English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What was i saying

What was i saying translate Turkish

1,266 parallel translation
- What was I saying?
- Demiştim, değil mi?
What was I saying?
Ne diyordum ben?
What was I saying? - Liar.
Ne söylüyordum Yalancı
What was I saying?
Ne diyordum?
What was I saying?
Nerede kalmıştım?
What was I saying?
ne diyordum?
I couldn't make out what they were saying but he was pushing her around pretty hard.
Ne konuştuklarını duyamadım ama kızı fena itip kakıyordu.
How would anyone understand what I was saying?
..anIaşıIır?
I mean, I thought he was talking about time, with what he was saying!
Söylediklerini düşününce, biraz yalnız kalmaktan bahsediyordu.
I don't know what I was saying.
- Neden söz ettiğimi bilmiyordum.
What I'm saying is, it was a different time back then.
- Ne? - Doğru mu bu, evlat?
Do you know what I was saying earlier on?
Daha önce ne dediğimi hatırlıyor musun?
I ran saying I was for peace, now sure as hell, they're tellin me I gotta do what I said I wasn't gonna do.
BARIŞ İÇİN YOLA ÇIKTIM NE YAPMAM GEREKTİĞİNİ BU SÖYLEYECEK
- That's what I was saying.
- Ben de bunu söylüyorum.
Yo, I'm just saying though, what the fuck was that?
Benim dediğim, orada ne oldu öyle?
What are you saying? I was saying nothing.
- Sadece farkında mısın diyordum?
- I don't know what she was saying!
- Ne söylediğini anlamadım.
- That's what I was saying.
- Demek istediğim bu.
What I'm saying is, I could, if I was weird.
Söylediğim şey şu, şayet, tuhaf biri olsam yapardım.
What I was saying to Colin the other night, I said, " l'm not gonna go out Saturday night anymore.
Geçen gece Colin'e şunu diyordum, " Artık Cumartesi akşamları dışarı çıkmayacağım.
I was saying how watching you - - like, I remember what it means to have that polish that I don't have.
Seni izlerken hep derim ki - - benim sahip olmadığım ışıltı işte bu. Sende de var.
And you haven't let me finish what I was saying.
- Bitirmeme izin vermedin.
What was I just saying?
Vegas'a mı?
Now I forgot what I was saying.
Ne söylediğimi unuttum.
So as I was saying, most of what we do around here is simply information and referrals.
Evet, söylediğim gibi, burada genellikle bilgi verip danışmanlık yaparız.
- I wish I knew what she was saying.
- Keşke ne konuştuklarını duyabilsem.
So when I said I'd move to Tulsa, I didn't really know what I was saying.
... Tulsa'ya taşınabileceğimi söylediğimde, ne söylediğimi tam olarak bilmiyordum.
Contrary to what I was saying earlier...
Önceden söylediğim şeyleri unut gitsin.
What he was saying about me being top of the pile of men - saying I'm gay.
Herkesin'üstünde'olmamla ilgili bir şey söyledi - eşcinsel olduğumu.
I was just saying what this town needs... is more pesticides in the water supply.
Ne garip. Ben de bu kentin suyunda böcek ilacı eksik diyordum.
In case there was some doubt about what I was just saying - no.
Eğer az önce söylediğim şeyden şüphem olduğunu düşünüyorsan : Hayır.
That's just what I was saying.
Ben de tam bundan bahsediyordum.
I... I didn't know what I was saying.
Ne dediğimi bilmiyordum.
Listen, Stringer, your advice was good advice... you know what I'm saying?
Bak, Stringer, tavsiyelerin doğruydu anlıyor musun?
I thought he understood what I was saying.
Söylediklerimi anladığını sanmıştım.
What I'm saying is, this man was skinned alive... just hours after describing it in exact detail.
Demek istediğim, bu adamın derisi olayı en ince detayına kadar tarif ettikten bir kaç saat sonra canlı canlı yüzülmüş.
I can't believe i, i didn't even think what i was saying.
Hiç ne dediğime dikkat etmeden söyledim.
Imagine she was like us... just wanted to fuck, you know what I'm saying?
Onun da bizim gibi olduğunu düşünsene. Sadece düzüşmek isteseydi.
That's not what I was saying.
Demek istediğim bu değildi.
I didn't quite get what he was saying but he did mention the money and he said he would call this morning to make an appointment
Tam olarak ne dediğini anlamadım. Ama paradan bahsetti ve bu sabah tekrar arayıp buluşacaklarını söyledi.
As I was saying, the great expedition- - what an expedition it was.
Dediğim gibi, harika seyahat- - ne harika bir seyahatti o.
It's like I was saying to the congresswoman... the other day over caramel macchiatos. "ls bill writing super fun or what?" I think so.
Karamelli kahve içerken kongre üyesi hanıma söylediğim gibi, bu konuşmaları yazmak çok eğlenceli değil mi?
Yeah, that's exactly what I was saying.
Kesinlikle, işte bütün söylemek istediğim bu.
You know what I'm saying? He was like :
Biliyor musunuz o biraz :
I remember actually eavesdropping on what they said and what they said made my heart race because they were saying that actually quite a few horrible things had happened to a lot of children and I was one of them.
Konuşmalarına kulak kabarttığımı hatırlıyorum. Söylediklerini duyunca kalbim küt küt atmaya başladı. Ben dahil pek çok çocuğun başına feci şeyler geldiğini söylediler.
Chinese people knew what I was saying but I didn't.
Çinli insanlar söylediğimi anlıyorlardı. Fakat ben anlamıyordum.
As far as I know, this was the first break through. I am not sure the reporter understood what he was saying.
Bildiğim kadarıyla bu bir ilk kırılmaydı.
Because you didn't understand what I was saying
Çünkü anlamadın ne dediğimi.
I'll just finish what I was saying Listen carefully My story is really fun
Söylediğim şeyi bitireyim. İyi dinle. Benim hikayem çok eğlenceli.
Uh-huh. Backto what I was saying before we were rudely attacked by nothing.
Hiçbir şey tarafından kabaca bölünen konuşmamıza dönelim.
No, because what happened was, I was going round Karl's but Shelley Todd, who's a bitch, has been completely saying that Destiny stole money but I ain't not neven spoken to Rochelle.
Hayır, çünkü şöyle olmuştu, Karl'lara gidiyodum ama Shelley Todd, kendisi orospudur, tam tamına dediki Destiny para çalmış ama ben hiç asla Rochelle'le konuşmamıştım bile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]