English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onu göreceğim

Onu göreceğim translate Russian

141 parallel translation
Onu göreceğim. Rigworth!
– Попросите хозяина дать мне лошадь.
Madero başkentte, ve yarın gidip onu göreceğim.
Мадэро сейчас в столице, завтра я поеду к нему на встречу.
Onu göreceğim!
Я покажу тебе!
Gidip bir dakika içinde onu göreceğim.
Сейчас пойду к нему.
Onu göreceğim, Sizi uzay istasyonunuza güvenle teslim edeceğiz.
Я прослежу, чтобы вы безопасно вернулись на вашу станцию.
Ergenliğe girmeden onu göreceğim için mutluyum bilirsin, şu sakarlıklar ve yalpalamalar.
Я рада, что видела его до того, как настала пора полового созревания и избежала все эти неловкие моменты.
Onu göreceğim!
Я доберусь до сути!
- Gidip onu göreceğim.
- Я еду к нему.
Zor oldu ama sanırım yaptık. Öğleden sonra onu göreceğim.
Это удалось с трудом, но кажется мы справились.
Çiçekleri unut, telefonu unut, gidip onu göreceğim.
Но ты абсолютно права. К черту цветы, к черту телефон!
Sizi arasın mı? Hayır. Bu gece onu göreceğim.
- Нет-нет, я увижу его вечером - у него сегодня день рождения.
Göreceğim, onu göreceğim.
Я увижу его.
Ölmeden onu göreceğim.
Я увижу её перед смертью.
Yakında gidip onu göreceğim.
Скоро я ее увижу.
Onu yarın göreceğim.
Я приду завтра вечером.
Hayır. Onu gidip kendim göreceğim.
я сам её найду
- Onu birkaç gün içinde tekrar göreceğim.
Собираюсь еще через пару дней.
Annemin ölmek üzere olduğunu duydum ve onu görmeye geldim. Ve... göreceğim de.
Я пришёл с ней повидаться, я намерен её увидеть
Onu hiç bu kadar umutsuz göreceğim aklıma gelmezdi.
Ладно, давайте серьезно смотреть на вещи.
Ne onu ne de şapkayı tekrar göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. - Ama gördün.
Я и не предполагал увидеть снова ее или эту шляпу.
Onu tekrar göreceğim.
Мы еще увидимся.
Devam et, istediğin şeyi söyle ama onu tekrar göreceğim.
И ты это знаешь. И твое счастье, что он это сделал.
"Ve kurtlar derimi kemirip bu gövdeyi yok etse de... " o zaman ruhumda Allah'ı göreceğim. " Ben onu kendimden yana göreceğim, ve gözlerim onu görecek...
И хотя за моей кожей черви разрушат это тело но во своей плоти увижу я Господа Которого я увижу сам и глаза мои будут видеть а не другие.
Yukarıda göreceğim onu. Onun için korkmuyorum.
Я не боюсь встретиться с ним, даже наоборот.
Onu üç gün içinde göreceğim.
Мы встречаемся через 3 дня.
Onu bu gece göreceğim. Ah, iyi.
Я его увижу вечером.
Onu hastaların tuvaletine gönderin. Orada göreceğim.
Отправьте идиота в туалет пациентов, я встречусь с ним там.
Onu sonsuza dek "salatalı surat" olarak göreceğim.
Теперь он навсегда останется для меня "лицом в салате." Элли...
Mozart bana meşgul olduğunu söyleyecek, sonra onu Shakspeare ve Lincoln'la göreceğim.
Моцарт скажет мне, что занят, но потом я увижу его в компании с Шекспиром и Линкольном.
- Düğüne ayakkabı almak için bir dükkana girmişti... ve, yada yada yada, onu altı ile sekiz ay sonra göreceğim.
Пошла прикупить туфли на свадьбу ля, ля, ля. Увижу ее месяцев через 6-8.
- Onu ne zaman göreceğim?
- Нет, ты не понял. - Когда я её увижу?
Artık onu her sabah işe gitmeden, işte ve işten sonra göreceğim.
И мне придется видеть ее каждое утром перед работой на работе, после работы...
Onu sonra göreceğim ama.
Но я увижу его позже.
Onu yarın göreceğim. Sende orda olmalısın. Saat üçte.
Одной проблемой меньше.
Onu yarın göreceğim.
Ждите меня завтра в лаборатории.
Onu bu gece göreceğim, bence ben konuşsam daha iyi olur.
я увижу его сегодня вечером, так я, думаю будет лучше если я поговорю сама.
Eve dönünce onu göreceğim.
Не стоит.
- Onu tekrar göreceğim.
Я его увижу.
Onu hafta sonunda göreceğim.
Я еду к нему в выходные.
O müdürüm. Onu yarın göreceğim.
Мы вместе работаем и увидимся завтра.
- Onu tek başıma göreceğim.
- Я навещу его одна.
Nasılsa sonra da göreceğim onu.
Я увижу еe nозже.
Onu önce... ben göreceğim...
Я увижусь... с ней первым...
Bir kenara yaz, onu asılmış göreceğim.
Помяни мои слова, его вздернут!
Bu gece onu bir daha göreceğim.
Сегодня ночью я увижусь с ней снова.
Benimle gelmenize ihtiyacım var. ~ Onu takip edeceğim ve yanağımı döneceğim ~ ~ Fakirlere yardım edip zayıfı göreceğim çünkü biz Haçlı'yız ~
Я хочу, что б вы пошли со мной.
Bu gece gidip onu göreceğim.
Я сегодня встречаюсь с ним.
Onu tekrar göreceğim, değil mi?
Ты думаешь, что я снова его увижу, правда?
Küçükken, Babam pazarda pazarlık yaparken yanından kaçıp duvarın üstünden bakar birgün onu geçip Ingiltere'yi kendi gözlerimle göreceğim günün hayallerini kurardım.
Мальчишкой я убегал от отца с рынка, где он крутил свои дела, только чтобы взглянуть на стену и помечтать, как однажды я перейду ее и сам увижу Англию.
Onu tekrar göreceğim.
Я ее еще увижу.
Onu tekrar göreceğim...
Я буду его вспоминать...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]