English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я слышу

Я слышу translate Turkish

6,138 parallel translation
Я слышу, как двигаются кости, когда ты дышишь.
Nefes alırken kemik değişim seslerini duyabiliyorum.
Добавь это к тому, что я слышу тонкие запахи.
Bunların hepsini karıştırdığımda, kulağımda ince kokular duyuyorum.
Всё, что я слышу, набирая номер, это щелчки.
Aramaya çalıştığımda tek duyduğum şey bir sürü klikler.
Я слышу твои слова и спрашиваю себя : "Это горе или вина?"
Dediğin şeyi duydum ve kendime sordum ; yas mı yoksa suçluluk duygusu mu?
Если у вас открыто окно в ванной, я слышу каждое...
Eğer banyonuzun penceresi açıksa, her konuşmayı duyabiliyorum.
Я слышу их щелканье. Тик-тик, бум.
Zamanın gelip çattığını duyuyorum.
Я слышу тебя, Хенк.
- Duydum onu Hank.
Ты же знаешь, что я тебя слышу, да?
Seni duyduğumu biliyorsun, değil mi?
Вы шумите, а все что я слышу - это любовь.
Siz o sesi çıkarıyorsunuz, benim tek duyduğum şey ise sevgi.
Да, я знаю, я тебя слышу
- Elbette oradasın!
Я слышу, как от твоего костюма исходят радио-волны.
Kıyafetinden yayılan radyo dalgalarını duyabiliyorum.
Я слышу как ты вздыхаешь.
Nefesini duyabiliyorum.
Я слышу как ты.
Seni de anlıyorum.
Поверить не могу, что я слышу.
Kulaklarıma inanamıyorum.
Речь обо всем этом дерьме, что я слышу в университете.
Mesele üniversitede gördüğüm şeyler.
Я слышу это.
Duyuyorum!
Я слышу всякое.
- Bazı şeyler duyuyorum.
Я слышу несколько бьющихся сердец.
Bir sürü kalp atışı hissettim.
Это слово я слышу все чаще.
Bu cümleyi de bayagi cok duymaya başladim.
Недостаточно того, что я слышу это дерьмо на улице?
Size yaptigim yetmiyor mu lan?
А я слышу : "Сиди, где сидишь, и двери закрой".
Benim duyduğum, "Olduğun yerde kapılar kapalı bir şekilde kal."
Я слышу что-то
Bir şey duyuyorum
Я слышу другого внутри себя.
İçimdeki diğer kişiyi duyabiliyorum.
Я слышу твои мысли.
Seni kafamın içinde duyabiliyorum.
Я слышу тебя, детка.
Ben, bebeğim seni duyuyorum.
Я слышу вас.
Evet, sizi duyabiliyorum.
Мейджор, я слышу тебя.
- Major, seni anlıyorum.
Я слышу как ты разговариваешь с ней!
Onunla konuşuyormuşsun gibi geliyor!
Я слышу, как он шаркает по холлу каждое утро без четверти десять, как часы.
Her sabah koridorda sesini duyuyordum. Saat gibi, tam ona çeyrek kala.
Когда замирает последний звук, я слышу смерть.
Gecenin en sessiz anında ölümü duyabilirim.
Я слышу только страдания и слезы, когда должен был услышать "спасибо".
"Teşekkür ederim." duymam gerekirken tek duyduğum sızlama ve zırlama.
Нет, я слышу тебя, слышу. Но... ты на самом деле хочешь провести следующие 18 лет своей жизни, воспитывая еще одного ребенка?
Hayır, seni anlıyorum ama ama hayatının 18 yılını bir çocuğu daha büyüterek mi geçirmek istiyorsun?
Да... постой, я едва тебя слышу.
Tamam, sesin gelmiyor.
- Да, я слышу.
- Evet, buradayım.
ЗВОНИТ МОБИЛЬНЫЙ - Это я слышу не в первый раз.
- Bunu ilk duyuşum değil.
Я слышу, как вы спорите!
Tartıştığınızı duyuyorum.
Или ты из этих плэйбоев-миллионеров, о которых я постоянно слышу?
Yoksa şu hep duyduğum milyoner playboylardan mısın?
Я ничего не слышу.
Ben bir şey duymuyorum.
Я не слышу.
Duyamadım.
Я каждый день слышу вертолёт.
Dün bir helikopter sesi duydum.
А я ведь всё слышу отсюда.
- Buradan sizi duyabildiğimi biliyorsunuz.
Я вас не слышу.
Seni duyamıyorum.
Кажется, я что-то слышу.
Bir şey duyduğumu sandım.
Извини, я тебя не слышу!
Üzgünüm, seni duyamıyorum.
- Ну я же слышу.
Bu kadınlardan biri berbat etti her şeyi.
я тоже тебя прекрасно слышу.
Bilgin olsun, seni duyabiliyorum.
Я впервые слышу об этом.
Ben bu işitme am ilk.
Ноа? Ноа, я тебя не слышу.
Noah, seni duyamıyorum.
Я что-то слышу.
Bir şeyler duyuyorum.
Я тебя не слышу, мудак.
- Duyamadım pislik herif.
Ад как-то связан с этим Килгрейвом, о котором я так много слышу?
Cehennemin sürekli ismini duyduğum Kilgrave'le bir alakası var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]