Çok uzun translate Russian
8,045 parallel translation
TSA sırası çok uzun sürdü.
Казалось, эта очередь в Управление транспортной безопасности никогда не кончится.
Makarna ve köfte benim aile stilim, yani köfteler küçük fakat makarna çok uzun.
Спагетти с тефтельками по моему семейному рецепту, то есть тефтельки помельче, зато макаронины будь здоров.
Sanırım şu süt Çok uzun zamandır orada, ve kendi fotoğrafı kartonun üstündeydi.
Может, этим молоком. Оно тут так долго стоит, что на пакете напечатана его собственная фотография.
Çıkmaya başlamamız bundan çok uzun zaman sonraydı elbette.
О, конечно, мы не начали встречаться, пока... я не выросла
Bu kin tutmak için çok uzun bir süre Bay Van Zant.
Долго же вы таили злобу, мистер Ван Зант.
Bunun için çok uzun süre bekledim.
Я так долго этого ждал.
- Çok uzun zaman olmuş.
Это было очень давно.
Fakat bu çok uzun sürmeyebilir.
Но возможно не надолго.
Valenin orada çok uzun bir sıra vardı...
Мм, был только действительно длинная линия в камердинере и..
Beckett, Castle'ın yaşandığını söylediği şey çok uzun yıllar önce olmuş.
Беккет, то, что, по словам Касла, произошло, было десятки лет назад.
- Hayır ben de çok uzun zaman önce yazdığım bir şeyi okuyordum.
Читал то, что написал очень давно.
Çok uzun zamandır berabersiniz.
Вы слишком долго были вместе.
Bir konsere gitmeyeli çok uzun zaman oldu.
Я давно нигде не был.
- Bu işi çok uzun süredir yapıyorum.
Я слишком долго этим занимаюсь.
Çok uzun zamandır kraliçesiniz değil mi?
Вы уже долго королева.
Benim için temizlemesi çok uzun sürer.
Это во всех них, слишком много лечить придется.
Çok uzun sürmez.
Это ненадолго.
Çok uzun zamandan beri yalan söylüyorum. Anlamayıp beni affetmeyeceğinden korkuyorum.
Я так долго ей врал, боюсь, она не поймёт и не простит меня.
Burası ise ömrü çok uzun olmayacak bir Williamsburg girişimi.
А это один из тех маленьких магазинчиков, которые тут долго не продержатся.
- Ben çok uzun zaman önce kayboldum.
— Я уже давно пропащий.
Beni çok uzun bir zamandan beri tanıyorsun değil mi?
Ты знал обо мне уже очень давно, так?
Bizim ölmemiz çok uzun sürer.
Нам нужна вечность, чтобы умереть.
Sadece çok çok uzun süredir buradaydım.
Я просто был здесь очень, очень долго.
Burada çok uzun kalmamıza gerek yok.
Нам не нужно оставаться тут надолго.
Sana bir keresinde söylemiştim çok uzun zaman önce sana öfkeliyken evrenin çok küçük bir yer olacağını söylemiştim.
Я сказал тебе однажды так давно что вселенная может стать очень маленькой, когда я зол на тебя.
Çok uzun zamandir bunlari ariyordun, ve sonuç istedigin gibi olmayabilir.
Ты так долго искала ответы, но это может быть не то, на что ты надеешься.
Tehlike isaretlerini çok uzun süre görmezden geldim.
Я слишком долго игнорировала тревожные сигналы.
Çok uzun zamandır istediğin amacındı bu.
Ты так долго шла к этой цели.
Pekala, buraya gelmek için Seth ile konuşan bendim ve bildiğim kadarıyla söyleyeyim, çok uzun süre burada kalmayacağız.
Я уговорила Сета прийти сюда, и насколько я вижу, надолго мы тут не задержимся.
Hikayeler çok uzun bir süre benim için bir tutku olmuştur, Ranger.
Рассказы - это моя страсть с давних пор, Рейнджер.
Çok uzun bir sıra.
... очень длинная очередь.
Eğer kartel onların ölmesini isteseydi... çok uzun zaman önce yaparlardı.
Если бы Картель хотел их тела, это бы случилось много лет назад.
Çok uzun zaman olmuştu.
Правда, прошло столько времени.
Rutin bir iş için çok uzun yol gelmişsin özellikle de orada işleri halledebilecek adamlarımız varken.
Далекая дорога для простой рутины. Тем более, у нас там уже есть серьезные люди.
Çakrayı toplamak çok uzun sürdüğü gibi sadece belirli bir süreliğine kontrol altında tutabiliyorum.
И мне нужна куча времени на сбор чакры для нее.
Kafayı sıyıralı çok uzun zaman oldu.
Когда то давно он промышлял взломами.
Zombi otu olmadan yol çok uzun geçecek.
Без зомби травки дорога будет долгой.
Bence çok uzun zamandır dikiş atıyorsun.
Думаю, ты слишком долго меня зашиваешь.
Çok uzun süre demlemişsin.
Ты передержала заварку.
- Orası çok uzun hikaye.
— С начала времён? — Это довольно длинная история.
Çok uzun süredir Morpheus üzerinde çalışıyordum Doktor.
Доктор, я работал над Морфеем очень долго.
Bütün bu yönetimi boyunca elde ettiği bu kadınlar... -... çok uzun bir sıra oluşturuyor. - Senatör.
Вся администрация, все эти девки, выстроившись, как на параде — Сенатор.
Çok uzun sürmez.
Это не займет много времени.
Umarız çok uzun süre bekletmemişizdir.
Надеемся, вы не долго ждали.
Ben de bunu çok isterim ama o kadar çok vaktim yok. Bir saatlik uzun rotanın yanında 20 dakikalık kısa rota da mevcut.
но время... на двадцать минут.
Çok uzun sürer.
Слишком долго.
Hem de çok uzun zamandır.
Уже довольно давно, да.
Çok uzun kalamayacağım.
Я не могу остаться надолго.
Bir aydır konuşmuyoruz fakat genel anlamda bakacak olursak çok da uzun bir süre değil.
В смысле, всего месяц прошёл, это, по большому счёту, не так уж и долго.
Ama bunca kaybın sonunda, tek söyleyebileceğim şey bütün kaçırdığım spor günlerinin ve tatillerin ve çocuklarımın bana ihtiyaç duyduğu ama benim bir davanın sonucuna çok yaklaşıp terlediğim uzun gecelerden sonra tek söyleyebileceğim şey ; buna değer.
Я многое пропустила, школьные выступления, праздники. Поздними вечерами, когда я нужна была своим детям, я надрывалась, чтобы закрыть дело. Но хотя бы я могла сказать, что оно того стоило.
Ne kadar uzun Morpheus'ta kalırsan, o kadar çok toz mu birikiyor?
Значит, чем дольше находиться в Морфее, тем больше образуется пыли?
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun değil 30
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20