English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onu götürdüler

Onu götürdüler translate Russian

203 parallel translation
- Onu götürdüler mi? - Evet.
- Его увезли?
Onları durdurmaya çalıştım. Ama onu götürdüler.
Они пришли и я попыталась их остановить, но они ее убрали.
- Onu götürdüler!
- Что? Что? Они утащили его!
- onu götürdüler!
- Они забрали ее!
Yolunu kesip üzerinde faturaları buldular ve onu götürdüler.
Вообщем они его за это и взяли
Barmenin kafasını kopardı, polisler de gelip onu götürdüler.
Откусила голову буфетчику, пришли копы и забрали её.
Sonra onu götürdüler.
- Лори - имбецилка. - Прямые руки.
O gün onu götürdüler.
В тот день, когда её у меня забрали.
Affedersiniz. Onu götürdüler.
- Простите меня, они её забрали.
- Onu götürdüler.
Они его увезли.
Onu götürdüler. Nadya'ya söyledim. Burada olmamalıydı.Onu götürdüler.
- А потом они её увезли.
Sonra onu götürdüler.
Потом они унесли её.
- Onu götürdüler.
- Ее забрали.
O yeşil kutulardan birine girdi ve onu götürdüler!
Он в одном из этих зелёных ящиков. А их увозят!
Onu hatların gerisine götürdüler ve ve bir daha ondan haber almadık.
Его поймали где-то за линией фронта и с тех пор мы о нём не слышали.
Onu nereye götürdüler?
Куда они поехали?
İki gün önce hastaneye götürdüler onu.
Два дня назад его положили в больницу.
- Onu morga götürdüler.
- Да, её увезли в морг.
Onu götürdüler mi?
Его уже увели?
Buradaydı ama sonra onu müzayedeye götürdüler.
Она была тут со мной, но они повели ее на аукцион рабов.
Onu nereye götürdüler?
Куда они забрали их?
Onu hazırlama odasına götürdüler. Ama bunun benimle alakası yok!
Они... они отвели его в комнату подготовки, но... это сделал не я!
Onu öylesine götürdüler.
Они увезли его вон по той дороге.
Onu, ağır koruma altında meclis odasına götürdüler.
Они отвели его в зал совета с охраной.
Onu bir veterinere götürdüler.
Пришлось везти кота к ветеринару.
Onu Cromwell'in işkence odasına götürdüler.
Он в комнате пыток у Кромвеля.
Kurgu kitapla bölümündeydi, o yüzden onu alıp götürdüler.
Ее определили как фантастику и вывезли на переработку.
Onu o tarafa götürdüler!
Они только взяли ее!
Onu yakalayıp götürdüler.
Они схватили и увезли её.
Öğleden sonra çöle doğru yola çıktılar. Onu yanlarında götürdüler.
Сегодня они выехали в пустыню и взяли м-ра Броуди с собой.
Onu içeri götürdüler.
Пришлось затащить его в дом.
- Onu nereye götürdüler?
- Где они его держали?
- Onu nereye götürdüler?
- Почему они увезли её? - Джек, успокойся, а?
- Onu nereye götürdüler?
Куда увели?
Onu hastaneye geri götürdüler.
Его опять увезли в больницу.
- Muhtemelen onu hastaneye götürdüler Tony.
Возможно, они повезли его в больницу, Тони. То есть, он, он был...
Onu götürdüler.
Его забрали!
Herneyse Casey, o iyiydi, onu oradan götürdüler.
Кейси был в порядке.
Sonra onu bir arabayla götürdüler.
А потом они посадили его в машину.
Mağribiler onu üzerinde değişiklik yapıldığı yer olan İspanya'ya götürdüler.
Мавры завезли лауд в Испанию.
Eve geldiler ve onu alıp götürdüler.
Они пришли в наш дом, увели Карла!
İyi bir doktor bulmak için onu Alman hastanesine götürdüler.
Его отвезли в немецкий госпиталь, ищут там хорошего доктора.
Ve kurtlar onu doğruca yaratığa götürdüler.
И тогда волки вывели их к Зверю.
Jacksonlar gelip onu kiliseye götürdüler.
Джексон и его мать повели ее в церковь.
Onu Su Chou yakınlarında, Çin'in doğusunda çok güvenli bir hapishaneye götürdüler.
Ее поместили в тюрьму строго режима возле Су Чао, в восточном Китая.
Bugün annemler gelip onu San Diego'ya götürdüler.
Мои родители увезли её в Сан-Диего.
Şimdi onu hastaneye götürdüler ve... Böyle kazalar olur...
Я должен был предупредить его сейчас они отвезли его в больницу и...
Onu nereye götürdüler?
Куда увезли?
Onu kelepçelerle götürdüler.
Его увели в наручниках.
Cadı'nın evine götürdüler onu.
Его забрали в дом колдуньи.
Efendim'i götürdüler, onu nereye yatırdıklarını bilmiyorum.
Унесли Господа моего, и не знаю, где положили Его.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]