English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ç ] / Çok uzun bir süre

Çok uzun bir süre translate Russian

397 parallel translation
Pengallonlar çok uzun bir süre orada yaşadı. Orayı bir daha göremeyebilirim.
Пангелланы давно владеют этой землей.
Yani, çok uzun bir süre hiç kadın, kız görmeyince...
Я хочу сказать, когда долго не видел девушек...
- Çok uzun bir süre, ahbap.
- Пока, приятель.
Bir kaç gün size çok uzun bir süre gibi gelmeyebilir bay Emmerich. Ama, bunlar elimdeyken, bana yıl gibi gelecek.
Возможно, несколько дней для вас это мало, но мне, с камнями, они покажутся долгими.
Beklemek için çok uzun bir süre.
- Это долго. Я не хочу этого.
Benim için çok uzun bir süre, Harry.
Для меня это слишком, Гарри.
Dört hafta çok uzun bir süre.
Четыре недели это так долго.
Koku almıyor numarası yapmak için çok uzun bir süre.
Долгое время я делал вид, что ничто не воняет.
Burada çok uzun bir süre kalmayı düşünüyorum.
Я планирую остаться здесь на очень долгое время.
İki ay çok uzun bir süre değil.
Два месяца - это недолго.
Bu gerçekten çok uzun bir süre... ama o duvarcının kızı.
Но ведь она всего лишь дочь рабочего,..
Sevgili Avusturyalılar sizi bir daha göremeyeceğim. Belki çok uzun bir süre.
Сограждане австрийцы, я не увижу вас очень, очень долго.
Bu Von Trapp'lerin birlikte şarkı söylemeleri için son fırsat. Çok uzun bir süre bunu yapamayacaklar.
Это последняя для фон Траппов возможность... спеть всем вместе.
Çok uzun bir süre,..
Она долго жила...
Uslu durmak için çok uzun bir süre.
Слишком давно, не к добру это.
Korkarım çok uzun bir süre için değil.
Боюсь, уже ненадолго.
Demek istediğim, altı ay çok uzun bir süre.
Я хочу сказать, шесть месяцев это очень долго. Шесть месяцев!
İnsanlık kamp ateşlerinin etrafında bilhassa aysız uzun gecelerde, gökyüzünü çok uzun bir süre seyretmiştir.
Большая часть существования человечества прошла в такие времена. И тогда над тлеющими угольками костра в безлунную ночь мы смотрели на звезды.
Size çok uzun bir süre gibi gelmeyebilir fakat yaşamın tüm temel kimyasal oluşumu bu süreçte tamamlandı.
Вы можете подумать, что до нас еще далеко, но к этому моменту уже установилась почти вся основная химия жизни.
Çok uzun bir süre birlikte olduk... ve bir kaç ay önce bağlarımız koptu.
Мы слишком долго друг друга терпели. И несколько месяцев назад нашли мужество расстаться.
Diğer konumunda çok uzun bir süre kalmıştır.
Он слишком далеко ушел в формировании характера.
Cesur Krakatoan'lılar Java'nın doğusunda çok uzun bir süre, çok fazla şeyler feda ettiler.
Бравые кракатонцы на восточном побережье Явы страдали так много, так долго.
Çok uzun bir süre.
Очень долго.
Çok uzun bir süre boyunca da oradan çıkamadım.
И долгое время не мог от нее оторваться.
İki yemek arası için çok uzun bir süre.
Какие промежутки между едой.
Bir ay çok uzun bir süre.
Месяц это целая вечность.
Darin çok çok uzun bir süre için uzaklara gidiyor.
Дарин уехал на очень долгое время.
Bu çok uzun bir süre!
Понимаешь, это как-будто вечность.
- Bu çok uzun bir süre.
- Это достаточно долго.
Bunu çok uzun bir süre düşündüm, Bester.
Я думал об этом очень, очень долгое время, Бестер.
Eğer alaycı bakışlar atar, güler, veya aptal aptal hareketler yaparsanız..,... çok çok uzun bir süre boyunca, o delikten çıkamazsınız.
Если ты будешь вести себя нагло и развязно, делать саркастичные замечания, вести себя как дурак то в следующую секунду окажешься здесь очень и очень надолго.
Çok uzun bir süre hapsedileceksiniz.
Вы обе отправитесь в тюрьму очень надолго.
Beş gün, çok uzun bir süre.
Пять дней, это долгое время.
Jeff, çok hata yaptık ve uzun bir süre şanssızdık.
Джефф, мы много ошибались и нам часто не везло.
Uzun bir süre. Bu uçurum için çok uzun.
Это много, слишком много для такого утёса.
Çok uzun süre önce başlamış olan yaz bitmiş... ve yerini başka bir yaza... ardından da sonbahara bırakmıştı.
Лето, которое началось так давно, закончилось, и другое лето заняло его место. И осень.
Böylece sizden uzun bir süre çok uzakta olmayacaklardı.
Они не хотели надолго с вами расставаться.
- Bilmiyorum. Şu birlikte geçirdiğimiz 24 saat hem çok uzun hem de çok kısa bir süre.
Эти 24 часа, что мы провели вместе - это много и мало.
"Beşikten mezara kadar geçen... " Süre çok uzun değil. " Hayat bir kabaredir, eski dostum
От колыбели... до могильной доски... дорога не так длинна.
Homo Sapiens'lerin, düşman tehdidi altında böyle savunmasız bir durumda uzun süre kalabilmeleri çok şaşırtıcı.
Поразительно, что хомосапиенс проводит так много времени в в столь уязвимом перед врагами состоянием.
Biliyor musunuz bir insanla uzun süre geçirince, tüm adetlerini ve etiklerini öğreniyorsunuz. Hem de çok iyi öğreniyorsunuz.
как проработаете с человеком его взгляды.
Bu sistemin içinde benim kadar uzun süre kalınca bir çok vaat duyarsın, bir çok teminat ve bir çok cesur plan.
Когда проживёшь в системе столько, сколько прожил я, услышишь столько же обещаний, уверений, -... смелых планов...
Birinin bana bir aşk sözcüğü söylediğini duyabilmek için çok uzun süre bekledim. Sonra da ülke dışına çıktım.
Я ждала целую вечность, что кто-нибудь скажет мне слова любви.
Bayağı uzun bir süre bu. En çok şaştığım ise, hala hayatta olmamız Mike.
Я это к тому, Майк, что мы ещё живы.
Bu çok uzun bir süre.
Это долго.
Uzun bir süre sonra bu masa etrafında tekrar bir arada olmak çok güzel.
Приятно сидеть вместе за этим столом спустя столько времени.
- Çok uzun bir süre.
Надолго.
Çok uzun süre şeklini korumak zorunda kalan bir değişken gibi.
Как меняющийся, которому пришлось слишком долго удерживать форму.
Bu konuyu çok uzun bir süre düşündüm.
Я долго и вдумчиво размышлял.
Emanuel Budapeşte'de bulduğu... bir işte uzun süre çok zor şartlar altında çalışmış.
Эммануил нашел работу в Будапеште, на маленьком винном заводике, где он работал как проклятый.
Peki ya bir kız arkadaşıma "çok uzun süre oldu. Nasıl yapıldığını bile hatırlamıyorum" deseydim?
"Подруга, прошло столько времени с тех пор, как я занималась этим, что даже забыла, как это делается"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]