English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Içeri girme

Içeri girme Çeviri Portekizce

270 parallel translation
Ben çalarken içeri girme.
Porque veio interromper-me?
- Sence içeri girme vaktimiz gelmedi mi? - Hayır.
Não acha que é melhor ir para dentro?
Ah, lütfen içeri girme, Beatrice.
Por favor não entre, Beatrice.
Sakın içeri girme!
Não entre!
Ortalık yeterince karışırsa, Miller'la benim içeri girme şansımız olur.
Se houver muita confusão o Miller e eu teremos boas hipóteses de entrar.
Problem - içeri girme.
Problema : entrar.
Tamam, kapıyı açacağım. Ama içeri girme.
De acordo, abrirei, mas você não entrará.
Yeter güneşte kaldığınız, içeri girme zamanınız geldi.
Está na hora de virdes para a sombra.
Kapıyı çalmadan içeri girme, demiştim.
Disse-te para nunca entrares sem bater.
Sakın içeri girme.
Uma mulher gorda especada no rio a dizer : "não se aproxime, fuja do rio"?
Onlardan birsürü olduğu için, domuzların sahibinin çalışanları onları onarlı gruplar haline getirmiş ve onlara çiti geçme ve içeri girme izni vermiştir.
Como são muito numerosos, são organizados em grupos de 10 pelos empregados do proprietário dos porcos, e têm permissão para entrar no terreno.
Yaralar birçok defa içeri girme sonucu oluşmuştur.
Trauma devido a penetrações repetidas.
Ona içeri girme şerefini bağışla.
Pode deixá-lo entrar.
Sen yedinci olarak geldiğinde bu bize içeri girme, yapacak olduğumuzu yapma, ve kaçma fırsatı verecek.
Uma vez que você estiver Indo sétimo, Que vai dar - nos Uma oportunidade de ir em, Fazer o que tem que fazer, E injeção.
Bagaj vagonu, sakın içeri girme.
É a carruagem da bagagem. Mas não vá aí.
Eğer o odada iş konuşuyorsa şu an olduğu gibi sakın içeri girme.
Quando estiver a tratar de negócios nesta sala, como agora, não entres.
Zorla içeri girme eğiliminde olan biri değil.
Não costuma entrar à força.
Kalabalıksa içeri girme.
Se estiver cheio, não entres.
Lezbiyen seksinde içeri girme nerede?
Bem, onde está a penetração no sexo entre lésbicas?
En iyisi hemen içeri girme.
Não entres aí.
Onunla içeri girme Stern.
Não vais trazer isso para aqui, Stern.
Zorla içeri girme.
Forçar uma entrada e entrar.
Bir daha ateş edersen içeri girme emrini ben vereceğim. Anlaşıldı mı?
Se voltar a disparar eu mesmo os mando avançar, entendido?
Sakın içeri girme, duydun mu beni?
Ai de ti se pões o pé lá dentro!
- Mark, içeri girme.
- Mark, não entre aí.
Ama sakın içeri girme.
Nunca entres aí.
WarricK Brown, 407, haneye tecavüz, zor kullanarak içeri girme.
Warrick Brown. 407, invasão de domicílio, entrada forçada.
O benim içeri girme yolum.
Ela é o meu passaporte.
Ama böyle dahi olsa, sizce herhangi biri içeri girme teşebbüsünde bulunabilir miydi...
Mesmo assim, não acha que alguém poderia...
Dedim ki, "Hazırlıksız içeri girme."
Eu disse-lhe para não o enfrentar sem estar preparado.
İçeri girme.
Não entres.
Hayır, henüz içeri girme. Lütfen.
Vejo que tem o dom de ler pensamentos.
- İçeri girme oğlum.
- Não entres ali, rapaz.
İçeri girme!
Não entres!
İçeri girme, Jim.
Não entres lá, Jim.
İçeri girme. O budala bana ateş etti.
O palerma disparou sobre mim!
Girme içeri!
- Que se está a passar aí? Fica aí fora!
İçeri girme sakın.
Não entres ali!
İçeri girme zamanı mı geldi?
Está na altura de entrar?
İçeri girme!
Não entre aí!
- İçeri girme zamanı, çocuklar.
- Hora de entrar, crianças.
- İçeri girme.
Não vás lá dentro!
İçeri girme emrimi bekle demiştim!
Eu disse para esperarem pela minha ordem!
İçeri girme!
Não sabemos o que se passa!
İçeri girme.
Não entre aí!
- İçeri girme.
- Não podem entrar ali.
Böyle yaramaz çocuklar gibi girme içeri.
Vamos ; arranja-te Porra... Realmente.
İçeri girme sakın.
Pare sua entrada.
İçeri girme çıplağım.
Não entre! Estou nua.
İçeri girme.
Não entres aí.
- İçeri girme imkanı yok mu?
- Sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]