English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Daha fazla değil

Daha fazla değil translate Russian

513 parallel translation
Hayır, bizlerden daha fazla değil.
Не больше чем у всех нас.
Daha fazla değil.
И больше ничего.
Daha fazla değil! Bloğu döneceğim!
Только не задерживайся.
Daha fazla değil, McCoy.
Больше нет, Маккой.
Bu benim yaşamıma destek oldu, ama daha fazla değil.
Оно поддерживало мою жизнь, но не теперь.
Daha fazla değil.
- Три минуты. Не больше.
Ennis'in serbestçe gitmesine izin vereceğimden daha fazla değil.
Не больше, чем я позволил бы энисцам уйти свободно.
- Ondan daha fazla değil.
- Не больше, чем для него!
Arabulucu yüzde 10 alır, daha fazla değil.
Комиссионные посредника 10 %, не больше.
- Daha önce olduğundan daha fazla değil.
- Что ты хочешь сказать?
Daha fazla değil.
Но не больше.
"O ayı, senin için daha fazla döğüşebilecek kadar büyük değil, Dave!"
"Этот медведь не такой большой, чтобы сражаться за тебя, Дэйв"
Evet, daha fazla soru sorma. Şimdi değil.
- Да, только больше без вопросов.
Belki de bundan sonra liderimizi daha fazla sever, değil mi?
И тогда, возможно, он начнёт уважать фюрера?
Daha fazla korkmuyorsun, değil mi Philip?
Ты ведь больше не боишься, правда?
Daha fazla gidemeyeceksen önemli değil. Kim demiş?
Ладно, если не можешь идти дальше...
Daha fazla içmem mümkün bile değil.
Я больше не могу пить.
Burada tetkik edilecek daha fazla nokta kalmadı, değil mi?
Продолжать слежку теперь бессмысленно, да?
Tapınakta daha fazla kalman pek uygun değil.
Нехорошо оставлять тебя в храме надолго.
- Ucu yalnız bana değil size de dokunuyor, Lordum. - Haklısın aslında bana daha fazla dokunuyor.
Она относится и к вам, милорд.
Bu, zannedildiğinden çok daha fazla bir zaman öncesi değil mi?
Не сильно ли это раньше, чем предполагает современная наука? Да, довольно-таки...
Daha fazla değil.
И этo вcё.
Sanırım bu beni bir üç gün daha oyalayacak ama bundan fazla değil.
ѕолагаю, суток на трое, не более.
Bu sizin daha fazla kazanmak için parça başı çalışmanızla ilgili değil.
Ограбили на 8 часов вашей жизни.
Devam et Dick. Daha fazla köpeğin içini açmalıyız, değil mi?
Давай Дик, постреляем немного для собак?
Daha fazla değil.
Не больше.
Daha fazla iyiye gidecek değil. Daha da kötüsü bünyen teklemeye başlayacak.
Уже не будет лучше, будет только хуже, организм начинает давать сбои.
Bölge savcılığı henüz daha fazla açıklama yapmaya hazır değil. Peki, Bay Tauber.
Окружной адвокат не готов в данный момент высказаться более подробно.
Mayis 1968 gibi on veya daha fazla saldiri gerçeklestirmeye hazir olmamiz gerektigi ve belirli bir sayidaki yenilgiyi ve iç savasin talihsiz degil kaçinilmaz oldugunu düsünmemiz gerektigi asikardir.
Чтобы полностью разрушить общество, абсолютно необходимо быть готовым выступить против него, десятки раз подряд и даже больше совершить выступления, подобные урокам Мая 1968 года, а также сохранить свежесть беспокойства всех без исключения поражений и гражданских войн.
Üvey annemin cesedinin yanında üç hafta kaldığım doğru değil. Çünkü Madam Rosa benim üvey annem değildi. ve parfüm bittiği için daha fazla dayanamazdım.
Это неправда, что я провел три недели рядом со своей приемной матерью, потому что мадам Роза не была моей приемной матерью, и я уже больше бы не выдержал, так как косметика закончилась.
Daha fazla hastalık bulaştırmadan onları atmalıyız değil mi?
- диатацес. пяепеи ма то йатастяеьоуле циа ма апожуцоуле пеяаитеяы локумсг, сыста ;
Daha fazla kırık kemik istemiyoruz, değil mi?
Мы не хотим больше сломанных костей?
Buna daha fazla seyirci kalmayacağım, değil mi?
Но, если погода не изменится, я ведь ничего не увижу?
Richard sloganlarla daha fazla ilgilenseydi, daha çok para kazanırdı, değil mi?
Если бы Ричард больше обращал внимания на лозунги, у него лучше бы шли дела и он бы больше зарабатывал.
Tanrım, o gerçek değil ve o, bir insandan çok daha fazla şey yapabiliyor.
Господи, он ведь нарисованный, а человечнее меня самого.
Ona daha fazla para vermeyeceksin, değil mi?
Но ты же не станешь платить ему остальное, так ведь?
Artık "Almanya için daha fazla toprak" asıl amacımız değil Bizim asıl davamız, Avrupa'yı Yahudilerden ve Bolşeviklerden temizlemek
Нет вопросов о "Lebensraum." Мы должны освободить Европу от евреев.
İnsanlar hiçbir şeyi yanlarında istemiyor, kendi inandıkları bir şey olsa bile, toplumun ihtiyaç duyduğunu düşündükleri şeyler, hapishaneler mesela. Herkes daha fazla hapishane istiyor değil mi? Herkes daha fazla hapishane istiyor.
Люди не хотят ничего рядом с ними, даже если это что-то, во что они верят, что-то, что они думают нужно обществу, например тюрьмы.
- Bu daha fazla almak hakkında bir şey değil.
Дело не в том, чтобы получить больше.
Daha fazla felaket için iyi bir gün değil.
Я не люблю эти катастрофы.
O bizim daha fazla yaşamamızı isterdi, daha az değil.
Ему бы хотелось, чтобы мы жили полной жизнью.
Eğer aradaki skor daha fazla açılırsa onlar için daha da zorlaşır değil mi, sensei?
Твои подборы тоже на высоком уровне.
Kaynak Crassac. Birinde daha fazla oturuyordur, değil mi?
- Друг мой, место, где он часто бывает.
Sorun değil. Aynı iş nasılsa, sadece biraz daha fazla yapacağım, o kadar.
Нам приходится каждый день есть гамбургеры.
Ulan, gün boyu iyi iş yapmış bir fahişeden daha fazla düzülmüş gibiyiz, değil mi?
Вот нас и отымели круче, чем шлюху в час пик....
Galeri açılırsa bilirsin, normalden çok daha fazla meşgul olacağım yani asıl konumuz bu değil ama... yani demek istediğim galeri oturana kadar.
Я понимаю что какое-то время буду более занята, чем обычно... и я знаю что это больной вопрос, но, знаешь, так будет только пока все не запуститься.
kediler bundan daha fazla sex yaparlar, değil mi?
Коты имеют больше секса чем некоторые, не так ли?
Şahsen, Yıldız Filosu'nun, üniformalarında, subaylarına daha fazla serbestlik tanıması gerektiğini düşünüyorum, öyle değil mi?
Лично я думаю, Звездный Флот должен предоставить офицерам большую свободу выбора аксессуаров в дополнение к униформе, хм?
Kusura bakmayın ama Sayın Bakan daha fazla dramaya değil seçeneklere ihtiyacımız var.
Не стоит так сгущать краски, Господин министр. - Нам нужны варианты. - Это не вариант.
Şömine beklenenden de daha fazla ışık yayıyor, değil mi?
Камин горит ярче чем хотелось бы, верно?
Daha fazla direnemezsin, değil mi?
- Вы же ничего не скрываете, нет?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]