English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Maybe a little bit

Maybe a little bit translate Turkish

1,267 parallel translation
If we can just sort of scoop up the top area of that, maybe a little bit of the sediment below,
Üstünden biraz alabilirsek, belki biraz da altındaki çözeltiden. Mükemmel.
well, maybe a little bit.
Eh, belki birazcık.
Maybe a little bit.
Belki biraz.
I think it's, like... illegal, or maybe a little bit immoral.
Bence... yasadışı hatta biraz ahlaka aykırı.
When sexy, sassy girls can't come to a shindig of mine... it's time for all parties involved to stand up and admit that, "Hey..." maybe I was a little bit wrong or sorry. "
Seksi ve lafazan kızlar benim partilerime gelemiyorsa bence herkesin durup hata yaptığını kabul etmesi ve özür dilemesi gerekir.
Maybe you wanna dig a little bit deeper.
Belki biraz daha derin araştırmak istersin.
Well maybe you just remind me of me a little bit when I was your age.
Belki biraz bana senin yaşındaykenki halimi anımsattığın içindir.
Well... then maybe I'll just use them a-al-little bit.
Şey... belki biraz kullanabilirim.
So, wanna get to know each other a little bit maybe?
E ee? Birbirimizi biraz daha tanımaya ne dersin?
Well, maybe a little bit of the danger.
Bu yüzden, herkez koltuklarına sıkıca sarıIsın.
Don't you think that maybe you're a little bit too young to be having sex?
Seks yapmak için yaşının biraz küçük olduğunu düşünmüyor musun?
I think maybe it's time you start thinking about accepting something a little bit lower than a vice-presidency.
Bence başkan yardımcılığından daha düşük bir görevi kabul etsen iyi olur.
Maybe just for a little bit.
Belki bir süreliğine.
Maybe just a little bit.
Belki bir süreliğine.
Maybe somebody should have given just a little bit more thought... to the consequences of their action.
Belki de birisi yapacağı şeyin sonuçları üzerinde... daha fazla düşünmeliydi.
Maybe we should put this in for a little longer, let it cook on the other side a little bit.
Bunu biraz daha pişirelim. Diğer tarafı pişsin.
Maybe you'd do a little bit better at your job if you just loosened up and got laid.
Belki biraz rahatlayıp boşalabilsen işinde daha başarıIı olabilirdin
OK, so maybe I am a little bit frustrated. See?
Evet, belki biraz hayal kırıklığına uğramış olabilirim.
I thought maybe at some point in our relationship... things would change... and you might actually trust me a little bit.
Belki ilişkimizin bir noktasında bir şeyler değişir de belki bana güvenirsin diye düşünmüştüm.
And maybe you can tidy up around here a little bit too.
Ve belki buraları da biraz toplayabilirsin.
- You leave I'll wait here a few seconds, maybe tidy up a little bit then I'll slip out very discreetly and pretend like I'm looking for some more almonds.
- Sen çık Ben burada biraz daha bekleyip, belki biraz toparlanırım Sonra dikkatli bir şekilde dışarı çıkarım ve biraz daha romantizm arıyormuş gibi davranırım.
And here I was, expecting a skinny little bookworm, maybe a bit too shy for her own good.
Ben de küçük bir kitap kurdu arıyordum. Kendi iyiliği için biraz da utangaç.
Maybe the truth is there's a little bit of loser in all of us, you know?
Belki de gerçek şudur ki, hepimizin içinde bir kaybeden vardır, anlatabildim mi?
Maybe, I might try to space them out a little bit.
Belki. Bakarsın buluşmaların aralarını biraz açarım.
I just thought maybe I could learn a little bit about shooting or...
Belki de ateş etme konusunda birkaç şey öğrenebilirim...
I caught a little tiny bit of movement up on the hill, so I'm like, it was windy, maybe they just couldn't hear me or something.
Tepede ufak bir kıpırdanma gördüm. Rüzgarlı bir hava olduğundan, belki beni duyamamış olabileceklerini düşündüm.
Maybe I should've been a little bit more clear.
Belki daha açık konuşmalıydım.
Maybe you should hang out with your friend Matt a little bit more.
Belki de arkadaşın Matt'le biraz daha fazla takılmalısın.
Maybe while I'm doin'the movie, you can find us a place a little bit more private.
Belki ben filmi çekerken, siz de daha müstakil bir yer bulabilirsiniz
Look, maybe you'd like to come by my office, And we can talk a little bit more.
Ofisime gelseniz de orada biraz daha konuşsak olur mu?
Maybe I just started to mellow out a little bit.
Belki de biraz olgunlaşmıştım.
You know, we're trying to organize and maybe you could just help us out a little bit instead of criticizing.
Organize olmaya çalışıyoruz. Belki eleştirmek yerine bize biraz yardım edersin.
Maybe just for a little bit.
- Birazcık uyuyabilirim.
Maybe just a little bit.
Birazcık uyuyabilirim.
Maybe struggling with the cellophane a little bit, you know?
belki biraz kağıtla mücadele eder?
Uh, maybe I'll wait a little bit.
Ben belki birazcık bekleyeceğim.
Well Tobias, maybe you should spend less time focused on your looks and a little bit more time focused on your daughter, okay?
Tobias, görüntüne daha az zaman ayırıp biraz kızınla ilgilenmelisin, tamam mı?
Anyway, I was just thinking that maybe we should emphasize athletics a little bit more in this family.
Neyse, aileyi biraz daha spor yapmaya teşvik etmeliyiz diye düşünüyordum.
Although, uh, I'm wondering if maybe it should just be a little bit nicer.
Gerçi biraz daha hoş bir şey mi alsam diye düşünüyorum.
I tried to express something to you in a couple of those numbers... and maybe, just maybe, heal this country a little bit.
Bir kaçında sana birşeyler anlatmaya ve belki ülkeyi daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyordum.
Maybe we ought to just talk a little bit. You know, I mean, what the heck?
Belki biraz konuşsak daha iyi olur.
Yeah, well, you maybe want to take it a little bit slow despite your premonition.
Evet, beklide işleri biraz ağırından almalısın. İmgene rağmen.
Maybe a tiny, tiny little bit.
Belki birazcık.
Well, maybe it's a little bit true.
Şey, belki birazcık.
Maybe you should go upstairs and study for a little bit.
Belkide yukarı çıkıp biraz daha çalışmalısın.
Maybe you need to brown-nose her a little bit, Peter.
Belki ona biraz dalkavukluk yapmalısın, Peter.
Or maybe just a little bit stupid?
Ya da biraz aptal?
Maybe you should just leave me alone for a little bit.
Beni birazcık olsun rahat bırakabilirsin belki de.
Uh, maybe one is drooping a little bit, but, you know, she's tired, so- -
Bir tanesi biraz daha aşağı doğru sanki ama çok da yorgun.
I don't know her, but maybe you can tell me a little bit about her.
Onu tanımıyorum ama belki sen onun hakkında bana bir şeyler söyleyebilirsin.
Maybe he knocks her around a little bit, so she marries him, because, you know, that's what happens.
Belki adam kadını arada bir döver, kadın adamla evlenir çünkü, bilirsin, böyle olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]