English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Ben açım

Ben açım translate Russian

1,953 parallel translation
Adamım, ben açım.
- Мээ... эмм... М-м-мой Бог, как же я голоден!
Ben de acımı içime attım.
Поэтому, я поддавила боль.
Bunu ilk başlarda konuşmuştuk. Ama ona eğer ben olacaksam, tek olacağımı açıkça belirttim.
В общем, этот разговор был довольно рано, но я прояснила, что если он хочет быть со мной, то он должен быть только со мной.
Ya ben... açık saçık olsaydım?
Что если я... в непристойном виде?
Ben de çok acı çekiyorum. Karanlık bir tarafım var.
У меня внутри боль.
Tamam, ben açıkçası tam olarak farkı anlayamadım.
Ладно. Честно, я не могу вообще ничего различить, а это тем более.
Ben çok açım. Yengeç bacağı yiyelim mi?
Я проголодалась.
Her ne olursa olsun, adli tıp açısından bu davaya bakan kişi ben olmayacağım.
Что бы это ни было, не мне его интерпретировать с помощью судмедэкспертизы.
Hazır laf cinsiyetten açılmışken,... neden sen şu gorillerinle konuşmuyorsun? Ben de bayanla konuşacağım.
К слову сказать, почему бы тебе не попытаться поболтать с мужиками, а я поговорю с ней.
Şunu açıklığa kavuşturalım, ben çalmak için bisiklet aramıyorum.
Просто уточняю : я не ищу велосипед, чтобы украсть.
Bu kasabada açıklayamayacağım şeyler oluyor. - Ben de.
- В этом городе есть вещи, которые я не могу объяснить.
- Ben olsaydım tam akşam bülteni zamanı... yapardım, ilk sonuçlar açıklanınca.
- Если бы я это делал, это были бы вечерние новости, во время оглашения первых результатов.
Ben açık bıraktım.
Я оставила её открытой.
Çünkü sevgili kardeşim, ben sana istediğini vermeyen her adama acırım.
Потому что, моя милая сестренка, мне просто жалко того, кто не дает тебе то, чего ты хочешь.
Ama adalet yerini bulmalı ve ben bir avukatım. Lemon, çektiğim acıyı sen anlayamazsın.
Но в этом есть доля справедливости, мы здесь собрались, и я адвокат, и, Лемон, ты не понимаешь как это было болезненно.
Ben... Ben açıklamaya çalıştım.
I tried to explain to you.
Çünkü ben acılar içinde Silver'ı düşünerek kıvranıyor olacağım.
ѕотому что мне бы, возможно, пришлось топить свои печали о — ильвер в дешвой закусочной.
Ben eziyet hakkında bir iki şey biliyorum - - bunun farklı hissettirdiğini anlayacak kadar kaldım orada bunun acısı - - düzenli olarak gelen lanet bir şey.
Я кое-что знаю о пытках... я знаю, настоящая боль отличается от обычной... дурацкой... всей этой чуши.
Ben acıktım.
Я проголодался.
Hayır ben sana neden programı kapattığımı açıklayayım.
Нет, это я объясню, почему мы закрываем программу. Закрываем?
- Ben denize açılmıştım, yunus balıklarına bakıyordum.
- Я была в море. Смотрела на дельфинов.
Biliyorsun ki ben öldüğümde saklanan diğer üç gardiyanım kutuları açığa çıkaracaklar ve bütün sırları ifşa edecekler.
Узнав, что я умер, оставшиеся три защитника, где бы они ни прятались, откроют содержимое ящиков со всеми их секретами в один момент.
3 hafta önce siz benim hayatımı değiştirecek birşey yaptınız ve ben sebebini açıklayamayacağım bir sebepten dolayı onu mahvettim.
Три недели назад вы дали мне шанс, который бывает раз в жизни, и я даже не могу объяснить, как я умудрился все испортить.
Ben hâlâ bunu Gates'e nasıl açıklayacağımı düşünüyorum.
Я все еще пытаюсь придумать, как объяснить это Гейтс.
Ben size mantıklı açıklama yapayım Dr. Weiss.
Нет, я скажу вам, в чём смысл, доктор Вейс.
Ben kendi restoranımı açınca, sadece seksi erkekleri işe alacağım.
Когда я открою ресторан, то буду нанимать только горячих парней.
Buradayım çünkü zamanım var ve sen müşkül durumdasın ve ben... Açıklamanı dinleyecek kadar çok vaktimiz yok.
Я здесь потому что у меня есть время у вас кризис и я была слишком занята для размышлений
Detaylar için çok aç görünüyorsun oh.. ben sadece.. hayır ben sadece yardım etmek istiyorum
Кажется, ты слишком интересуешься деталями. О, Я просто... нет, я просто хочу помочь, ты ведь знаешь?
- Anne, ben acıktım.
Мам, я проголодалась
- Ben de gelirim. Acıktım.
Я тоже, я голодна
Açık konuşalım, ben ona "Yakınlaş" dediğimde bundan bahsetmiyordum.
И просто для ясности, когда я говорил "сблизиться", я совсем не это имел в виду.
Ben acıktım.
Я хочу есть.
Tamamdır, ben kazandım. Açık konuşmak gerekirse Okabe stratejik olarak düşünme konusunda pek iyi değilsin.
я победила. ты совсем не умеешь охватывать общую ситуацию.
Ben açığa çıktım.
Меня раскрыли.
Belki de ben yeterince açık olamadım.
Тогда это я неясно выразилась.
Ben de acıdığım için bir kaç kere başını okşadığımı hatırlıyorum.
Я вспомнил, что гладил ее несколько раз по голове.
Yine de ben seçeneklerimi açık bırakayım.
Ну, я оставлю свои варианты открытыми.
Ben açık görüşlü bir insanım.
Я человек широких взглядов.
Ben açık ameliyat düşünüyordum. Akciğeri çıkarıp tümörü aldıktan sonra tekrar yerine koyacağım.
Я планировал вскрыть грудную клетку, провести резекцию лёгкого и удалить опухоль.
Oh... Neyse ben süper sağduyuluydum, ve başarılı geleceğimin planlarını yapmaya başladım. Bilirsin, şampanya, denize açılmak...
В общем, я был очень осторожен и распланировал свой стиль жизни успешного человека - шампанское, плавание на яхте.
Sen harika kadınsın, bütün bu yaptıkların harika şeyler, ve ben yalnızca erkek arkadaşını dinleyip onun söylediklerini yapan acınası bir kızım, tamam mı?
Ты удивительная женщина, которая совершила столько прекрасных поступков, а я просто жалкая девчонка, которая во всем слушается своего парня, так, да?
Sen hediyeni aç, ben bu omuzlarda çalışayım.
Открывай подарок, а я пока сниму с тебя напряжение.
Ben acıktım.
Я есть хочу.
Sana boş bir yemek kutusu göndermemin sebebi... Açıkçası, kutunun gerçek anlamı umurumda bile değil. Sizin niyetiniz ne olursa olsun ben o kutuyu bu şekilde yorumladım.
по которой я послал тебе коробку... меня не волнует настоящее значение этого. это была моя собственная интерпретация.
Açıkçası ben henüz olgunlaşmadım.
С чего вдруг тебе это приглянулось?
Etkileyici bir Başkan olsam da olmasam da her şeyde sana güvendim ancak senin için gerçekten bir şeyler yaptım mı bilmiyorum. Açıkçası ben henüz olgunlaşmadım. Yetersizim çünkü sensiz hiçbir şey yapamıyorum.
Ну тогда... используй стол
Önceden acını tek başına çekiyordun ama şimdi, ben tam yanındayım.
Посмотри в мои глаза, поговори со мной.
Ben iyiyim ama sen acı çekersen ne yaparım?
[ Где ты?
Ben açık çeki istiyorum, tamam mı?
Я хочу отгул. Ясно?
Başarılı olduktan sonra hikayeyi açıklamak çok cazip gelmeye başladı. Böylece başkan olarak başarıdan ben de payımı alabilecektim... KURTARMA İÇİN MERSİ KANADA... ama gizli tutmak zorundaydık.
И после успеха, конечно был большой соблазн рассказать всем об этом чтобы мои заслуги тоже отметили, раз уж я был тогда президентом но мы должны были хранить всё в секрете.
Evet ama acımıyor. Ben iyiyim.
" ведь не больно совсем.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]