O da yok translate Russian
796 parallel translation
Hayır, dünden beri o da yok.
Со вчерашнего дня у меня её больше нет.
Ve artık o da yok!
A трудные времена только начинаются...
O da yok!
"нии-хир"!
O da yok.
И приятеля нет.
Geçmişimle birlikte o da yok olup gitmişti.
Он ушёл вместе с моей историей
O kızın cesedi bulununca da o sebeple gelmemişler. Kasabalarında kemik mezarlığı bulunmasına rağmen gerçeği öğrenmek isteyen hiç kimse yok.
причина была та же. кто хотел бы узнать правду.
Aramızda başka da bir şey yok her ne kadar o, varmış gibi bir izlenim vermekten hoşlansa da.
У нас с ней больше ничего нет, хотя она дает повод думать обратное.
O kadar para da yok zaten.
У нас нет таких денег.
Ülkenin gerçek anlamda bir ismi yok çünkü Monako o ufak beldenin ismi ve Monte Carlo da şehrin ismi.
Эта страна, у которой нет имени. Монако - название деревни а Монте-Карло - города.
Yapacak bir şey yok, o da değişemez, ben de.
Люди не меняются. – И Джосс не может, такова жизнь.
O bunu hak etti. Ayrıca abartmaya gerek yok. O kadar da yakışıklı değil.
Поделом ему досталось дядино лицо не такое уж и красивое то...
- Ama bu genç adam... - O da isterdi ama cesareti yok.
Молодой человек и сам был бы рад, но не может себе позволить.
Bizde o markadan yok, Ama sanırım Gimbels'da var.
у нac нeт этoй мapки. Ho, кaжeтcя, oнa ecть y Гимбeлca.
Kesin olan bir şey varsa o da hayatın hiç tadı yok.
Мне это напоминает мое первое причастие.
- Çok yazık. Haberi yok ama, o da geliyor.
Но он не знает, что тоже уедет.
Benim Kane'e ihtiyacım yok, ama o da çok cesurmuş.
Мне не интересен Кейн, но он смелый.
O da sende yok.
Я не верю, что у тебя они есть!
Kadın o eve yeni taşındı. Daha boyası kurumamış, telefonu da yok.
Это в новом доме, где еще не высохла краска и нет телефона!
Hiç şansım yok. George Kaplan'ı bulana kadar da olmayacak, anlaşılan o her şeyi biliyor.
У меня нет шансов без Джорджа Кэплена, который, очевидно знает, в чём тут дело.
- Fikrim yok, eminim o da düşünmemiştir.
- Понятия не имею, и предполагаю, что он тоже.
Inaba, sanırım o da 4-5 gündür ortalarda yok, değil mi?
Инаба... Кажется, Язаки тоже отсутствует уже около четырех или пяти дней.
- O kadar da önemli bir şey yok.
Что такое? Что такое!
Yok, o da tesadüfen.
Нет, это тоже довольно случайно вышло.
O kadar güçlü ki, savaşta her iki tarafı da yok edebilir.
Оно создано не для использования, ведь уничтожило бы обе стороны.
O halde sana da ihtiyacım yok!
Тогда и ты мне не нужен! Уходи от меня, кум.
Yani, artık o kadar da acele etmenize gerek yok.
И куда теперь? Ну, вы же никуда не торопитесь.
O hâlde artık ne yaptığımın da bir önemi yok, öyle değil mi?
Тогда уже совсем не важно, что я делаю, правда?
O yaşıyor ve dışarıda. Ne yaptığı hakkında da bir fikrim yok.
Он жив и где-то здесь, а я ума не приложу, что делать.
Eğer tüm kalbinle bunu inkar edebilir, onu nefrete ve öfkeye dönüştürebilirsen işte o zaman bu şeyi yok etmek için az da olsa bir şansın olur.
Ты можешь стать чистым отрицанием, ненавистью, безумной яростью. И тогда, Джафар, у тебя есть шанс уничтожить эту штуку, но одновременно исчезнешь и ты!
Kiralık bir ordusu olan birini tanıyorsan, mesele yok. Ama benim Kullanıcım o serseriyi kesinlikle yakalamamı istedi. Ya da buradan asla çıkamayacağım.
Если ты знаешь, где можно нанять армию, то прекрасно, но мой Пользователь сказал мне вытащить этого засранца, или мне самому никогда отсюда не выбраться.
Evde şu anda o kadar yok da.
Ну, просто, знаешь, у меня нет столько наличных в доме.
O zaman da Leonov ve içindeki herkes yok olabilir.
Тогда " Леонов и весь экипаж погибнут.
Yok, vermezlerse, o da sorun değil. Ben vatandaşlık görevimi yaptım.
Если нет - тоже хорошо это был мой долг.
Artık ikimiz için kabus da yok o zaman.
И больше никаких кошмаров нам не приснится?
Burada o şans da yok.
Здесь шансов нету.
- Yok. O da benim gibi profesyonel işte.
Он профессионал, такой же, как и я.
Rezervasyonun dışında o büyüklükte ekilebilir toprak yok. Olsa da oraya yerlileri yerleştirmezdik.
За пределами заповедника нет пахотных земель нужных размеров и даже если бы они нашлись, мы бы не отдали их туземцам.
Aslında, o kadar da fazla param yok.
Но говорю, сумма не такая уж большая.
Sonuçta, hepimiz birer yetişkiniz. Her şey yok olduktan sonra, ölüm o kadar da korkutucu gelmiyor.
Мы же все взрослые люди, поэтому смерть не так уж страшна.
Ve o da oglunuzu görmeye geldigine göre, oglumun o kendini bilmezle hiçbir alakasi yok.
Мой сын не имеет ничего общего с этим бандитом.
Ya da neden öldürüldüğü ortada hiçbir şey yok zaten herhangi bir sebebi olsa o şişko sersem onu asla öldürmezdi...
А полиция нашла улики или мотив? Какой мотив! Будь мотив, этот жирдяй ее бы пальцем не тронул...
Atmosferik konsantrasyonlar ya da reaksiyonlarda hiçbir anormallik yok. Bütün sistemler nominal, o zaman?
Ненормальной концентрации атмосферы не зафиксировано.
Kapıda kimse yok, o sensin!
Никто не звонит в дверь, это ты.
Seni takip etmeme gerek yok. Dışarıda bir dedektif var, seni o takip etti.
Мне не нужно тебя ловить, этим занимается один детектив.
"O" da yok.
И без того.
Bana da öğretmeye çalıştı ama bende o yetenek yok.
Да, она пыталась меня научить, но у меня просто нет сноровки.
Büyüyünce yapacağın, hoşuna giden tabakayı seçmek O da senin bokun olacak, başka açıklaması yok.
"чем ты занимаешьс €, когда повзрослел? " ы выт € гиваешь тот слой, который тебе больше нравитс €, и это твоЄ собственное дерьмо, если так можно выразитьс €.
Komutan sizinle ya da Federasyonla hiçbir anlaşmazlığımız yok, ama Dr. Bashir ve şef O'Brien'ı teslim etmeniz konusunda kararlıyız.
Коммандер, мы не имеем ничего ни против Федерации, ни против вас, но мы требуем выдачи доктора Башира и шефа О'Брайена.
O konuda da bir şey yok.
Тоже никаких результатов.
- Yok mu? - Sanırım bunu da sana o küçük yerli arkadaşın söylemiştir?
Очевидно, так скaзал тебе твой индейский дружок?
Sonra oraya vardığında da pasta yok dediklerinde,... "Aa, tamam o zaman bir bardak kahve alayım" demez.
Никто, находясь на смертном одре, не поедет в Европу за кусочком баварского заварного пирожного а когда его там не окажется, не скажет : "Тогда дайте мне кофе."
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16