English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hiç de değil

Hiç de değil translate Russian

3,150 parallel translation
Hiç de değil, bunun için burada değil miyim zaten?
Нет, это из-за того что я здесь?
Hiç de değil.
Нет, конечно.
Hiç de değil.
Вовсе нет.
Hayır hiç de değil.
- Нет. Нет, вовсе нет.
- Hiç de değil.
- Вовсе нет.
Hayır, hiç de değil.
Нет, нет. Вовсе нет.
Onu tatlı çatalıyla servis etmek hiç de erkeksi değil, düpedüz kadınsı demektense..
Подавать ее с вилкой для торта это раздражающе немужественно, если не сказать раздражающе женственно.
- Hiç de öyle değil, seni seviyorum.
- Я не ненавижу тебя, я люблю тебя.
Ancak bu hiç de önemli değil.
Но это было не суть важно.
Hem de hiç akıllıca değil.
Очень.
- Hiç de benim yapacağım iş değil.
- Это на меня не похоже. - Фрай?
Hiç de değil.
Нет, что ты!
Ayrıca hiç de doğru değil.
И это неправда.
- Hiç de değil.
— Конечно, нет!
Aslında alkol zehirlenmesi yılda 4 bin ölümün sebebidir. Çok içmek de hiç hoş bir şey değil.
В действительности от алкогольного отравления умирают более 4000 человек в год.
Bu hiç de iyi bir haber değil, Josh.
Это ужасные новости, Джош.
- Cassie, bu hiç de komik değil.
Кэсси, это не смешно.
- Hic de oyle degil.
- Конечно, нет.
Simdi, biraz garip gorunuyor, Hic de o degil gibi.
Она кажется немного странной, но она совсем не такая.
Hiç de öyle değil.
Напротив.
Acaba hiç, inancını ve güvenini oğullarının değil de, benim hak ediyor olduğum aklına geldi mi?
Тебе когда-нибудь приходила мысль, что я, возможно, единственная, кто заслуживает твоей веры и доверия, а не твои сыновья.
Hem de hiç komik değil.
Совсем не смешно.
Hiç de değil.
Не совсем.
Benim odam hiç de fena değilmiş o zaman, değil mi?
А, похоже на мою комнату Выглядит прелестно, не так ли?
Senden ne haber? Sadece bir tane, hiç de seveceğin bir fikir değil.
Только одна, и она тебе не понравится
- Hiç de afet değil.
- Ни фига.
Birlikteyiz, hiç de karışık falan değil.
Всё не так сложно.
Ruhum olmadan yaşamak hiç de zor değil.
Я не считаю, что жить без души трудно.
- Hiç iyi değil, hem de hiç
Нет. Всё плохо.
Hem de hiç değil...
Совсем не одно и то же.
İstatistikçilerimin boktan olduğunu düşündüğünü biliyorum ama Ohio valilik seçimleri erken sonuçlarını aldık ve bunlar senin için hiç de iyi değil Bay Egan.
Я знаю, ты думаешь, что у меня дерьмовые статистики, но у нас есть экзит-поллы по выборам губернатора Огайо, и они вас расстроят, мистер Иган.
İşin komik yanı, gerçek şu ki, hiç de komik değil.
Да, забавная вещь, хотя по правде говоря, это совсем не забавно.
Hiç de tam isabet değil.
Совсем не правильно.
Ve hiç de iyiye işaret değil.
И какой-то он подозрительный.
Olaylar hiç de kontrolün altında değil.
Ты не держишь себя в руках.
Bu durum hiç de garip değil.
Совершенно никакого неудобства.
Hem de hiç degil!
Это вообще не смешно!
- Hem de hiç değil.
Это не крикет.
Niye be kadın? Çünkü Mutlu Sonlar hiç kimsenin ayık olması ve aydınlığa ulaşması için uygun bir yer değil de ondan.
Потому что в "Счастливом конце" явно ни трезвости, ни просветления не обретёшь.
- Eğlenceli değil ayrıca hiç de komik değil.
Это не смешно и не забавно.
- Destek için hiç de iyi bir yer değil.
Не очень удачно для прикрытия.
Hiç de zor değildi, değil mi?
Не так уж и сложно, да?
Bakın, durum hiç de göründüğü gibi değil. Kımıldama!
Подождите, все не так, как выглядит.
Bu bir çocuk için hiç de iyi bir durum değil.
Это нехорошо для ребенка
Benim için bu bir oyun değil... hem de hiç.
Для меня это совсем не игра.
Ne istediğini bilmiyorum ama şu an hiç de iyi bir zaman değil.
Не знаю, что вы хотите, но сейчас неподходящее время.
- Bu hiç de moral verici değil...
Это не особо поднимает настроение...
Hiç de öyle değil Dido.
Что ты, Дайдо.
Yani yazar eşi olmak hiç de çekici değil.
Я имею ввиду, быть женой автора, точно не очаровывает.
Hiç de değil.
)
Bu hiç de iyi değil.
Это совсем не хорошо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]