English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Что ты знаешь

Что ты знаешь translate Turkish

29,255 parallel translation
Что ты знаешь об этом?
Bunun hakkında ne biliyorsun?
Что ты знаешь о Красной Руке?
Red Hand hakkında ne biliyorsun?
Я знаю, что ты знаешь про Фрэнка Галло.
- Frank Gallo'yu bildiğini biliyorum.
И ты знаешь, что я прав.
Doğru söylediğimi çoktan biliyorsun.
Ты знаешь, что Майк – информатор.
İkimizde Mike'ın muhbirlik yaptığını biliyoruz.
Но ты не знаешь, что я заключил с ним сделку, которую не нарушу.
Ama onunla bir anlaşma yaptım ve anlaşmayı bozmayacağım. - O zaman ben bozarım.
Ты разве не знаешь? Майк не будет в безопасности ни сегодня, ни когда-либо, потому что Галло его везде достанет.
Mike ne bu gece güvende olacak ne de diğer geceler çünkü Gallo ona içeride de dışarıda da ulaşabilir.
Я занимаюсь тем, что спасаю жизни, и ты знаешь это.
Dışarıda insanların hayatlarını kurtarıyorum.
Луис, ты знаешь, что по договору мы можем съехать в первый месяц.
Louis anlaşmamda 30 gün içinde çıkmamı sağlayan bir madde var sen de biliyorsun.
Потому что ты меня не знаешь.
Çünkü beni hiç tanıyamamışsın.
Ты не хуже меня знаешь, что диссоциативные расстройства такого типа практически всегда возникают намного раньше и связаны с тяжелым детством.
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki bu tip çoğul kişilikler hayatın daha erken dönemlerinde mesela çocuk istismarı gibi sebeplerden ötürü oluşur.
- Ладно. Ты же знаешь, что я собираю ароматы?
Benim parfüm koleksiyonumu bilirsin.
Ты же знаешь, что в школе запрещены наркотики.
Okulun uyuşturuculara tolerans tanımadığını biliyorsun.
Ты же знаешь, что они их обдерут?
Bu insanları paramparça edeceklerini biliyorsun değil mi? - Biliyorum.
Но ты не знаешь, что я быстрая.
Ama bilmiyorsun. ben hızlı hareket ederim.
Ты знаешь, что можешь верить мне на слово.
Sözümün sağlam olduğunu bilirsin.
Ты знаешь, что не об этом договаривался с Харви.
Harvey ile böyle anlaşmadığınızı sen de biliyorsun.
Тогда и посмотрим, настолько ли ты обаятельный, как себя представляешь. Знаешь что?
O zaman düşündüğün kadar çekici olup olmadığını görürüz.
Нет, это нечестно, и ты это знаешь, потому что именно из-за преданности Майка ты сейчас не в тюрьме.
Hayır, haksızlık ettiğinin farkındasın çünkü hapiste olmamanın sebebi Mike'ın sadakati.
Но ты не знаешь, что меня посадили в одиночку на 36 часов. – Боже мой.
Bilmediğin şey ise beni 36 saatliğine hücre hapsine kapattıkları.
Ты ведь знаешь, что мы не в школе?
- Burası lise değil biliyorsun değil mi?
– Я знаю. Тогда ты знаешь, что я...
- Yani biliyorsun- -
А ты не знаешь их, как я, потому что новый договор непроницаемее зада твоей мамочки.
Sen de benim kadar bilmiyorsun, çünkü bu yeni kira sözleşmesi annenin kıçından bile daha sıkı.
Ты знаешь, что сделаешь меня своим врагом до конца жизни.
Beni, hayatının geri kalanında düşmanın yapıyorsun.
Надеюсь, ты знаешь, что делаешь, Харви, потому что мы могли заполучить их обоих.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Harvey, çünkü ikisi de bizde olabilirdi.
Поздравляю. Надеюсь, ты знаешь, что делаешь.
Tebrikler, umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Знаешь что, Кевин? Думаю, довольно смешно, что ты мне не доверяешь, когда сам отказываешься сказать, за что ты здесь.
Kevin, daha niçin içeride olduğunu söylemeyen sen olmana rağmen bana güvenmemen çok komik.
Ты знаешь, что я тут делаю.
- Ne yaptığımı biliyorsun.
Ты ведь не знаешь, что я заказал для Тары модель моего дома, чтобы она воочию увидела свои дизайны.
Çünkü evimin Tara için yapılmış bir kopyasına sahip olduğumu bilmiyorsun. Bu sayede o planladığı tasarımlarını görebilecek.
Ты же знаешь, что я был мошенником? Я жил так годами.
- Yıllarca sahtekarlık yaptığımı biliyorsun.
Но ты не знаешь, что я уволился за 20 минут до ареста.
Tutuklanmadan 20 dakika önce istifa ettiğimi bilmiyorsun.
Твой день рождения через 5 месяцев и 6 дней, и ты знаешь, что я это знаю.
Doğum gününe 5 ay 6 gün var ve bunu bildiğimi de biliyorsun.
Знаешь, что-то ты частенько стал мне недоговаривать.
Bana söylemediğin şeylerin sayısı bir hayli artmaya başladı.
– Я знаю. Тогда ты знаешь, что у меня еще 10 дел перед уходом.
O zaman buradan çıkmadan yapmam gereken bir sürü iş olduğunu da biliyorsun.
Ты же знаешь, что это значит, дружок?
Bu ne demek biliyorsun değil mi?
Ты знаешь, что они сделают, если...
Seni görürlerse...
Кори. Ты что, меня не знаешь?
Kim olduğumu bilmiyor musun?
Ты же знаешь, что твоя мать выследит вас, куда бы вы ни отправились.
Biliyorsun, nereye gitsen annenin nefesi ensende olacak.
Знаешь, каково это, когда ты знаешь, что все твое счастье - это ложь?
Bütün mutluluğunun yalan olduğunu bilmenin nasıl olduğunu bilir misin?
Если ты не знаешь причину, не значит, что её нет.
Sebebini bilmemen, sebebi olmadığı anlamına gelmez.
Ты знаешь, что это означает?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
- Что ещё ты знаешь?
- Başka ne biliyorsun?
Ты знаешь, что это за место и что тут творится.
Bu evin ne olduğunu, burada yaşananları biliyorsun.
- Ты знаешь, что творишь?
Ne yaptığınızı biliyor musunuz?
Ты не знаешь, на что способны эти монстры.
O canavarların ne yapabileceğini bilmiyorsun.
Ты же знаешь, что тебе придётся надеть платье подружки невесты на свадьбу.
Düğünde nedime elbisesi giymen gerektiğini biliyorsun.
Ты знаешь, что случается с людьми во время отключения.
Kesinti sırasında insanlara ne olduğunu bilirsin.
Ты знаешь, твое убийство не принесет мне мира, но готов поклясться, что чувствовать я себя буду очень хорошо.
Seni öldürmek bana huzur getirmeyebilir ama çok iyi hissedeceğime kesinlikle eminim.
- Знаешь, ты никогда не говорил мне, - То, что вы видели, когда вы умерли.
- Biliyor musun, öldüğün zaman ne gördüğünü hiç söylemedin.
Что ж, можешь расслабиться теперь, когда ты... знаешь правду.
Artık gerçeği bildiğine göre rahatlayabilirsin.
Ты знаешь, что это было?
Ne olduğunu biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]