English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Пора идти домой

Пора идти домой translate Turkish

52 parallel translation
Уже пора идти домой.
İnsanların eve gitme zamanı.
Пора идти домой.
Eve gitme zamanı.
Сэр, нам пора идти домой.
Efendim, eve gitme zamanı.
Пора идти домой, Винсент.
Eve gitme zamanı, Vincent.
Море все еще сурово, друг? Пора идти домой.
Dalgalar da ne güçlüymüş kardeşim.
Как бы там ни было, кому-то пора идти домой.
Her neyse. İçin rahat uyuyabiliyorsan sorun yok.
Мне пора идти домой.
Hepsi bu Evinize gitme vakti.
- Пора идти домой! Давайте!
- Eve gitme vakti.
Вилли, пора идти домой.
Willy, eve dönme zamanı.
А тебе не пора идти домой к муженьку?
Kocacığını görmek için eve gidiyor olman gerekmiyor mu?
Пойдём, Бендер, пора идти домой, отдыхать.
Gel, Bender. Eve gidip dinlenme vakti geldi.
Мне у тебя очень нравится, но мне уже пора идти домой.
Burada olmaktan çok mutluyum, senin evinde olmaktan... Ama gitmeliyim.
Пора идти домой.
Artık gitme zamanı.
Мама, пора идти домой.
Anne, eve gitme vakti geldi. - Derhal!
Матте, пора идти домой.
Mathis, eve gitme vakti.
Ну, ладно, пора идти домой.
Pekala memeliler. Sizi evinize götürelim artık.
Пора идти домой.
Eve gitme vakti.
Думаю, твоим друзьям уже пора идти домой, Джесс.
Sanırım arkadaşlarının eve gitme zamanı geldi, Jess.
Наоми, пора идти домой.
Naomi, eve gitme zamanı.
Может, хватит уже, пора идти домой, к вашей любимой жене.
Hadi seni eve ve sevecen eşine götürelim.
Нам пора идти домой.
Şimdi eve gitmeliyiz.
Ну и хорошо. Что ж, думаю, пора идти домой и объясниться с Линдси.
Pekâlâ, sanırım eve gidip, Lyndsey'e, olanları anlatmanın zamanı geldi.
Дорогая, нам пора идти домой.
Eve gitmeliyiz canım.
становится поздно пора идти домой и постирать своё гигити.
Evet, geç oluyor. Eve gideyim de yanlış anlaşılma yaşanmasın.
Пора идти домой.
Artık eve gitme zamanı.
Рокси, пора идти домой.
Roxy, sanırım eve gitme zamanı geldi.
Я думаю, что пора идти домой.
Eve gitme vakti geldi.
Нам пора идти домой!
Eve dönmeliyiz!
- Пора идти домой, сэр.
- Gitme zamanı bayım.
- Пора идти домой
Eve gitme vakti, lordum.
И слушай меня - твоим друзьям пора идти домой.
Şimdi de diyorum ki, arkadaşların gidiyor.
Тебя пора идти домой, Кристина.
- Artık eve gitme zamanı, Christina. - Eve gitmek istemiyorum.
Пора идти домой.
Eve gitmenin vakti geldi.
Собери своих девочек и скажи им, что пора идти домой, хорошо?
Git kızlarını bul ve onlara eve gitme vaktinin geldiğini söyle, tamam mı?
Слушай, мужик. Было весело, но Я думаю тебе пора идти домой.
Bak dostum, çok eğlendim ama sanırım artık eve gitme vaktin geldi.
Собери своих девочек и скажи им, что пора идти домой, хорошо?
Git kızlarını topla ve eve dönme vakti geldiğini söyle.
Знаешь, мне, правда пора идти домой к собакам.
Evet ama gerçekten eve köpeklerimin yanına dönmem gerek.
Мистер Паркер, думаю, пора идти домой.
Sanırım eve gitme vakti geldi Bay Parker.
Мы поймали злодея. Пора идти домой.
- Kötü adamımızı yakaladık.
Пора идти домой.
Eve gidelim.
Пора идти домой, генерал.
Eve gitme zamanı general.
Думаю, мне пора идти домой.
- Sanırım gitsem iyi olacak.
Нет, мне... мне пора идти домой, но спасибо.
Şey hayır, aslında, evde olmam lazım ama sağol.
Ну, то есть... мне кажется, что пора идти домой.
- Bu arada bence eve gidelim. - Niye ki?
А теперь, думаю, тебе пора идти домой.
Sanırım şimdilik senin için eve dönme vakti.
Пора идти домой.
Eve gitme vakti geldi.
Думаю пора идти домой.
- Eve gitme vakti geldi.
Ну, мне пора собираться идти домой, послушать что думает жена о моем выступлении, так что...
Karımın eleştirilerini duymak için eve doğru yola koyulayım...
Пора идти домой.
Hadi ufaklık, eve gitme vakti.
Пора тебе идти домой, младший братик.
Eve gitme zamanı, küçük kardeşim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]