirir ve insanlarım onun tarafına geçerse yukarıda ki batakhane, Cielo Drive'a dönüşecektir.
Если он привезет ее сюда и переманит людей на свою сторону, этот дешевый бар наверху превратится в Сиело драйв.
O zaman içerisinde ya kalıp nutuk atmanı dinlerim ya da duş alırım.
и у меня есть время либо на твою лекцию, либо на душ.
Ninjutsu ve genjutsu yapamadığımdan sınavı da o yüzden başaramadım muhtemelen.
Я думаю... я не могу использовать ниндзютцу и гендюзтцу... поэтому я провалил тест...
Bütün o çocuklar da mı ezikti?
Все эти дети тоже неудачники?
Altı haftadır herhangi bir cinsel temas ya da o tür bir şey yaşamadım.
У меня никого не было уже давно.
O kadar da boş değilsin sanırım.
Может, ты и не пустышка.
Ama hala o alım satımları onayladığıma dair bir kanıtın yok bulamayacaksın da.
Но у вас всё ещё нет доказательств, что я дал добро на эти сделки, и никогда не будет.
Ona güvendim, o da güvenimizi kullanıp bizi sırtımızdan bıçakladı. Jessica, tahmin bile edemezsin.
Я ему доверился, а он использовал это, чтобы воткнуть нам нож в спину.
Dosya odasında da sana karşı o kadar soğuk davranmamalıydım.
И мне не стоило вести себя так с тобой в архиве.
Eğer onu hiç görmeseydim o zaman aşık olmazdım ve o da aşık olmazdı.
Если бы я его не встретила, то я бы никогда не влюбилась, и он бы никогда не влюбился.
- Arabadan atlamandan hemen önce "Ne ekersen onu biçersin" diye haykırışını da mı o hayal etti?
В её воображении также было, как вы кричали о карме прямо перед тем, как выпрыгнуть из машины?
Kendi karısı da aynen bu şekilde öldü. Gerçi o nöbet geçirmişti, ama... Aman Tanrım.
так погибла его жена ну, у неё был приступ, но... о, господи
O zaman kararın hakkında şüpheye düş. Burada büyük bir sızma olayını nasıl yaşadığımızı Avrupa'nın ve Birleşik Devletler'in güvenliğinin tehlikeye girmesini ve bunları düzeltecek en iyi kişinin ben olduğumu da açıkla.
Объясни, что мы перенесли крупный взлом здесь, и что он угрожает безопасности Европе и США, и что я, мать его, лучшая, кто может исправить это.
Daha ne yapayım? - O da doğru.
Ты прав.
Biraz da et koyayım o zaman.
Тогда... Я добавлю побольше мяса.
Tam da ona ihtiyacım olduğunda o lanet cadı nereye kayboldu?
Где же эта чертова ведьма, когда она мне нужна?
Bütün gecemi ve günümü alsa da o şerefsizi bulup bunu doğrulatacağım.
Если это займёт всю ночь и весь следующий день, я найду этого сукина сына и он всё подтвердит
O da seninle bu konuşmayı yaptı mı?
Он тоже что-то говорил?
Parçacık Hızlandırıcının yapılmasına bizzat yardım etmişti patladığında o da bundan etkilenmişti.
Фактически это он помог построить ускоритель частиц. и когда тот взорвался, он тоже пострадал.
Evet aldım ama ona söylediğim gibi o da bana sahte isim söylemiştir.
Но думаю, она мне соврала, как и я её.
Bu zamanda ya da diğerinde, tanıdığım en güçlü insan o.
Самый сильный человек, которого я когда-либо знал в это или любое другое время.
Ama arşivi ve kurulmasına yardım ettiğim ülkede vatandaşlık hakkım için verdiğim kavgayı kaybetme düşüncesi, seni kaybetme düşüncesi. O berbat federal tanıtımları ile... Dallas, Los Angeles ya da...
Но мысль о потере архива, проигрыше в борьбе за гражданство в стране, которую я, отчасти, основал, мысль, что потеряю тебя из-за какого-то повышения по службе и что ты уедешь, не знаю, в Даллас или Лос-Анджелес или...
Ya da o kız da olur sanırım.
Ну, наверное, и девчонка сойдет.
- O iyi. - İyi rahatladım. - Fakat o kadar da iyi değil.
Хоть я и люблю хорошую драку, даже если бьют меня, но придется обождать.
Çünkü öyle bir şey yapmadım. Nasıl oldu da herkes öğrendi o zaman?
Да, буду, потому что я этого не делал.
O kadar da kötü olmayabilir canım.
Не так уж всё и плохо.
O zaman mantıken Lucien'ın elinde olduğunu ya da nerede olduğunu bildiğini varsayalım.
Тогда, следуя логики, он у Люсьена или Люсьен знает, что его достать.
Sanki başka şansımız vardı da, Davina. Ya emrini yerine getiririz, ya da o mumunu üfler ve bizi kurda dönüştürürsün yani senin kölen sayılırız.
Мы выполняем твои приказания или ты задуешь свое свечу и мы превратимся обратно в волков, так что мы в значительной степени твои рабы.
O Clorgon Soykırımı hakkında hiç bir şey bilmiyor. Ya da 65.3432.23 / 14 olayları hakkında.
Он ничего не знает о геноциде Хлоргонов или о трагических событиях 65.3432.23 / 14.
O benim arkadaşım ve Hope'un da ailesi.
Она мой друг и семья Хоуп.
O halde sokağımda ki cesetler, onlar da mı korumanız?
И тела на моих улицах, это ваша защита, не так ли?
Donna, bu işi düzeltmenin tek yolu Jack Soloff'un yardım etmesi ve o da hayatta eski düzene dönmeyi kabul etmez.
Донна, я смогу отменить нововведение только с помощью Джека Солоффа, а он ни за что не откажется от предложения, которое его прославило.
Belki o sana yardım edebilir, ama bundan da emin değilim.
Он мог бы помочь тебе с этим, хотя я и не уверен.
Burada suçu birine atmaya çalıştığımız sürede onu Etai Luskin'in kollarına atan biri varsa o da sensin.
И раз уж мы начали возлагать вину, то это ты толкнул его в объятия Итая Ласкина.
O zaman nasıl oluyor da daha şimdiden Orlando'nun en büyük kapalı su parkında bir restoranım var? Bu yemek pişirmeyi önemseyen herkese yapılan bir hakarettir.
Это оскорбление для всех, кто разбирается в гастрономии.
- O konuda da yardım edebileceğimi umuyorum. - Öyle mi?
Надеюсь, с этим я смогу вам помочь когда-нибудь
Barry, yardım etmek için ölüp bittiğini anlıyorum. Kahraman olmak istiyorsun ve onu kendin kurtarmak istiyorsun. Ama bence o da bunun bir parçası olmalı.
Барри, понимаю, ты очень хочешь помочь, хочешь быть героем, спасти её сам, но думаю, она тоже должна что-то сделать.
Hatırladığım kadarıyla o yer biraz pahalıydı bu da son konuşmamız gereken şeye yönlendiriyor, para.
Насколько я помню, это достаточно дорогое заведение. Что приводит нас к последнему вопросу – бюджету.
Buradaki bütün erkek hastalarım gibi o da inatçı biri çıktı.
Но он такой же упрямый, как и остальные мои пациенты-мужчины.
Bu da o huysuz kız numaralarından mı?
Это что, еще один трюк?
Elbette çekerim o arabayı. Ama önce sahte kardeşin Oscar'ı öldürüp suçu da bana neden bıraktın onu soracağım.
Вы держите пари, я буду двигаться, что автомобиль, но сначала я должен спросить - зачем ты убила своего названого братца Оскара и повесила это убийство на меня?
Belki de o kendini yorarken biz de ön kapıdan çıkarız. Ya da sen kendini korurken ben şu camdan atlarım.
Может быть он в конце концов устанет и мы просто выйдем через парадную дверь или я просто могу выпрыгнуть из этого окна пока ты будешь отбиваться от него

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]