English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Ama ben değil

Ama ben değil translate Russian

1,194 parallel translation
Bazı adamlar ama ben değil... Bazı adamlar çeneni kapamazsan senin kafanı koparacaklarmış.
- не я - ребята сказали, что оторвут тебе голову если ты не заткнешься, ясно?
Onlar daha uzun saatler çalışmanı istedi ama ben onun yerine herkesin evine günde bir değil, iki defa gitmeni önerdim.
Они хотели, чтобы ты больше работала, но я сказал, что будет лучше, если ты станешь в каждый дом заходить дважды.
Ama ben kütüphaneciyim değil mi?
Только главным библиотекарем буду я, хорошо?
Evet ben de öyle sanırdım ama doğru değil.
Ну, я раньше так думала, но... я поняла, что это не так.
- Ben koridor denetçisi. - Ama önemli değil.
- Я старший по коридору.
Ben iyi oynamam ama 80.000 kaybetmek düşüş olsa gerek. Değil mi?
Я в картах не силён, скажи, спустить 80 тонн баксов, это пусто?
Ben havaalanındayım, ama Gato onda değil.
Я здесь, у взлетной полосы, а Гато у нее нет.
Yanmışsın, ama çok kötü değil. Ben de yandım, bak.
" ьы немного обгооел, но не сильно.
Ben de Fraida Felcher için çıldırıyordum ama bu seni durdurmadı, değil mi?
Ты знал, что я сходил с ума по Фреде Фелчер, но это тебя не остановило.
- Herkes, Ben'i sevgilin sanıyor, ama değil, o bir doktor, değil mi?
Все думают, что Бен ваш парень но вы же не больны.. он же доктор, правда?
Ben senin yatak odanda ne yapmak istiyorsan onu yapman konusunda rahatım... ama bana bir pislikmişim gibi davranman konusunda değil! Ben dışarıdayım!
Я спокоен насчет тебя и насчет того, что ты любишь делать в постели, но я не могу спокойно относиться к тому, что со мной обращаются как с куском дерьма.
Senin için herşeyi yapardım, ama bu senin için yeterli değildi değil mi? - Charles, ben...
Я бы сделал все для тебя, но этого недостаточно, да?
Ama ben adamlara şaplak atmam. Bu bir hüküm değil.
Я не шлепаю людей.
Umarım bir tek ben değilimdir. Ama öyleyse bile sorun değil.
Надеюсь это не только я, но если это так, это тоже хорошо.
Ama sorun değil. Çünkü ben seni seviyorum.
Но это ничего, зато я тебя люблю.
- Yardım ederdim ama boynumda bir ağrı var. - Önemli değil, ben hallettim.
- Я бы тебе помог, но у меня шею свело.
Hayır. Burada değil... ... ama ben iletebilirim.
Нет, её нет но я ей всё передам.
Affedersin, ama ben ordudan 1832'de değil 1831'de atıldım.
Простите, но я был исключен из Вест Поинта в 1831, а не в 1832.
Ama buna ben neden olmadım değil mi?
Но я ведь не виновата? Ведь я же не флиртовала?
- Ben hazırım, ama onlar değil.
Я готова, они - нет. Как хочешь.
Aynı Budistlerinki gibi, değil mi Ben? Evet onlar da yapıyorlar. Ama kırmızı şarapla değil.
А как насчёт того, чтобы как следует меня поцеловать?
Ben değil, ama benim gibi olan Diğerleri, onlar Eskiler.
Не я, но Другие подобно мне, они Древние.
Aynısını ben yapınca görmezden geliyorsun ama, değil mi?
РОУЗ Ну, естественно, когда это делаю я, ты меня игнорируешь.
Daniel, içeridesin biliyorum ve Laura da seninle içeride. ama önemli değil, bu tamamen senin kaçamağın. Ben sadece...
Даниэль, я знаю, что ты там, и я знаю, что Лора там с тобой, и это нормально, это полностью ваши дела, я просто знаешь, надо бы и о Рори подумать немного.
Ben iyiyim, ama kilonla aram iyi değil.
В порядке, но ты слишком тяжелый.
Ben yaptığımdan değil tabii, ama çalıştığım yerdeki iş arkadaşlarımın işlerini bilmem önemli.
Ну в смысле, не я делаю, но того, что делается... людьми... с которыми я работаю, работы моих коллег.
Evet, ama o 400 yıl içince ben ortalarda yoktum, öyle değil mi?
Все эти 400 лет с вами не было меня.
Bana benziyorlar ama hiçbiri ben değil.
Они похожи на меня но они совсем не такие как я.
Ben seni hatırlıyorum, Filotus, ama sen kendini hatırladığın gibi değil!
Я помню тебя, Филот, но не таким, каким бы тебе хотелось.
Hayır, değil, ama ben hepimiz adına konuşuyorum.
- Ее здесь нет, но я говорю за всех.
Ama o değil, ben de.
Но у него ничего серьёзного нет, и у меня нет.
Ve ben onları buraya getirdim Ve sattım Şey için, biliyosun, Çok para değil, ama ben ona geri yolladım, parayı.
И я привез их сюда и продал За, знаете, не очень большие деньги, но я послал ему эти деньги.
Ben azıcık bulaştım ama Sen hergün yaşıyorsun değil mi?
То, что я сейчас переживаю, совсем небольшую часть, это ваша повседневная жизнь, верно?
Bundan eminim ama, ben sadece aşk istiyorum. Saygı değil.
Конечно, бабушка, но я мечтаю о любви, а не о привязанности.
O farkında değil ama ben buna eminim.
Сначала я не верил, но теперь в этом нет сомнения.
Ama, kabul edelim ki, ünlü biri değil ve ben de filmimin izlenmesini istiyorum.
Но надо смириться с тем, что он никому не известен, а я ведь тоже хочу, чтобы мой фильм увидели, так что...
Ben senin dayınım, ama bu da çok önemli değil.
Пусть я и твой дядя, но не это главное.
Bunu duymak hoşuna gitmeyebilir ama ben onun peşine düştüm, o benim değil.
Прости, но это я бегала за ней, а не наоборот.
Bizden yüzde 50 alır, her kızdan. Ama benden değil, ben atlattım bunu.
Он может гнаться за мной - я собираюсь уйти от него.
Ayağa gelen fırsat kaçmaz öyle değil mi? Yanlış anlamayın size baskı yapmıyorum ama ben gerçek bir pırlantayım.
Я не пытаюсь толкнуть тебя на один или другой путь.
Ben de öyle, ama beni 21 yaşındakilerle dövüşürken görmüyorsun değil mi?
Да, я тоже не чувствую себя старым. Но разве я выхожу на ринг против двадцатилетних?
Ama bu adil değil, çünkü ben de korkuyorum.
Но это не честно. Потому что мне самой страшно!
Ben, ben farklıyım, bir oyuncuyum İş adamı değil, ama bir sanatçı.
Вот Я, я другой, я игрок! Не бизнессмен, но художник!
Ben de yapabiliyorum ama senin yaptığın tarzda değil.
Я могу делать это, но не так, как ты желаешь это.
Bir süre ben baktım ona... ama uzun süre benimle kalması iyi değil.
Она была со мной недолго, Но я не тот человек, с которым ей стоит оставаться.
Ama ben lanet bir tıp doktoruyum, sihirbaz değil.
Я, черт возьми, врач, а не фокусник.
Ben değil. Çatının tepesinden atlasaydık, ben yapardım, ama...
Ладно, кто собирается сделать решительный шаг?
Bir dakika... Kötü hisler beslediğimden değil ama ben senden 10 yıl büyük, orta yaşlı bir kadınım.
[Не могу же я ему сказать, что на прошлой неделе уже смотрела этот фильм]
Ben durdurmaz, ama bu demek değildir o izliyor değil! Tamam mı?
Я не могу остановить вас ребята, но это не значит, что я не присматриваю за вами!
Ama ben kaybetmeyeceğim şimdi değil.
Но только не я. И только не сейчас.
Bu yüzden teknik olarak Blake benim oğlum değil ama annesi ve ben bunu ona söylememeyi seçtik.
Так что формально Влэйк мне не сын,.. ... но мы решили никогда не говорить ему об этом.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]