English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Twice a year

Twice a year translate Turkish

295 parallel translation
We can't be late, because this board convenes just twice a year.
Geç kalamayız. Çünkü bu yönetim kurulu yılda iki kez toplanıyor.
- Twice a year.
- Yılda iki kez mi?
They scold Bilbo twice a year and think they've fought for democracy in this country.
Yılda iki kez Bilbo'ya çıkışırlar ve bu ülkedeki demokrasi için savaştıklarını düşünürler.
We never even come down here except twice a year for meetings.
Yılda iki kez toplantı haricinde buraya uğramıyoruz bile.
So, only twice a year?
- Yılda sadece iki kez mi?
I only run amok twice a year.
Yılda sadece iki kez cinnetim tutuyor.
We'll have two good meals a day and new clothes twice a year
Günde iki öğün yemek yiyeceğiz ve iki yılda bir yeni kıyafetler alınacak.
Now, here's a man that goes into Jeweltown every year, twice a year and he's never brought back a woman yet.
Şimdi bu adam her yıl iki kez Jeweltown'a gider ve daha hiçbir zaman yanında bir kadın getirmedi.
We annihilate them every year, sometimes twice a year.
Her yıl onları mağlup ediyoruz, bazen yılda iki kere.
We're going to meet in town once or twice a year.
Yılda bir iki kez kasabada karşılaşacağız.
Not like here - little church, priest comes twice a year. Big one!
Buradaki gibi - rahibin yılda iki kez geldiği küçük bir kilise değil, büyük.
You know you'll get it once or twice a year.
Sene de bir, iki kere üşütürsün.
Have a haemorrhage twice a year? Trap you that way?
Senede iki kez mide kanaması geçirerek, seni kapana kıstırarak mı?
I get to town about once or twice a year.
Senede bir iki defa şehre inerim.
Old what's-his-name used to use it in chapel... at least twice a year.
Neydi adı, şu kilisede... en az yılda iki kere anılan.
About twice a year.
Hemen hemen yılda iki defa.
- I make it at least twice a year.
- En azından senede iki kez çıkarım.
So a whore may be allowed to feel like a real human being once or twice a year.
Bir fahişenin gerçek bir insan gibi hissetmesi için belki yılda bir veya iki kez izin verilirmiş.
He come through from Marble, twice a year.
Yılda iki kez Marble tarafından gelir.
He only makes it twice a year.
Yılda ancak iki kez yapar bunu!
I myself only see my daughter once or twice a year.
Ben kızımı yılda bir ya da iki kez görüyorum.
Why, I don't give a party like this but twice a year.
Ne de olsa yılda ancak iki kere böyle büyük bir parti veriyorum.
They make a business trip here twice a year from California.
Senede iki defa Kaliforniya'dan buraya iş için gelirler.
Comes here twice a year.
Yılda iki defa buraya gelirler.
He only comes home once or twice a year.
Yılda bir veya iki kere eve geliyor.
But twice a year, my blood must be fully replaced.
Ama kanımın yılda iki kez tamamen değişmesi gerekiyor. - Neyle?
Twice a year, we all have a medical examination.
Yılda iki kez, hepimiz sağlık kontrolünden geçeriz.
I tell my boss that I'm afraid of flying... and I get this action twice a year.
Patronuma uçmaktan korktuğumu söylüyorum... ve bunu yılda iki kez yapıyorum.
I travel the southwest route twice a year but I'll be darned if I've ever seen a trail as rough as this one.
Ben, yılda iki kez, güneybatıya doğru yolculuk yaparım fakat dürüst olmam gerekirse böyle kötü bir güzergah ve kabalık görmedim ben...
He has good clothing and a bit of money which is passed to our institution twice a year.
Güzel giysileri ve enstitüden yılda iki kez verilen bir miktar parası var.
She's Emile's mother. She sees him once or twice a year.
Yılda iki kez onu görüyor.
Twice a year!
Yılda 2 kez!
No, my wife and I have one about twice a year.
Hayır, eşim ve ben yılda 2 kez falan yapabiliyoruz.
Once or twice a year, you can bring the kids to see me.
Yılda bir iki kez göreyim diye çocukları getirirsin.
Once or twice a year they come to us.
Yılda bir ya da iki kez de bize gelirler.
I Rohit Khanna... swear by God... that after I'm married... My wife Anjali... once every year... sometimes twice a year...
Ben Rohit Khanna Tanrı adına yemin eder evlendikten sonra karım Anjali'nin yılda bir kere bazen yılda iki kez...
- Are you trying to tell me... that I can't come visiting twice a year?
Ama yılda iki kez mi? Sen bana yılda iki kez gelemeyeceğimi mi söylemeye çalışıyorsun?
- They let me do it about twice a year.
- Bu şans yüzüme yılda 2 kez gülüyor.
At the time of his death he still owed... $ 3681, to be paid twice a year.
Öldüğü zaman hâlâ yılda iki taksite bağlı 3.681 dolar borcu vardı.
So now once or twice a year he had these severe attacks which always left him awfully embarassed.
Tedaviyi ihmal etmiş. Artık yılda bir kere böyle şeyler oluyordu bazen şimdi olduğu gibi çok ağır nüksedip onu ağrılı bir travmaya sokuyordu.
Cleaning the basin twice a year won't kill you.
Yılda iki kez havuzu temizlemek Seni öldürmez.
Report to police headquarters twice a week for the first year, once a month for the second... once every three months for the third... and thereafter, on the first of every year for the next 1 0 years.
İlk yıl, iki haftada bir, ikinci yıl ayda bir kere üçüncü yıl, her üç ayda bir diğer on sene boyunca da, yılın ilk günü polis merkezine rapor vereceksin.
- Twice a year?
- En az.
Once a year, I ask six ladies and gentlemen six, mind you, when next door, a shop twice as big as mine employs only four.
Yan kapımızda, buradan 2 kat daha büyük mağaza 4 kişi çalıştırırken ben burada 6 dikkatinizi çekerim, 6 kişi çalıştırıyorum.
Even twice a year when he gets expelled.
Her iki yılda bir okuldan atılıyor.
Once or twice a year.
- Olamaz.
Whom you've seen twice in a year.
Yılda iki kez gördüğünüz oğlunuz.
We never discussed twice a year. - You said, whenever I wish
Yılda iki kez dememiştik.
But twice a year?
Evet, ne zaman olursa.
You could eat here for a year and never have the same menu twice.
Bir yıl boyunca, her gün çeşitli yemek yiyebilirsiniz.
If a ten-year-old is twice as smart as me, I'll be workin'here.
Eğer on yaşındaki benim iki katim akıllıysa, ben ancak burada çalışırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]