English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bu senin için

Bu senin için translate Russian

6,529 parallel translation
Bu senin için bir işaret olmalı Hamlet.
Это ваша реплика, Гамлет.
Bu senin için çok dar bir hayat Virginia.
Для тебя это слишком ничтожная жизнь, Вирджиния.
Ne kadar oyalanır ve onlara işlerini yapmaları için zaman verirsen bu senin için daha da zorlaşacak.
Чем дольше мы ждем, тем сложнее будет для вас ситуация в будущем.
Bu senin için.
Это вам.
Hey dostum, bilmen gereken şeyi söyleyeyim, Jo ancak ben yaşarsam yaşar, tamam mı? Bu senin için yeterli değilse,... esir dünyalarını bağlayan güç Gemini kabilesinin liderinden gelir.
Эй, приятель, вот что ты должен знать что Джо выживет только если я сделаю хорошо и если этого недостаточно знаешь, сила, связывающая миры-тюрьмы, пошла от лидера ковена Близнецов.
Bu senin için.
Это для тебя.
Sanırım bu senin için yazılmıştı.
Думаю, он написал ее тебе.
- Evet, bu senin için iyi değil.
Да, это точно тебе не на пользу.
Bu senin için Leo.
Это за Лео.
Bu senin için bile yeni bir tür alçaklık.
Ограбление могил? Даже для тебя, папа, это слишком низко.
Tek yolu bu. Senin için tek yol...
Единственный выход - это если ты...
Bazı sebeplerden ötürü, kendimi senin için endişelenirken buldum. Hepsi bu.
- Просто я почему-то беспокоюсь за тебя.
Anlaşılan bu materyal senin için bir hediye olmuş.
У тебя, кажется, есть способности в этой области.
Bu seyahat senin için.
- Эта поездка для тебя.
Tahminimce senin için yaptığım veya seninle paylaştığım her şeyden daha çok seni olduğun kişi yapacak olan şey bu parça.
но, быть может, именно она определит, каким ты будешь, больше чем всё, что я для тебя сделала.
Senin için önemli olan bu demek.
Так вот ради чего ты на это пошла.
Yakışıklı'nın kalbini aldın ve senin olması için onu zorladın, ama bu seni asla tatmin etmedi.
И вы забрали сердце Прекрасного, и заставили его служить вам, но вам он безразличен.
Bu oyunu bırakıyorum, ve senin için bir önerim var.
Я выхожу из игры, и у меня есть для тебя предложение.
Ve bu senin istediğin ilk zam olduğu için, senin için başka bir şey yapabilir miyim?
И так как ты первый раз попросил о прибавке, есть еще что-то, что я могу для тебя сделать?
Bu yapılanın senin için büyük bir fedakârlık olduğunu biliyorum.
Я знаю, что для тебя это большая жертва.
Sadece bilmeni isterim ki senin bu binadan kovulman için imza topluyorum.
Чтобы вы знали, я прохожусь по дому с петицией, намеренной уволить вас отсюда.
Ama senin Shakespeare'i bu kadar sevdiğini bilseydim biletleri senin için alırdım.
Но, если бы я знал, что ты любительница Шекспира... я бы все равно приобрел их для тебя.
Bu cinayetler senin için fazla kişisel. Kişisel bağın olan başka biri daha aklımıza geldi.
Эти убийства очень личные для вас и... произошли, когда кто-то другой... личный объявился.
Bu iş senin DNA'nda var. Bu sadece terfi fırsatını kullanamadığın için düşünmeden verdiğin bir tepki, hadi ama. Emeklilik...
Эта работа у тебя в крови.
Bu sadece senin için bir beden.
Она - просто сосуд для него.
Senin için aramayı yapacağım ve bu küçük şantajı bitirceğim.
Я могу позвонить, и завершить этот небольшой шантаж.
Bu küçük ibne geri döndüğünde, senin için çalışması sürpriz unsuru olacak.
Когда он вернется, эффект неожиданности будет на твоей стороне.
Senin için bile, bu şaşkınlığın ötesinde.
Даже для тебя это чересчур.
Öyle olacaklar ama, yine de, zevahiri kurtarmak için, baloyu tertipliyecekler, bu da, ilk sosyal etkinliğin olarak senin evsahibeliğini gerektiriyor.
- они есть, но они по-прежнему хочу провести партию для выступлений, а значит, вы официально хозяин ваше первое мероприятие общества.
Will, bu hafta Cuma günü akşam 8 : 00'de senin ve yeni en iyi arkadaşların için bir parti veriyor.
- То Коктейльная вечеринка в эту пятницу в 8 : 00 со всеми вашими новыми лучшими друзьями. Быть там, принести фотографии, и мы сделаем обмен.
Ve bu senin pişman olduğunu söylemen için son şansın. İnsanları Clay'ı yada Kelleyleri öldürmek istemediğine inandırmak için.
А это ваш единственный шанс проявить раскаяние, попытаться убедить всех, что вы не хотели убивать Клэя или Келли.
Gitmeni istiyorum çünkü senin de arzun bu. Benim için değil.
потому что ты не хочешь сделать мне приятное.
Annenle benim bu kadar çalışıyor olmamız senin için zor oluyor, anlıyorum.
Слушай, я знаю, как на тебя навалилось всё... мы с мамой допоздна работаем.
Hafta sonunun senin için anlamı bu muydu?
Вот чем были для тебя выходные?
Bu kamp, bu kadar insan, biz de dahil, senin konuşmanı duydukları için burada.
Этот лагерь, все эти люди, они здесь только потому, что услышали твои речи, так же, как и мы.
Senin için bu yerde zamanı yavaşlatabilirim.
Могу замедлить время.
Ve bu durumu belki de hiç düzeltemeyeceksin. Mary hatırına, umarım düzeltirsin, ama olmazsa bile, sen benim çocuğumsun, ve senin için endişeleniyorum.
Ради Марии, я надеюсь, что вы сможете, но если нет, Вы моё дитя, моя забота в этот момент.
Fark ettim ki, onun için ne hissettiğimi açıklayamayabilirim,... ama bu da bir şeydir,... evet, belki bütün aşklar senin ve benim darmadağınık deneyimlerimize göre doğru aşk değildir. Ama... Bence bu çok daha güzel bir şeye dönüşebilir.
Я понял, что не совсем могу объяснить, что испытываю к ней, но что-то определенно есть, и да, может не вся любовь настоящая как мы с тобой уже знаем но... думаю, что это может перерасти во что-то большее.
Tamam. Senin için planladığım evine hoşgeldin partisi tam olarak bu değildi.
Не совсем то, что я хотела устроить в честь твоего возвращения.
Ben de bir şey anlatıyordum ama bu sandalye senin için o kadar önemliyse...
Итак, я не успела закончить свою мысль, но если это место так важно для вас... Конечно нет.
Öyle düşünüyorum. İlginç bir şekilde, senin için kolay bir şey bu, Hector.
На самом деле да, думаю, тебе это очень легко Гектор.
Bu sefer senin için işi ben bitirmeyeceğim.
В этот раз я не прикончу его за тебя.
Bu hepimizden ama onları senin için alan benim.
Этот букет от всех нас, но я тот, кто принёс его тебе.
Ve bu da senin için.
А это для тебя.
Bu işte senin için de kazanç olabilir.
Кстати, ты соавтор идеи.
Yani Jefferson ve senin kankaların bu odayı korumak için - kötü bir şeyler yapmışlar.
То есть, в общем-то Джефферсон и твои приятели заклинанием создали что-то скверное для защиты этой комнаты.
Bu senin gözünde kibrit kadar değeri olmayan insanlar için...
За всех, кого, ты считаешь мусором... ( нем. )
Belki senin için bu itiraf etmek.
А тебе, возможно... наверное, нужно признаться.
Bu yüzden savaş bitene kadar senin için en güvenli yer burası olabilir.
Так что, видимо, здесь для тебя самое безопасное место, по крайней мере до конца войны.
Biliyorsun, bu dünyada senin için bir yer bu yüzden var.
- Вот почему в этом мире тебе всегда найдется место.
Madem gerçekten bir şeyler pişirebiliyorsun,... belki de bu pozisyon senin için mükemmeldir.
Если вы действительно умеете готовить выпечку, возможно, для вас это идеальная должность.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]