English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gel o zaman

Gel o zaman Çeviri Fransızca

633 parallel translation
Pekala, gel o zaman. Yola çıkıyoruz.
Bon, allons-y.
Hadi gel o zaman. Ben üstümü değiştirirken anlatırsın.
Parle-m'en pendant que je me change.
Benimle gel o zaman.
Viens avec moi.
Tamam, gel o zaman.
D'accord, alors viens.
- Tamam, gel o zaman, çabuk.
- Bien, allons-y alors, vite.
Gel o zaman.
Allons-y alors. Viens.
Gel o zaman.
Dans ce cas, venez.
O zaman benimle gel.
Viens avec moi
Şey, pekâla, o zaman benimle birlikte gel.
Bon, très bien, suivez-moi.
O zaman git al gel marketten.
- Alors descends en acheter.
O zaman buraya gel.
Alors, viens.
- Evet, efendim. - O zaman benimle geL.
Alors, en route!
O zaman sessizce gel, bebeğim.
Alors, avance prudemment, chérie.
O zaman dük olduğunda gel ve bana tacını ya da neyin oluyorsa artık onu göster. Ve ben de aptallığıma yanayım, tamam mı?
Quand tu seras duc, tu viendras me montrer ta couronne ducale, et j'aurai l'air d'une idiote!
- Hapishaneye gel o zaman.
Alors viens à la prison.
İyileştiğinde geri gel. Ne olacağını o zaman görürsün.
Reviens quand tu seras guéri et tu verras ce que tu prendras.
Kendi isteğinle gel o zaman.
Alors levez-vous.
- O zaman evime gel. - Tabii.
Accompagnez-moi chez moi.
O zaman hepimiz tutkulu evlilik dışı ilişkiler dileyeceğiz. Gel canım.
Les notaires de la famille sont MM. Markby, Markby et Markby.
O zaman bir gel de görüşelim. Kiya-cho'daki Nakanishi'nin yerinde Bay Kanzaki için... sana ihtiyaç var. Gelir misin?
Viens donc me voir un instant... tu veux bien?
O zaman kaleye gel ve adaletimizi gör.
Alors, viens au fort.
O zaman yukarı gel ve biraz uyumayı dene. Yarın sabah nasıl hissettiğine yeniden bakarız.
Allons dormir et on verra comment tu te sens au réveil.
Evet, sanırım bitirdim. O zaman hemen yemeğe gel.
Petit à petit.
Sen de "O zaman gel ve al beni" diyeceksin.
Tu diras! "Viens me chercher!"
Madem ki ciddi gel o zaman rahatımıza bakalım. Lütfen.
C'est très sérieux.
- O zaman beni görmeye gel.
Peut-être. - alors, iI faudra venir me voir.
Ama dışarıdaki arkadaşımızın başka doğum günü partisi veremeyeceğini gazetelerde okursam... O zaman Ralph'ı görmeye gel.
Mais si je lis dans le journal que notre ami ne fêtera plus son anniversaire, passe voir le vieux Ralph.
Eğer bu parayı istiyorsan o zaman buraya gel ve al evlat.
Si tu veux ton dollar, faudra me le prendre.
Sadece gel ve kendini tanıt o zaman.
Allez au moins le saluer.
- O zaman gel de gör.
- Alors venez.
Gel benimle o zaman.
Alors viens.
Capri'ye sen de gel o zaman.
- Alors, viens à Capri.
O zaman benimle gel hadi.
Alors, venez avec moi.
Gel o zaman.
Alors revenez.
Atını istiyor musun? O zaman Cocatlan'a gel.
Alors, viens le chercher à Cocatlan.
İyi o zaman, gel de bizimle otur.
Venez chez nous.
O zaman benimle gel.
Viens.
O zaman, benimle gel.
Par ici, masseur.
- İyi gel ve şunu yap o zaman.
- Alors, viens ici, si tu n'as rien à faire.
- O zaman benimle gel.
- Alors, viens avec moi.
O zaman gel.
Venez, alors.
- O zaman gel, acele etmeliyiz...
- Alors venez, il faut faire vite...
Peki. İçeri gel o zaman.
Très bien.
Gel, o zaman.
Venez, alors.
O halde gel de kendin bak o zaman.
Vas voir par toi-même, alors.
Bende para var. Gel şöyle gidelim. - Ben sana sonra veririm o zaman.
- Je te donnerai de l'argent plus tard.
O zaman yarın gel.
Alors reviens demain.
Gel gelelim, beni sevmiyor babanız olarak görmüyor olsanız o zaman babanız sayılmam, değil mi?
Mais si vous ne m'aimez pas et si vous ne pensez que je ne suis pas votre père, alors je le ne suis pas, d'accord?
O zaman gel keyfim, gel! Sen güzel bir arabayla, iki at alırsın.
Alors tu peux... acheter un chariot, deux chevaux.
O zaman gel. Salonu göstereyim.
Viens, je vais te montrer le billard.
O zaman buraya gel.
Viens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]