O da öyle Çeviri Fransızca
1,991 parallel translation
Bence o da öyle hissediyor.
Elle doit se dire la même chose.
Ama o o da öyle.
Mais elle est là. Et lui aussi.
O da öyle.
Elle aussi.
- O da öyle dedi.
- C'est ce qu'il a dit aussi.
Belki o da öyle olduğundan. Birlikte takılırlarmış, çok sık görüşürlermiş. Ama bizim oğlan korkuya kapılmış.
Ils se voyaient souvent, mais notre ami a eu peur, peur des ragots, qu'on découvre son secret.
Evet, o da öyle diyor.
- C'est ce qu'il dit.
O da öyle.
Les siens aussi.
Öyle ya da böyle, o trenin önüne Sonia Baker'ı PointCorp attı.
D'une façon ou d'une autre, PointCorp a poussé Sonia Baker devant la rame.
Ya da ben öyle düşünüyordum. Gördün mü, o bizim olduğumuz yerdeydi.
Alors, je me suis dit... qu'elle était là où nous sommes,
Robin Celeste'i aramış, o da Karen'ı aramış. Ben de öyle öğrendim. Beş dakika içinde de herkes öğrenecek.
Je te le demande car Robin a appelé Celeste qui a appelé Karen, donc tout le monde va être au courant.
- O da neydi öyle?
- C'était quoi?
- O da neydi öyle?
- C'était quoi, ça?
O da razı oldu zaten, öyle değil mi Valentin?
Il était d'accord, hein, Valentin?
- O da neydi öyle?
- Bordel! C'est quoi?
O da neydi öyle?
Merde. Putain, c'était quoi, ça?
O da neydi öyle?
Qu'est-ce que c'était?
O da ne öyle!
Salut!
Adamları o, nasıl da bir an o öyle.
C'est leur homme. Incroyable!
Öyle. Bu işten öğrendiğim tek bir şey varsa, o da esnek olmak gerektiği.
Eh bien... si j'ai appris un truc dans ce boulot, c'est à rester souple.
O da neydi öyle?
- Qu'est-ce que c'est que w?
O da ne demek öyle?
Comment ça?
O da neydi öyle?
C'était quoi?
O bakış da ne öyle?
C'est quoi, ce regard?
O da ne öyle?
Tu peux m'expliquer?
O da ne öyle?
Qu'est-ce que c'est, ça là?
O da cevap vermiyor zaten. Ben de öyle.
Elle répond pas et moi non plus.
Tabiî ki Alisha... o da var, öyle değil mi?
Bien sûr, bien sûr, Alisha... et en elle, non?
- O da ne öyle?
- Qu'est-ce que c'est?
- O da neydi öyle?
J'y crois pas.
O da ne demek öyle?
- Ça veut dire quoi?
O zamanlar durum öyleydi hâlâ da öyle.
C'était comme ça. Et ce l'est toujours.
Öyle sanıyor o da ama daha öğreneceği çok şey var
C'est ce qu'elle pense. Mais il y a encore du travail.
O da öyle sanıyordu.
En effet.
O da neydi öyle?
Vous pouvez aider.
- O da neydi öyle?
C'était quoi ça?
- O öyle diyor da.
- C'est ce qu'elle dit.
O da neydi öyle?
C'est quoi?
- O da neydi öyle?
- C'est quoi ce bordel était-ce?
- O da nedir öyle?
- C'est quoi?
Dönüştürücüm, Godric'in tam da öyle bir vampir olduğuna inanıyordum ancak o güçsüzdü.
Je pensais que Godric le pouvait, mais il était... faible.
- O da neydi öyle?
- Bon sang, à quoi ça rimait?
Onlar da o öyle söylüyor diye inandılar mı?
Ils l'ont pris pour argent comptant? Qu'a-t-il en tête?
O da bir daha arabaları anahtarla çizmeyecek, öyle mi?
Ho, et il ne voudra plus jamais rayer une voiture, non?
Reklamda oynamak mı istiyorsun? - O halde senin yerinde olsaydım insanların Marcus'un benim çocuğum olduğunu düşünmelerinden ya da her neyse onu daha az, satışları ise daha çok düşünmeye başlardım çünkü reklamı kimse o şekil izlemez ve öyle düşünen bir aptaldır. - Hayır!
Tu veux être dans la pub?
- O da neydi lan öyle?
- C'était quoi?
Sarhoş olmadığını biliyorsun. O da neydi öyle?
Que s'est-il passé, bon sang?
O da bana aynen öyle baktı.
Et il a posé ses yeux sur moi.
O kremalı çorba da neydi öyle?
Mon Dieu. C'était la bisque?
O da ne öyle be? Ted ve Phil ne yapıyorlar öyle?
Ils font quoi, Ted et Phil?
- O da neydi öyle?
- C'était quoi ça?
- O da neydi öyle?
- C'etait quoi ca?
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23