Rahatsız translate Russian

Birkaç soru cevaplamak onu rahatsız ediyor gibi durmuyor değil mi, Nate?

Кажется, он не против ответить на пару моих вопросов, не так ли, Нейт?

Eminim rahatsız olmaz.

Уверена, что она не против.

Rahatsız edilmek istemiyor.

Но она сказала ее не беспокоить.

Rahatsız edilmek istemiyor.

Она сказала ее не беспокоить.

Rahatsız edici şeyler.

И это меня взволновало.

Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.

Простите за неудобство.

Şimdi, usulünce ya da rahatsız edici olsun veya olmasın bu akşam televizyona çık ve tüm ülkeye her şeyin kontolün altında olduğunu söyle.

Будет ли порядок или дело примет крутой оборот, но ты должен выступить сегодня по телевидению и сказать, что страна под твоим контролем.

Seni rahatsız etmeyeceğiz.

Мы не будем тебе мешать.

Sevgi ile ilgili yazdığın paragraf beni rahatsız etti.

Ваш параграф про любовь вызвал у меня неловкость.

O zaman seni rahatsız eden şey neydi?

Тогда почему вам было неловко?

"Değerlendirdikten sonra, teröristlerle pazarlık yapmaktan rahatsız oldum" dersin.

Скажите : "После долгих раздумий я решил, что не хочу вести переговоры с террористами".

Ses kaydını yayınlamadan önce izleyicileri uyarmak istiyoruz. Çok rahatsız edici bir bölüm var.

Перед тем как включить запись, предупреждаем зрителей, что в ней есть шокирующие фрагменты.

Kusura bakmayın, rahatsız ediyorum ama bir geceliğine geldim ve önceden planlamadım buralarda tavsiye edebileceğiniz kalacak yer var mı diye soracaktım.

Не хочу вас беспокоить, но я приехал на ночь, а дальше не подумал, и хотел спросить, может, вы рекомендуете какую-нибудь местную гостиницу?

Kızda onu rahatsız eden bir şey vardı.

Что-то в ней его напрягало.

Rahatsız görünüyorsun.

Тебе некомфортно здесь.

İki dakikalığına, ve seni ne kadar rahatsız hissettirdiğini anladım.

Две минуты, и я видела, как не комфортно ты себя чувствовала, сняв это.

Yapmamız gereken işler seni rahatsız edecek diye endişeleniyorum.

Я беспокоюсь, что тебе будет не комфортно делать все то, что от нас потребуется.

Çünkü şuanda beni ve gizli servisi rahatsız edecek kadar çok yakın ve çılgın durumdasın.

Потому что сейчас, ты слишком близко и немного не в себе. Для моего удобства и Секретной Службы, я предупрежу их о тебе.

O yüzden beni bir daha rahatsız etmezsen memnun olurum.

Буду признательна, если ты перестанешь связываться со мной.

Rahatsız etmek istemedim.

Не хотела мешать тебе...

Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.

Но я сожалею, что побеспокоил тебя.

Rahatsız edilmiyorum gerçi.

Вы что-то задержались. И правда, сэр.

Rahatsız oldu. Ben kimim ki karısına sır tutamaz diyorum?

Вроде, кто я такая, чтобы говорить ему, что его жена не умеет хранить секреты?

Merkez artık seni rahatsız etmeyecek.

Конклав больше не потревожит тебя.

Sen de beni rahatsız etmesen iyi olur.

А ты больше не потревожишь меня.

- Seni hiç rahatsız etmiyor, değil mi?

— Тебя это не волнует?

Çok rahatsız edici.

Это уже бесит.

Kimse bizi burada rahatsız etmezdi.

Здесь нас никто не донимал.

Size Bay Plover'ı rahatsız etmek konusunda ne söylemiştim?

Что я говорила вам, дети, насчёт беспокойства мистера Пловера?

Kendimi bir konuda rahatsız hissettiğim zaman kaba olurum ve bir konuda rahatsızım.

Я всегда груб, когда не в силах справиться со своими чувствами и сейчас все именно так.

Bu denli rahatsız edici olduğumu tahmin etmiyordum.

Я и не думал, что моя персона вызывает такой ужас.

Kendisi şu an bahçede. Rahatsız edilmemesini söyledi.

Она в саду и просила ее не беспокоить.

Rahatsız ettiğim için kusuruma bakmayın.

- Извините за беспокойство.

Yeğenim üç gündür rahatsız.

Моя племянница больна уже три дня.

Neyse ki metro trenlerinin önüne atlamayla ilgili çok şey biliyorum ve o da, rahatsız edici şekilde, kadavra çalıp metro platformlarının altına yerleştirmek hakkında birkaç şey biliyormuş.

К счастью, я многое знаю о прыжках под колёса поезду в метро, а она, что стрёмно, знает пару трюков о том, как похитить труп и спрятать под платформой метро.

Muhtemelen dünyadaki en rahatsız olduğum insanla dolaşıp duruyorum ve bir hayaleti bulmaya çalışıyorum.

Ты о чём? Я катаюсь по городу с самым ненавистным человеком в мире, пытаясь отыскать призрака.

Neyse... Bence diğer ülkelerden biri, Eloise'in aldığı yoldan rahatsız olmuş olabilir.

В любом случае, думаю, что кому-то из других стран не понравилось, что Элоиза так удачно подвигалась.

İşinizin kafamda, gerçek hayattan daha ilginç olması sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Вас когда-нибудь парило, что ваша работа гораздо интереснее в моём представлении?

Bob psikolojik olarak rahatsız edici çıplak kişileri çizmiyordu.

Боб не рисовал голых людей с отклонениями.

Pekala, şimdi... Seni rahatsız edenin ne olduğunu söyle.

Ладно, а теперь... может, скажешь, что тебя беспокоит?

Girecek verim olduğu sürece kimse beni rahatsız da etmedi.

Пока у меня были данные для ввода, меня никто не трогал.

Ama beni rahatsız eden şey şu ki... FBI'a bunlardan kullandığı için mi alındı?

Но что меня беспокоит, так это... он попал в ФБР, потому что принимает таблетки?

Evet, söylediğim herşey onları rahatsız ediyor.

Теперь что бы я ни сказал их обижает.

Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Yarın mı?

Простите за беспокойство.

- Ben bu kadar uzun süre elele tutuşmam ve çok rahatsız oluyorum! Hoov.

Я никогда так долго не держался за руки и чувствую себя очень некомфортно!

Sana demiştim. Beni rahatsız etme.

Не беспокоить.

Müvekkilimin önceki bulunduğu yerin güvenli ortamı yerine bunu burada yapmamız bizi rahatsız ediyor, bahsetmek istedim.

- Прошу занести в протокол : нас не предупреждали, что допрос будет проходить здесь, а не по месту жительства моего клиента.

Okulda seni rahatsız eden bilmem gereken biri mi var?

Может, у тебя неприятности в школе?

Aslında, ondan sonra kimse rahatsız edemedi.

Больше никто не приставал.

Sizin için bir mektup geldi, rahatsız olmazsanız.

Письмецо для вас, сэр, рад услужить.

Onlar da bir daha Tommy'i hiç rahatsız edememişler.

Больше они к Томми не приставали.