O da ne öyle Çeviri Fransızca
384 parallel translation
- Joe, o da ne öyle?
- Joe, qu'as-tu là?
O da ne öyle?
De quoi s'agit-il?
Louvre mu? O da ne öyle?
Le Louvre!
O da ne öyle?
Qu'est-ce que t'as là, mon petit?
O da ne öyle arkadaş hiç para alır mı?
Payer un ami?
O da ne öyle, Ralph? Ne oldu?
Que se passe-t-il?
O da ne öyle?
Qu'est-ce que c'était?
Aman Allah'ım, o da ne öyle?
- Bon Dieu, qu'est-ce que c'est! - Un des animaux s'est échappé.
O da ne öyle?
Mais qui est ce type?
O da ne öyle...
Mais qu'est-ce qui...?
Allah aşkına, o da ne öyle?
Mon Dieu, qu'est-ce que tu as là?
Charlie Ross'ta da öyle olmuştu, o da hiç bulunamadı.
Tu te souviens de la disparition de Charlie Ross? J'ai travaillé sur cette affaire et on ne l'a jamais retrouvé.
Jenny, o bakış da ne öyle?
- Qu'est-ce qu'il y a, Jenny?
- O kadar da yorgun değilmişim. - Öyle mi?
Je ne suis plus fatigué.
Gerçekten öyle ekselansları, nehirler halen donmuş vaziyette ve bizim oraya ulaşmamızdan bir süre sonra da o halleri devam edecek.
Les rivières ne dégèleront que bien après notre arrivée.
Öyle mi? O da ne demek?
Qu'est-ce que ça veut dire?
O da orda durmuştu, gülümseyerek, mutlu taze akşam havasında öyle hoştu ki.
- Oh, je ne peux pas. Je ne peux plus rester là tout seul.
O kadar da kötü değil ama, değil mi? Evet, öyle.
Ça ne va pas si mal que ça, hein?
Ve buna hırsızlık da demeyin sakın, çünkü o da öyle yapıyor.
Et ne me parlez pas de vol, car c'est comme ça qu'il l'a eue.
O da bu konu hakkında düşünmek istemezdi, öyle mi?
Elle non plus ne voulait pas y penser, c'est ça?
O zaman da içinden gelerek söylememiºtin. ªimdi de öyle söylemiyorsun.
Tu ne le pensais pas vraiment alors, et tu ne le penses pas maintenant.
Dün gece otelde, 12 saatlik bir uyku için uzandım ve aman tanrım, o korna sesleri ışıklar ve sokakta gülüşüp duran o kızlar da ne öyle.
Hier soir, à l'hôtel, j'allais faire mes 12 heures, et il n'y avait rien que klaxons, lumières et filles riant dans la rue.
Birine kahramansın dersen o da kendini öyle sanır o zaman da ulaşamazsın. Gerçek sebebe ulaşamazsın.
Si vous traitez un homme de héros, il jouera les héros... et il ne sera plus sincère.
O da ne öyle?
- Qu'est-ce que c'est que ça?
O kadar da aptal değiliz Simon. Her ne kadar sen öyle olduğumuza inanmak istesen de.
Nous ne sommes pas stupides, même si vous le pensez.
Sadece bir ya da iki hafta. O iyi olacak. Öyle adlandırmak istiyorsan savaşla ilgili durum şu öldürülen diğer kadının kocası.
Il ne risque pas grand-chose.
- Sence o da öyle değil mi?
- Tu ne crois pas qu'il est pareil.
Evelyn da öyle, o da hiç ziyaret etmedi beni.
Evelyn ne me rend pas non plus visite.
- Luis Chama adındaki o zavallı koyun çobanını bırakayım da çitleri yıkarak ve bilmem hangi tarım reformu hakkındaki nutuklarıyla Meksikalıları ayaklandırsın öyle mi?
Je ne saurais permettre qu'un petit gardien de moutons nommé Luis Chama, vienne faire la loi en démolissant les clôtures et... en soulevant les Mexicains avec ses discours sur je ne sais quelle réforme agraire.
Sen ya da Stoll... ya da o satılmış Şerif Joe Belle... beni suçlu görmek istiyorsunuz, öyle olsun.
Si vous, Stoll, et ce salaud de Joe Belle voulez que je sois coupable, ne vous gênez pas.
O ceketin içinde ne kadar da büyümüş gözüküyorsun. Öyle ama.
Tu as l'air d'un grand garçon avec ta nouvelle veste.
- O da neydi? Demin ne yaptın öyle?
- C'est quoi ce que tu viens de faire, là?
- Tanrım, o çocuk da ne öyle? - Bence gayet tatlı çocuk.
Mon dieu, non mais tu as vu le style de ce gamin?
O da ne demek öyle?
Qu'est-ce que ça veut dire?
O zırıltı da ne öyle?
Bon sang, c'est quoi ce bruit horrible?
Yarın ne olacağı o kadar da fark etmiyor çünkü insanız. Öyle değil mi?
Peu importe ce qui arrive demain... parce qu'on est des hommes.
O aşağıdaki ışık da ne öyle?
Qu'est-ce que c'est que cette loupiote?
Ama o Almanya'da mı öyle bir yerde ve daha boşanmayı beceremedik.
Autant divorcer, mais il est en Allemagne ou dans un autre endroit... de malheur et on ne l'a pas encore fait.
Sizin için öyle değil o zaman. İyi ya da.. ... kötü diye bir şey yoktur, düşüncedir onu öyle yapan.
Il ne l'est donc pas pour vous car rien n'est bon ni mauvais en soi, l'idée décide de tout
- Öyle. Bittiği zaman da, neden o kadar önemliydi anlayamıyorsun.
Quand c'est fini, on ne comprend pas pourquoi ça comptait tant.
Doktor da, "O zaman sen de kolunu öyle kaldırma" demiş.
Alors le docteur dit : "Si vous avez mal, ne le faites pas."
O bakış da ne öyle?
Attends, c'est quoi, ces regards?
O surat da ne öyle?
Pourquoi cette tête?
Öyle bilse olsa, o kadar da ciddi bir şey sayılmaz ki.
Possible. Ça ne me parait pas si grave, tu ne crois pas?
Ne komik, cinayeti araştırdığımızda o da önce öyle dedi.
Amusant. C'est ce qu'il a dit de vous lors de mon enquête sur le meurtre.
Yani, o kaşlar da ne öyle?
Je sais. T'as vu ses sourcils?
Öyle ya da böyle keşişler battaniyelerini almazsa Şef O'Brien ve ben çok üzüleceğiz.
Et si les moines ne les ont pas, nous serons très en colère.
O surat da ne öyle?
Hé, mon pote! Tu fais quoi, là?
Ve ayrıca o, bildiğime göre kendisini Jane Trudeau kadar zeki dinleyici olarak tanımlamadı kocası bay Trudeau bile bir tür meşhur karikatüristtir ve bir çok insanın inandığı Kanada eski başkanı da kendini öyle tanımlamamıştır.
Elle aussi, pour autant que je sache, ne s'est jamais fait appeler Jane Trudeau, bien que son mari, M. Trudeau, soit un grand dessinateur, et pas, comme on le pense souvent, l'ex-Premier Ministre du Canada.
Açıkça ortadaki arkadaşları onun için, bunun yeterince iyi olduğunu düşünüyorlardı. Sen onu şişirene kadar o da öyle düşünüyordu.
Ses amis pensaient que cela lui suffisait et elle le pensait aussi avant que vous ne lui montiez la tête.
- Sen ne düşünüyorsan, o da öyle düşünüyor. O ne düşünüyorsa, sen de öyle düşünüyorsun. Hayır.
Elle est d'accord avec tout ce que tu dis et inversement.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16