Bir şey yapma translate Russian
847 parallel translation
Hayır, bu benim işim. Sen bir şey yapma.
просто не лезь в это.
Ve her seferinde "Hayır Paula, bir şey yapma" dedin.
И каждый раз ты говорила : "Нет, Паула, ничего не делай".
Aptalca bir şey yapma.
Не делай глупостей.
Dinle Hank. Sakın bir şey yapma.
И Хэнк, послушай, ничего не далай.
Aceleyle davranıp sonradan pişman olacağın bir şey yapma.
Нет, Люси, никогда не спеши делать то, о чём потом можешь пожалеть.
Duymak istemeyeceğim bir şey yapma.
Ты смотри у меня, веди себя прилично.
Yanlış bir şey yapma.
Так что без глупостей.
Bir şey yapma sırası sendeymiş gibi. - Şimdi ne olacak?
Похоже, что теперь твой ход, коп. Что собираешься делать?
Terry, ne olur bir şey yapma, lütfen!
Терри, ничего не делай, не надо. Терри.
- Sakın aptalca bir şey yapma.
- Только без глупостей.
Berbat edeceksin. Ben olmadan hiç bir şey yapma.
Ты сделаешь из меня бездельницу.
Şimdi bir şey yapma fırsatın var... Bütün o söz verdiğin... bana alacakların.
Теперь у тебя есть шанс заработать, выполнить обещания, купить мне подарки...
Birşey demiyorum, artık koca adamsın. Aptalca bir şey yapma diye söylüyorum.
Нет, я понимаю, ты уже не мальчик, и мы не святые... только не натвори глупостей.
Düşüncesizce bir şey yapma.
Не нужно поспешных действий.
Bize sizin için bir şey yapma emri verebilirsiniz.
Я такого еще не видел. Вы можете повелеть нам сделать для вас что угодно.
İşte burada o tarihçinin bir şey yapma şansı var.
У этого историка появится шанс сделать хоть что-то полезное наконец.
Ne yapacağım? Bir şey yapma.
Ничего с этим не сделаешь, дорогая.
Aptalca bir şey yapma!
Галка! Не высовывайся где не надо!
Şüphe uyandıracak bir şey yapma.
Он же всё поймет.
Yapmayacağım bir şey yapma.
Делай, что хочешь.
Sonny, lütfen, bir şey yapma.
Санни, пожалуйста не делай ничего.
Bir şey yapma.
Ничего не делай.
Bir daha böyle bir şey yapma.
Так что не доставай меня своими выходками.
Bence insanın şöyle bir prensibi olmalı... Asla geri döndüremeyeceğin hiçbir şey yapma.
Видимо, должен существовать принцип... никогда не совершать необратимых действий.
Sakın bir şey yapma.
Не смей ничего делать.
Lütfen yumurtam ona bir şey yapma.
Прошу тебя... Моё яйцо... Не причиняй ему вреда.
Arabayı durdur, ve sakın aptalca bir şey yapma.
Остановите машину. И не делайте никаких глупостей.
Pekala, sakın bir şey yapma.
Не вешай пока.
Bakmaktan başka bir şey yapma.
Только наблюдать, не делать ничего больше.
Kendini utandıracak bir şey yapma.
И не будет тебе позора, а работа будет спориться.
Bir müşteriyle tatsızlık yaşadıktan sonra o müşterinin yaşamlarınıza bir şey yapma girişiminde bulunabileceğini düşünüyor musunuz?
Как ты думаешь, покушение на вас может быть связано с местью за размолвку с клиентом?
- Bir şey yapma.
- Ни чего.
"pişman olacak bir şey yapma"
Всегда прощай, если человек раскаялся.
Yapmayacağım bir şey yapma.
Не делай ничего, чего бы я не сделал!
- Bunun hesabını vereceksin lan Carelli! - Aptalca bir şey yapma Anthony.
Никто тебе не поможет.
Bu arada, lütfen aptalca bir şey yapma.
Пока что, прошу тебя, не наделай глупостей.
-... neden korkuttuğunu anlatacaksın - hayır, ben öyle bir şey yapma- - oh, dün yaptıklarımı söylüyorsun, değil mi?
-... почему ты его изувечил навеки. - Нет, я этого не делал! Я- -
Çocuğu al! Ama ne olur bana bir şey yapma!
Бери малыша, а меня не трогай!
Hiç bir şey yapma.
Ничего не делай.
- Ve şimdi iyi bir şey yapma sırası sende. Yakında benimle bir akşam yemeği ye.
Теперь ваш черёд проявлять доброту.
- Ellen... Bütün işi o yaptı ve sen hiç bir şey yapmadın. - Yapma Ellen.
Эмми придумала, какой пирог испечь, а ты даже палец о палец не ударил.
- Ama ben hiç bir şey yapma -
- Но я не сделала ничего -
Nihayet gerçekten anlami olan bir sey yapma firsatim var su an.
Наконец-то я получил шанс сделать нечто значимое и важное.
Aptalca bir şey yapma.
Надо быть осторожней.
Lütfen, yapma öyle bir şey.
Я тебя умоляю, не надо.
O, yanlış bir zamanda yanlış yakada doğdu. O istediği her şeyi yapma kabiliyetine sahip, fakat yapacak bir şey bulamıyor.
он родился в ненужное время в ненужном месте, со способностью делать всё, что ему вздумается,
Seninle ilgili her sey ilgimi çekiyor, mani olamiyorum. Bir daha sakin yapma!
Меня интересует все, что касается тебя, не могу ничего с этим поделать.
- Söylediğim şey şu ve bu asla bir kur yapma değil.
- В смысле того... И это не флирт, ни в малейшей степени.
Neden bir çocuğa böyle bir şey... yapma gereği duymuşlar... sırf diğerlerinden... biraz farklı doğmuş olduğu için mi?
Что их вынудило поступить так, как поступили они с ребёнком который родился чуть отличаясь от других.
Sakın bir şey yapma ve kimseyle konuşma. 6'da orada ol.
В 18 : 00!
- Galiba arabaları bozulmuş ya da öyle bir şey. Hadi, yapma.
Наверное, у них машина сломалась.
bir şey yapmadım 49
bir şey yapmalısın 18
bir şey yapmayacağım 29
bir şey yapmalıyız 45
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey yapmalısın 18
bir şey yapmayacağım 29
bir şey yapmalıyız 45
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17