English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What was it again

What was it again translate Turkish

294 parallel translation
- What was it again?
- Tekrarlar mısınız, neydi?
What was it again?
Tekrar etsene.
What was it again?
Tekrarlasana, nasıldı?
What was it again?
Bir daha söylesene.
What was it again?
Yine ne oldu?
- Sorry, sorry, sorry, what was it again?
Pardon, pardon. Ne demiştiniz?
- Sorry, what was it again?
Pardon, neydi?
Now, uhm, what was it again?
Şimdi, konu neydi?
What was it again?
Neyi bir daha söyleyeyim?
What was it again, Deacon?
Ne demiştin Deacon?
What was it again, a demon?
Bu sefer ki neydi, bir iblis mi?
What was it again, 15 stations in 54 countries or the other way round?
Neydi... 54 ülkede yayın yapan 15 kanal mı, yoksa tam tersi miydi?
And what was it again, Marcie?
Peki neydi o dediğin, Marcie?
What was it again?
Ne söylemiştin?
I care a lot about that bus load of uh what was it again?
Kurtarmak istiyorum o otobüs dolusu... neydi? — Çocuğu.
What was it again?
Neyiydi?
What was it again?
- Evet. - Ne olduğunu söylesene.
So, what was it again? What exactly did you forget?
Peki ne oldu öyleyse, neydi unuttuğun şey?
I was only answering a hypothetical question of what I would do... if I had to do it all over again.
Ben sadece her şeyi yeniden yapmam gerekse ne yapacağımla ilgili varsayımsal bir soruyu cevaplıyordum, hepsi bu.
Tell me again, what was it he said about... contracts?
Söyler misin, şu sözleşmeyle ilgili ne demişti?
After seeing Amelia dump what looked like a body into the trench, and when Charles never appeared again and there was no word from him, isn't Sylvia sure it was he?
Amelia'yı cesede benzer bir şeyi çukura atarken gördükten sonra, ve Charles artık hiç ortada yokken ve ondan hiç haber alınamazken, Sylvia cesedin o olduğundan emin değil miydi?
What if you went to see it again and the end was totally different?
Ya tekrar izlediğinde sonu tamamen farklı olsaydı?
What was it called again?
Ne deniyordu ona?
AND SO IT TAKES ME RATHER LONGER TO GET TO WORK. NOW THEN, WHAT WAS IT AGAIN?
Şimdi, ne demiştiniz?
What was it, over 100 again last year?
Geçen yıl 100'ü aşkın mıydı?
The Dark Lord knows what ring it was Gollum found, and how he lost it again.
Karanlıklar Efendisi Gollum'un hangi yüzüğü bulduğunu ve nasıl tekrar kaybettiğini biliyor.
- What did you say it was called again?
- Adı neydi, tekrar söylesene?
I know it's kind of a weird time, but I was just wondering, what is going to happen to us on Monday, when we're all together again?
Pazartesi hepimiz yeniden buradayken ne olacak?
It wouldn't be like a business at all. We'd be out playing ball again. - That's what I was talking about.
İşin güzel yanı, dışarıda top oynayabileceğiz.
I never wanna see that guy again get him outta here and then we couldn't find Seth Cohen so our casting director Patrick Rush said well what about this guy Adam Brody w-I went back in to see Josh an I read for Seth NCIS it was total improv and he finished I was like what was that
Sonra Seth Cohen'i bulamadık.
I felt it was up to the Supreme Court and they did what they could, but... it's all gotten messed up and derailed again.
Yüksek Mahkeme'nin durdurabileceğini düşündüm ve onlar da ellerinden geleni yaptılar ama işler tekrardan o kadar karışmış ve raydan çıkmıştı ki.
It embodies the nucleus of what America once was and will be again, Mr. Beck.
Amerika'nın bir zamanlar ki çekirdeğini ve tekrar kendine geleceğini temsil ediyor, Bay Beck.
It's kind of like a blank piece of film waiting to be exposed to what I was before my trauma or what I've become since I was last myself or what I hope to be again someday.
Travmamdan önceki ya da en son kendim olduğumdan bu yanaki beni veya bir gün tekrar olmayı umduğum beni çekmek için bekleyen boş bir film şeridi gibi.
- My name again, what was it?
- Benim adımı söyle, neydi?
But it's also possible that what Faraday meant was that there's no point in bringing a baby into the world, if all it's going to do was work to go on living, to go on living, and work to go on living, again.
Fakat bundan başka Faraday'in demek istediği dünyaya bebek getirmenin bir anlamı olmadığı olabilir. Eğer tüm yapacağı ; yaşamak, yaşamaya çalışmak ise, ve eğer yaşamın tüm anlamı buysa, o halde burada olmamızın sebebi nedir?
Well, he knew perfectly well what he was doing. Once again, he had made it in his own image.
Ne yaptığını çok iyi biliyordu ve yine kendi görüntüsünde yapmıştı.
If I put it down again and it asks another ant : "What was that?", how would it explain?
Yerine geri koyarsam ve başka bir karınca "Bu neydi?" diye sorarsa, ne anlatabilir?
Again it was my urge to document what was going on.
Yine benim ısrarımdı ne olup bittiğini belgelemek.
And again, it was sort of- - I had this secret sexual life that was all my own- - it was sort of what set me apart from the Orange County family.
Ve tekrar, bu bir çeşit - Ben gizli bir cinsel hayata sahiptim Sahip olduğumun hepsi bu- - Bu beni Orange Contry ailesinden bir şekilde uzakta tutan şey.
They didn't know what it was exactly, but they knew they were going again.
... ama ne haltlar döndüğünü bilmiyorlardı.
What I did was wrong, but... I'd do it again.
Yanlıştı, ama bugün olsa yine yapardım.
If you thought that your entire race was destroyed by the Goa'ulds as punishment for harming one of them,... what would you do if you thought it was going to happen again?
Eğer tüm ırkınızın Goa'uld'lar tarafından yokedildiğini düşünüyorsanız birine zarar vermek yüzünden bir cezalandırma olarak,... Tekrar olacağını düşünürseniz, ne yaparsınız?
What, according to a preponderance of the evidence, was the earliest time, again, month and year, at which substantial contribution referred to in question two was caused, if it was, by the negligent conduct of the defendants?
Sunulan kanıtlara dayanarak, ikinci soruda belirtilen zehirli atık karışması olayı ilk kez ay ve yıl olarak hangi tarihte savunma tarafının ihmalinden kaynaklanmıştır?
- What year was it painted again?
- Hangi yılda yapıldı demiştin?
What was it like seeing him again?
Onu tekrar görmek nasıldı?
What was it again?
İşim var.
What was it like, being young again?
Yeniden genç olmak nasıldı?
It was like a dream where what you fear most happens over and over again.
Rüya gibiydi en korktuğun şeylerin üst üste olduğu bir rüya gibi.
And what will I see you again or was it only that?
Peki seni bir daha görecek miyim, yoksa hepsi bu mu?
And what it was you ate before Eat that again. Now get!
Ve daha önce nasıl doyurduysan, Şimdi de karnını öyle doyur.
What was awakened from its sleep Must once again slumber deep Return the disease to whence it came So life can ease back to the same
Uykusundan uyandırılan, tekrar uykuya dalmalı hastalık nereden geldiyse oraya, yaşam da eskiye dönmeli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]