Yapabileceğin bir şey yok translate Russian
346 parallel translation
Değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok.
Ты не сможешь ничего сделать, чтобы это изменить.
Bak, benim için yapabileceğin bir şey yok.
Слушай, мне ничего от тебя не нужно.
Bak, yapabileceğin bir şey yok, ölmüş o.
! Послушай, ты ничего не можешь для него сделать, он мертв.
Yapabileceğin bir şey yok.
Что мне делать?
- Kimseyi kandıramazsın, bilmiş ol. - Yapabileceğin bir şey yok mu?
- Bы ничeгo нe мoжeтe cдeлaть?
Yapabileceğin bir şey yok.
Ты здорово помог!
Yapabileceğin bir şey yok.
- дем лпояеис ма йамеис типота!
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
Филипп... мы все поверили в тебя.
Onun için yapabileceğin bir şey yok.
Ничего не поделаешь.
Burada yapabileceğin bir şey yok, Baş Müfettiş.
Вам здесь уже нечего делать, Джепп.
Leland, şu anda yapabileceğin bir şey yok.
Лиланд, тебе здесь нечего делать.
Yapabileceğin bir şey yok.
Ты ничего не можешь сделать.
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
Ты мне там не нужен. Ты ничем не поможешь.
- Yapabileceğin bir şey yok ki.
Здесь ничего нельзя поделать.
Artık senin yapabileceğin bir şey yok.
Ты не должен этого делать.
Burada yapabileceğin bir şey yok.
Ты ничего не можешь здесь сделать.
İnan bana, benim için yapabileceğin bir şey yok.
Поверьте мне, вы не можете мне никак помочь.
Mulder, yapabileceğin bir şey yok.
Малдер, здесь уже ничего нельзя поделать.
O iyi bir askerdi, ama onu geri getirmek için yapabileceğin bir şey yok!
Она была хорошим солдатом, но вы ничего не можете сделать, чтобы вернуть её!
Nasıl olsa yapabileceğin bir şey yok.
В конце концов, ть ничего не можешь поделать.
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
Вы ничего не можете сделать для меня в мое отсутствие.
Orada olduklarını biliyorum, fakat onlar için yapabileceğin bir şey yok.
Я знаю, но вы ничем не сможете им помочь.
Yapabileceğin bir şey yok.
И ничего ты сделать не можешь.
Durgunluktan başka yapabileceğin bir şey yok.
Другое бы вас не устроило.
Yapabileceğin bir şey yok.
Вы ничем ей не поможете.
Yapabileceğin bir şey yok evlat. Yakında bu iblis izi yayılacak ve seni öldürecek.
Щенок, ничего ты уже не сделаешь.
Yapabileceğin bir şey yok.
Извини. Ты ничего с этим не поделаешь.
Yapabileceğin bir şey yok mu yani, nasıl diyorsunuz, kırmak gibi?
А нельзя ли там что-нибудь... я имею в виду, как вы это называете, взломать?
Yapabileceğin bir şey yok.
Довольно!
Yapabileceğin bir şey yok.
Сейчас вы ему ничем не поможете.
Korkarım bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Боюсь, что у тебя нет выбора.
Senin yapabileceğin bir şey yok mu?
- А что на счет вас? - Я пытаюсь. Не останавливайся.
Fazladan para kazanmak için yapabileceğin bir şey yok mu?
Разве тебе негде по-быстрому заработать деньги?
Yapabileceğin bir şey yok.
Вы ничего не можете сделать.
Gerçekten bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Ты ни чего не можешь изменить.
Burada yapabileceğin bir şey yok, ve muhtemelen oraya gelecektir.
- Отличная идея. Здесь тебе нечего делать, возможно он свяжется с тобой там.
Eğer ayrılmışlarsa, Duper için yapabileceğin bir şey yok.
И если это означает расставание, то Джексон Дьюпер здесь ни при чем.
Her neyse, burada yardımcı olmak için yapabileceğin bir şey yok burada şu an.
Что бы там ни было, сейчас ты ничем не сможешь помочь.
Sanırım yapabileceğin başka bir şey yok.
Полагаю, это всё, что Вы могли сделать.
Sevgilim, yapabileceğin hiç bir şey yok.
Дорогая, мы ничего не можем сделать.
Yapabileceğin hiçbir şey yok. Kapana kısılmışsın. Teneke bir kutudasın.
Ты уже ничего не можешь исправить, ты загнан в угол.
Yapabileceğin başka bir şey yok ki.
Это единственное, во что ты можешь играть.
Yapabileceğin fazla bir şey yok, öyle değil mi?
Ты ничего не можешь сделать, правда?
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Тут уж ничего неподелаешь, Фрэнк.
# Üstüne yıktıkları bir ton saçmalık var # # Senin yapabileceğin hiçbir şey yok #
У тебя много неприятностей Они тебе не по плечу
Benim için yapabileceğin daha fazla bir şey yok.
- Ты больше ничего не можешь сделать.
Casusu geçtim bu görevde bir terziye ihtiyacım yok ama benim için yapabileceğin bir şey olabilir.
Мне не нужны портные в этой миссии, как и шпионы... Но, возможно, вы сможете кое-что для меня сделать.
Yapabileceğin başka bir şey yok muydu?
Там не было других общественных работ, которые ты могла бы выполнять?
Orada senin yapabileceğin başka bir şey yok mu?
Разве нельзя что-нибудь еще сделать?
Alan, Bay Weir'ın tatlısını ezmekten başka yapabileceğin daha iyi bir şey yok mu?
Алан, ты не нашёл лучшего занятия, чем раздавить десерт мистера Виера?
Yapabileceğin bir şey yok.
... ты ничего не сможешь с этим поделать.
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin hiçbir şey yok 18