English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Give us a moment

Give us a moment traducir turco

336 traducción paralela
- I don't suppose you gentlemen could give us a moment alone, could you?
Beyler bizi bir dakika yalnız bırakabilir misiniz? Lütfen?
Yes, just give us a moment, please. Do you mind?
Az müsaade edin, olmaz mı?
Can you give us a moment, Mr. President?
Eve geçebiliriz, Sayın Başkan.
Would you give us a moment? All right.
- Bize bir dakika müsaade eder misin?
Yeah. Fred, give us a moment alone, huh?
Fred, bizi biraz yalnız bırakır mısın?
- Give us a moment, will ya, pal?
- Bize bir dakika ver, ahbap?
Give us a moment.
Bize bir dakika verin.
- Give us a moment alone.
- Bizi biraz yalnız bırakın.
Just give us a moment, all right?
Sadece biraz zaman verin, tamam mı?
Doctor, will you give us a moment, please?
Doktor, bizi yalnız bırakabilir misin?
- You're not going to work that way? - Could you give us a moment?
- Öyle çalışmayacak mısın?
Frank, give us a moment.
Frank, biraz izin verir misin?
Give us a moment, Lyman.
Lyman, bize bir dakika ver.
- Conni, give us a moment, will you?
- Conni, bir saniye.
Give us a moment.
Bir saniye müsadenizle.
Would you give us a moment to confer?
Görüşmek için biraz zaman ver.
Uncle Niles, could you give us a moment alone?
Niles amcası, bize biraz izin verir misin?
Just give us a moment.
Lütfen bizi yalnız bırak.
If you could give us a moment, please.
Bize biraz izin verir misiniz?
Could you give us a moment please?
Bize bir dakika izin verir misin?
I wonder, would you give us a moment alone? - I'm the vice principal.
Bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz?
Niles, listen, when Claire gets here, can you give us a moment of privacy?
Niles. Claire buraya geldiğinde bizi biraz yalnız bırakır mısın?
- Would you give us a moment? - Sure.
- Bize biraz izin verir misin Daphne?
Stark, give us a moment
Stark, bize bir saniye ver
If you just give us a moment.
Bize bir dakikanızı ayırabilirseniz.
People, please, could you just give us a moment?
Arkadaşlar, lütfen, bize bir dakikanızı verir misiniz?
Would you give us a moment to discuss your salary?
Maaşınızı görüşmemiz için bize biraz izin verir misiniz?
Give us a moment, please.
Bir dakika verin lütfen.
- Could you give us a moment, please? -... veracity to the president's claim.
- Bir dakika izin verebilir misiniz, lütfen?
Miss Meyers, would you give us a moment?
Bayan Myers, bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
- Can you give us a moment alone?
- Bize bir dakika müsaade eder misin?
Klaus, could you give us a moment?
Klaus, bizi biraz yalnız bırakabilir misin?
Would you give us a moment please?
Bize bir saniye verir misin lütfen?
Guys, can you give us a moment?
Çocuklar, biraz müsaade eder misiniz?
Maggie, would you give us a moment, please?
Maggie, bize biraz izin verir misin lütfen?
And then I jammed a fork down the slot... and I guess I must've jiggered it around pretty good because... Give us a moment, please.
bölmeye çatal sıkıştırdım.... ve sanırım etrafına baya güzel zarar vermişim çünkü.... bir dakika, lütfen.
Okay. Miss Donovan, would you please just give us a moment, okay?
Tamam, Bayan Donovan, sadece bize biraz izin verir misiniz, tamam mı?
Roxy, give us a moment, will you?
Roxy, bize biraz izin verir misin?
Dutch, give us a moment, please.
Dutch, çıkar mısın?
I mean, if you give us a moment of... connection... one true moment... and it's, like, suddenly... we know everything in the world.
Yani, bize bir anlığına ilgi gösterirseniz gerçekten bir anlığına..... ve aniden, dünyadaki her şeyi öğrenebiliriz.
- Give us a moment?
- Bize bir dakika izin verir misin?
- Could you give us a moment?
- Bize bir dakika verebilir misin?
Would you give us your attention a moment?
Bir dakika bakar mısın?
I thought you were going to give us a little moment...
Ne yapacağız biliyormusun? Sen bize küçük bir gösteri yapacaksın.
We interrupt important, serious work... to fly here at a moment's notice, and you give us mermaids.!
Çok önemli ve çok ciddi işlerimizi bırakarak buraya uçtuk ve sen bize bir denizkızı veriyorsun!
So, it was important for the Nazis that none of us give some sort of a message which could cause a panic even in the last moment.
Bu yüzden hiç birimizin herhangi bir mesaj vermemesi ve son anda paniğe neden olmaması Naziler için çok önemliydi.
You mean the moment's finally arrived for us to give Harry Hun a darned good British-style thrashing, six of the best, trousers down?
Yani, nihayet alçak Almanların pantolonlarını indirip, kıçlarına bir güzel İngiliz usulü sopa basmanın zamanı mı geldi?
Would you give us some privacy, please, for a moment?
Bize biraz izin verir misiniz, lütfen? Teşekkür ederim.
I'd like to take a moment to give thanks to Anna who ran from her parents, jumped a train to Venice instead of Berlin thus giving us the opportunity to witness this phenomenal sight.
Bir ara Anna'ya teşekkür edeceğim ailesinden kaçtığı, trene atladığı, Berlin yerine Venedik'e geldiği bu anın tadını çıkarmamıza sebep olduğu için.
You guys want to give us a moment, please?
Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
- Just give us a moment.
Niye?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]