Так плохо translate Turkish

И все будет не так плохо, как ты думаешь.

Ve düşündüğün kadar kötü olmayacak.

Когда мы давали им имена, мы просто притворялись, что всё не так плохо.

Onlara isim taktığımız zamanlar bu şeyler kötü değilmiş gibi rol yapıyorduk.

Дело в том, все обстоит не так плохо, как преподносится.

Önemli olan şey olaylar kulağa geldiği kadar kötü değiller.

— Это так плохо?

- O kadar kötü bir şey mi bu?

Не может быть все так плохо.

- O kadar kötü olamaz, sakin ol.

Не так плохо, да?

Fena değil, değil mi?

Как я могу быть социопатом если я чувствовал себя так плохо после каждого... эпизода?

Madem ki bir sosyopatım, o halde neden her olaydan sonra kendimi kötü hissediyorum?

- Что, всё так плохо?

- Çok mu kötüydü?

Ты действительно так плохо знаешь меня?

Beni bu kadar mı tanıyorsun?

Все не так плохо, как ты думаешь.

Sandığın kadar kötü değil.

Это так плохо.

Bu çok kötü.

Видишь, у тебя не все так плохо!

Senden kötüleri de var yani.

Сидеть сзади не так плохо, да?

- Arkada oturmanin faydalari, degil mi?

- Так плохо.

- Çok kötüydü.

И внезапно я перестал чувствовать себя так плохо.

Ve birden kendimi iyi hissettim.

Тебе придётся заказать побольше кофе, чтобы не заснуть. Всё так плохо?

O kadar kötü, diyorsun.

Нет, все не так плохо.

- Yok canım, o kadar da kötü değil.

Действительно ли защищать моего отца - это так плохо?

Babamı korumak o kadar kötü bir şey mi?

Все не так плохо

O kadar kötü değil.

Так что не все так плохо.

Yani hep aksilik değil.

Не так плохо, учитывая.

Fena sayılmaz.

Если это ад, то в нём не так плохо.

Cehennem o kadar da kötü olamaz.

Это так плохо?

çok mu kötü?

Удивляюсь, как вы могли вырасти при дворе и до сих пор понимать это так плохо.

Bunu mahkeme sırasında gündeme getirmeyişinizi garipsiyorum. Ve yine de tam olarak anlayamıyorum.

Признай... не так уж плохо нарушить несколько правил.

İtiraf et.

Оно прошло не так уж плохо.

İyi vakit geçiriyorum, Morty.

Он рассказал правду, и ты считаешь это плохо, но на деле это не так.

Senin kötü olduğunu düşündüğün ama kötü olmayan gerçeği söyledi.

Что, свинные колени уже не так и плохо смотрятся?

Domuz boğumları artık o kadar kötü gelmiyor, değil mi?

Слушай, то что ты здесь - не так уж и плохо.

Burada bir hafta geçirmek kötü bir şey değil.

Да, может, это не так уж и плохо.

Evet ama belki kötü bir şey olmazdı.

Все не так уж плохо.

- O kadar kötü değil.

Не так уж и плохо.

- O kadar da kötü değil.

Разве вам будет так уж плохо?

Sizin için de ne kadar kötü bir şey olacak.

Не так уж и плохо, да?

Çok kötü degil, degil mi?

Не всегда было так плохо между нами, Джонни.

Aramız daima böyle kötü değildi Johnny.

До Альберта у твоей мамы была пара приятелей, и они тоже плохо кончили, не так ли?

Annenin Albert'den önce birkaç erkek arkadaşı daha varmış, ve onlar da kötü bitmişler, ha?

Возможно, это было бы не так уж и плохо.

Belki de kötü bir şey olmaz bu.

Героические пытающиеся поддерживать закон потому что копы не могут или не хотят... звучит не так уж и плохо.

Polis yapmadığı ya da yapamadığı için kanunları uygulamaya çalışan asiler. Bu kulağa çok kötü gelmiyor.

Но, судя по тому, как ты липнешь ко мне, Ты хочешь побыть плохой, Ну так, давай, иди ко мне!

â ™ ª Ayıp şeyler istemelisin â ™ ª Devam et ve benden al â ™ ª Herkese kalksın â ™ ª pantolonlarını giyerken â ™ ª Ne hayaller kuruyorlar â ™ ª Buhara ne ihtiyacımız var â ™ ª Buradaki en ateşli

Здесь не так уж и плохо.

Burada olmak o kadar da kötü değil.

Но это не так уж и плохо.

Ama bu kötü bir şey değil.

- Прошло не так уж плохо, а?

- O kadar kötü değildi, değil mi?

Мы так давно не видели Родину, что даже не знаем плохой ли Абу Назир парень.

Homeland'de çok geride kaldık. Abu Nazir kötü biri mi, onu bile bilmiyoruz.

Не так уж и плохо.

Hiç fena sayılmaz.

Ты так говоришь, будто это плохо.

Kötü bir şeymiş gibi söyledin.

Это не выглядело так плохо для меня.

Bana kötü gelmedi.

- По мне так не плохо.

Bana uyar.

Люкс. Не так уж плохо.

- O kadar da kötü değil.

Три "очень" и очевидно на этой неделе я плохой полицейский, так что..

3 tane çok oldu. Ve görünüşe göre bu haftaki kötü polis ben oldum.

Вообще-то, это не так уж и плохо.

Aslında bu kötü bir şey olmayabilir.

В Блубелле встречаться с Гейни так же плохо как встречаться с фанатом из Флориды.

Bluebell'de bir Gainey ile çıkmak Florida State taraftarı olan birisiyle çıkmak kadar kötü.