English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Give us a call

Give us a call traducir turco

394 traducción paralela
Give us a call.
Bize bir alo de.
If you spot any, give us a call.
Eğer görürseniz bize haber verin.
Now you wait there for a while... and when that first flake comes down, you give us a call.
Şimdi orada bir süre bekle ve ilk kar yağmaya başladığında hemen bizi ara.
Give us a call and let us do the worrying.
Bizi arayın, bırakın işiniz için biz endişelenelim.
Just give us a call.
Bir telefon etmen yeterli.
If you folks have any problems up there, just give us a call.
Yukarıda bir sorununuz olduğunda, bizi arayın.
- If you hear of anything, give us a call.
- Bir şey duyarsan, bizi bir ara.
Well, as soon as you do start working again, why don't you give us a call and we'll send someone to check out your act.
Tekrar çalışmaya başladığız zaman bizi arayın, oyununuzu izlemeye birilerini göndeririz. Uğradığınız için teşekkürler.
When you start working in one of those, give us a call.
Onlardan birinde çalışmaya başladığınızda bizi arayın.
Captain, if you happen to remember anything, could you please give us a call?
Kaptan eğer bir şey hatırlarsanız bizi arar mısınız lütfen?
If you think of anything else, give us a call at this number.
Aklına başka bir şey gelirse, bizi bu numaradan ara.
Keep this and give us a call at this number in case you do see him.
Bu sizde kalsın. Eğer onu görürseniz hemen arayın.
Give us a call when you're finished and we'll come back and pick you up!
İşin bitince bizi ara ve gelip seni alalım!
Al, if you need us for any reason, don't be afraid to give us a call.
Al, ne sebeple olursa olsun bizi aramaktan çekinmeyin.
If they spot Dux, they give us a call at our hotel.
Dux'u bulunca, bizi arasınlar.
Give us a call when you're ready, and we'll put him back in bed.
Hazır olduğunuzda bize haber verin,... biz de onu yerine yatıralım.
Please give us a call if you hear from the boys.
Çocuklardan haber alırsanız, lütfen bizi arayın.
Could you please give us a call?
Bize dönebilir misin?
Why don't you give us a call, and maybe we can develop a series.
Neden bizi aramıyorsunuz, böylece belki bir dizi yapabilirdik.
Please, give us a call if we can be of service.
AMERİKAN GÖK ARAŞTIRMALARI VAKFI Lütfen, yardımımız dokunacaksa bizi arayın.
- Give us a call, have a good day.
- Bizi arayın. İyi günler.
Please give us a call.
Lütfen, bizi arayın. Hatta kim var.
-... and give us a call?
- bizi arayabilir misiniz?
If it happens again, give us a call.
Bir daha olursa, bizi arayın.
If you find anything, give us a call. Okay?
Eğer bir şey bulursanız bize haber verin.
Give us a call.
Ara beni.
So Gary, if you're listening, please, please give us a call.
Gary, bizi dinliyorsan lütfen ara.
You come up with the truth, you give us a call.
Gerçeği söylemeye karar verdiğinde bizi ara.
Give us a call. Number's 475-1 550.
Bizi arayın numara 475-1550.
If you hear from'em, give us a call.
Haber alırsanız bizi arayın.
Give us a call
Bizi arayın!
Give us a call.
Bizi ara.
If you need anything, just give us a call.
Birşeye ihtiyacınız olursa, aramanız yeterli.
You think about it, and give us a call.
Bunun hakkında düşün ve haber ver.
Any panics, any questions, you just give us a call.
Panik yaparsanız, sorunuz olursa, bizi arayın.
I wonder if you... could give us a call if you see her around?
acaba siz onu etrafta görürseniz bizi arayabilir misiniz?
Give us a call Bye, darling Bye
- Tamam. Sonra bizi ara. Hoşça kal tatlım.
I'll tell you what, why don't you have her give us a call?
Eve geldiği zaman, bizi aramasını söyler misiniz?
You think about it, and give us a call.
Bunun hakkinda düsün ve haber ver.
If you see her, please give us a call.
- Onu görürseniz, lütfen bizi arayın.
Well, you should try to get some sleep and, if she doesn't show up tomorrow, give us a call
Pekala, biraz uyumaya çalışın, karınız yarın ortaya çıkmazsa, bizi arayın
- Give us a call sometime.
- Beni ararsın.
When you're done, give us a call.
Filmlerle işiniz bittiğinde, bizi aramanız yeterli.
Give us four of them and we'll call it a day.
Dört taneyle bitmez, bütün gün içemeyebilirim.
It's time for all you phone freaks out there to give us a call.
Şimdi bizi arama vakti.
We give him a week to see If we can call him one of us.
Onu bizden biri sayabilmemiz için bir hafta süre verelim.
Could you please give one of us a call?
Birimizi arayabilir misiniz?
So please give us a call.
Lütfen bizi arayın.
If you think of anything, Becky... anything at all that you think might help us, I want you to give me a call.
Düşündüğün birşey olursa, Becky..... bize yardımı olacağını düşündüğün herhangi birşey, beni aramanı istiyorum.
But I'll have to give that guy a call about the spiral staircase'cause he's holding it for us.
- Tamam, olur. Döner merdiven satan herifi haberdar edeyim o zaman.
Give us a couple of minutes before you call the ambulance and the law.
Ambulansı ve polisi çağırmadan önce bana biraz zaman ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]