English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Adını biliyorum

Adını biliyorum translate Russian

358 parallel translation
- Adını biliyorum.
Я знаю, как его зовут.
Senin de adını biliyorum.
Я и тебя знаю.
Ve şimdi adını biliyorum.
А теперь я знаю его название.
Onun asıl adını biliyorum!
Я знаю его настоящее имя!
Onun adını biliyorum.
Я знаю его имя.
Adını biliyorum Mel.
Я знаю ваше имя, Мел.
Adını biliyorum!
Я знаю, как ее зовут! Да, с Мелиссой.
Senin adını biliyorum...
Я знаю как тебя зовут...
Adını biliyorum.
- Я знаю.
Adını biliyorum. Ben... Bulamıyorum.
Я знаю его имя, но не могу вспомнить.
Adını biliyorum.
Я знаю твоё имя.
Adını biliyorum. Adam çok sıkıcıydı.
Я знаю его имя.
Çünkü ortakyaşamı teslim alan doktorun adını biliyorum.
Потому что я знаю имя врача, которому был доставлен симбионт.
Beverly Meydanındaki her ayakkabı dükkanının adını biliyorum.
Я знаю название каждого обувного магазина в Беверли Хиллс...
- Adını biliyorum.
- Я знаю как его зовут.
- Adını biliyorum.
- Эй, болван, я знаю как его зовут.
Adını biliyorum ama kim o?
Я знаю, кто она такая, но кто она?
Gerçek adını ve geçmişteki politik faaliyetlerini biliyorum.
Чем торговали? Маслом и вином.
Artık adını, nerede yaşadığını, ve neye benzediğini biliyorum.
Теперь я знаю, как твоё имя, где ты живёшь и как выглядишь.
Adını ve çalıştığı bölgeyi bildiğinizi biliyorum.
Я знаю, что вы знаете его имя, и знаю, что вы знаете его участок.
Kim olduğunu biliyorum, adın Ferdinand Griffon.
Я знаю, кто вы. Вас зовут Фердинанд Грифон.
Adının Mike olduğunu biliyorum.
я знаю, что тебя зовут Майк.
Adını ve nerde yaşadığını biliyorum.
Я знаю ее имя. Я знаю, где она живет.
Hayır biliyorum. Babamı bulmadan önceki adını soruyorum.
Да, это я знаю, а как её звали до того, как она нашла папу?
İyi, en azından şimdiden adını ne koyacağımı biliyorum.
По крайней мере, теперь я знаю, как назвать его.
Biliyorum, bir binaya bu kadar bağlanmamalıyım ama burası Lisa'nın ilk adımlarını attığı yer.
- Сынок, ты хорошо повеселился? - Да. папа, отлично. О, а вот эта семья мне очень понравилась.
Onun adı... Adı her ne boksa artık ben de kullandım ve artık her ne bok ise çünkü işe yaradığını biliyorum.
Она называется черт его разберет, как, и я использую хрен знает, что именно, потому что я знаю - он работает.
Çalıştığı yeri biliyorum ama adını bilmiyorum.
Я знаю где она работает но я не знаю ее имени.
Ama onun adını bilmiyordum. Ve, şimdi biliyorum.
Но я не знал, как ее зовут, а теперь я знаю.
Ne adını, ne de adresini biliyorum.
К тому же я тебя совсем не знаю. Я не знаю даже как тебя зовут и где ты живешь.
Sanırım bu şeyin adını biliyorum.
Теперь я знаю, как это назьiвается.
Adın Daniel Madigan, biliyorum. Ama sen benimkini nereden biliyorsun?
Я знаю, что тебя зовут Дэниэл Мэдиган, но откуда ты знаешь, как зовут меня?
"Böyle büyük bir kaybın kederini dindirmek adına..." "... sarf edeceğim kelimelerin, ne kadar aciz ve nâfile olacağını biliyorum. "
Я чувствую, как слабы и беспомощны должно быть мои слова,... которыми я пытаюсь утешить ваше горе... от этой безвозвратной потери.
Özür dilerim, bebeğin adını Joey koymamı çok istediğini biliyorum.
Извини, я знаю, что ты хотел, чтобы я назвала мальчика Джоуи.
O dedi. Başka bir ad kullandığını biliyorum.
Она сказала, что остановилась под чужим именем.
Ben de adını ve avare olduğunu biliyorum.
А я знаю твоё имя и то, что ты бродяга.
Ama ben ünlü bir 19.yy. baletinin adını aldığını biliyorum.
Но я знаю, на самом деле его назвали в честь артиста балета 19-го века.
Biliyorum, bu benim yasal adım. 3.sınıftan beri kimse o ismi kullanmadı.
Это мое официальное имя. Но с третьего класса меня никто так не зовет.
Biliyorum Jack. Sadece bilmediğin bir dünyaya adım attığını bil.
Я знаю, Джек, просто ты осваиваешь новую территорию.
Adını ve çalıştığı yeri biliyorum.
Подожди...
- O adı biliyorum. - Sen baş adamıyken, Apophis onun öldürülmesini emrettiği zaman canını bağışlamıştın.
- Когда ты был первым помощником, ты пощадил его, хотя Апофис приказал его убить.
Afedersiniz, biliyorum zamanınızı harcıyorum ama Paul Trout adında eskiden buraya gelen birini arıyorum.
Простите. Наверное, это пустая трата времени, но я ищу человека,.. ... который раньше часто к вам заходил.
- Ve.. Biliyorum, haddim değil. Ama lütfen çocuğunuzun adını Pheebo koymayın.
Я знаю, что это совсем не моё дело но прошу вас, не называйте своего ребёнка Фибо.
Buna karşısın biliyorum ama yasal olarak senin adın.
Твоя мать была против, но ведь по закону она твоя.
Tuhaf olduğunu biliyorum ama ikinci adın ne, dedi.
Она ответила : "Я поняла что оно станное, но какое оно?" She said, "I know it's strange, but what is it?"
Bak, bunun biraz garip geleceğini biliyorum, Ama, Van adındaki bu çocuk Smallville'deki Meteor Taşlarının, Bazı insanları değiştirdiğine inanıyor.
Послушай, я знаю, это прозвучит странно, но этот парень, Ван Он убежден, что метеоритные камни в Смолвиле изменяют людей.
Arkadaşınıza olan olayla ilgili benim adımın hiç bir yerde geçmediğini bildiğinizi biliyorum.
Я знаю, что вы знаете, что мое имя не упоминается в связи с тем... что случилось с вашим другом.
- Evet, biliyorum ama... adı Wally olan birini bir kadın nasıI sevebilir?
- Да, я знаю, но как можно любить мужчину по имени Уолли?
Kitabının sattığını biliyorum, bu harika, senin adına seviniyorum.
Ясно. Твоя книга хорошо продаётся, я рада за тебя.
Endişelenme, okulumuzun adına cumartesi gün yapacağın... dövüşün senin için ne anlama geldiğini biliyorum.
Но ты не бойся.
O kardeşimizin süveterinin arkasında Benden Nefret Ediyor yazısını gördüğümde, ilk düşündüğüm şey, bu adı ona annesinin koymadığını biliyorum oldu.
Когда я увидел надпись "Злобный Гад" у него на спине, я сразу подумал : вряд ли его так назвала родная мама.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]