English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Daha da fazlası

Daha da fazlası Çeviri Fransızca

1,129 parallel translation
- Daha da fazlası!
Beaucoup plus!
Daha da fazlası olacak.
Je vais l'etre encore plus.
Hayır, daha da fazlası.
Non, c'est beaucoup.
Daha da fazlası.
C'est plus que ça.
En az onda bir muhtemelen daha da fazlası.
Au moins un sur dix. Probablement plus.
Onun dilsiz olduğunu biliyordum ama şimdi düşünüyorum da belki daha da fazlası vardır.
Je savais qu'elle était muette, mais je pense que c'est peut-être plus.
- Daha da fazlasını anlıyorum.
Vous voulez bien?
"Daha da fazlasını istedin"
Je crois que je suis née
Daha da fazlası.
Ça peut servir.
Daha da fazlasını biliyorum.
Ce n'est pas tout.
Galiba lke ve Billy Clanton var... McLaury'ler, Billy Claiborne. Belki daha da fazlası.
Ike et Billy Clanton, les McLaury, Billy Claiborne.
Ancak artık umuttan daha da fazlasına sahibim.
Mais désormais, j'ai quelque chose de plus qu'un espoir.
Joanie Shriver'ı hatırlıyor musun? Kızına daha da fazlasını yapacağım.
Joanie Shriver, c'est rien à côté de ce qui attend votre fille.
Daha da fazlası.
Encore mieux!
Daha da fazlası. Kılıcı elime aldığımda Kahless'in kendisinin beni ona yönlendirdiğini hissettim.
En tenant l'épée, j'ai senti que j'avais été guidé par Kahless lui-même.
Daha fazlası için yarın da gidebilirim.
Je peux y retourner demain pour en ravoir.
Konu da bu zaten. - Daha fazlasını söylemem.
Je n'en dis pas plus.
ARIZONA BEŞİZLERİ EVLERİNDE Baba : "Daha fazlasına da bakabiliriz".
LES QUINTUPLÉS RENTRENT CHEZ EUX
John Straker'ın katilini bulma konusunu da başarabilseydiniz, benim için daha fazlasını da yapmış olurdunuz.
Mais vous m'en rendriez un encore plus grand en retrouvant l'assassin de John Straker.
Biz insanlar, kolay bir başarıdan öğrendiğimizin çok daha fazlasını, başarısızlıklarımız ya da hatalarımızdan öğreniriz.
Nous les humains, apprenons plus souvent à partir d'un échec que nous ne le faisons à partir d'un succès.
Kolay olanları böylece çözdük, ama bundan daha fazlası da var.
Ça, c'était pour le côté pratique. Il en faut plus pour devenir un homme.
- Ve daha fazlasını yapmasına da izin vermedim.
- Et ensuite je ne voulais plus le voir.
Toz için gelmiş olsam da,..... çok daha fazlasına bulaşmak üzereyim.
Même si je ne suis venu que pour la poudre, je m'embarque dans quelque chose de plus profond.
Daha fazlası da bu çöle suyu getirirken öldü.
Bien d'autres sont morts pour donner de l'eau à ce désert.
Şu ana kadar bir seri test yaptık ve daha fazlasını da yapacağız.
On vient de faire des tests, on en fera d'autres.
Bundan daha fazlasını da yapıyordu.
Il faisait pas qu'attendre...
İşler her zaman göründüğü gibidir, ya da biraz daha fazlası Milo.
Les choses sont comme on les voit, Milo.
Leo'yu kızdırırsan daha fazlasını da söylerim.
Double Leo et la prochaine fois, j'en dis encore plus.
Biz orada daha fazlasını da gördük.
Chaque être est unique. Nous l'avions oublié.
Ya da peşine düştüğümüzden daha fazlası.
Et nous ne devons pas chercher à savoir.
Daha fazlası da var.
Au-delà de toute espérance.
Ama daha fazlası da var. Dahili yiyecek sistemi!
Qui dit autonomie totale implique de subvenir aux besoins alimentaires.
Laboratuarda daha fazlası da var.
J'en ai 12 dans mon labo.
- Çok daha fazlası da var!
- Ce n'est pas tout!
Hemen dediğimi yapmazsan daha fazlasını da yaparım.
Ce sera pire si tu ne rappliques pas.
Belki daha fazlası da vardır.
- Il y en a peut-être plus.
"Daha fazlası da var. İhtiyacınız varsa biraz daha verebilirim."
Mais s'il vous en faut davantage, faites-le-moi savoir.
Ama daha fazlası da var.
Mais il y a plus.
Bundan daha fazlası var. 10.000 ya da 15.000 doları var.
Elle a dix ou quinze mille dollars.
Daha fazlası da var.
Et il y a encore plus.
Aşağıda İki taneden daha fazlası olmalı.
Il doit y en avoir au moins deux de plus.
Dr. Crusher daha da fazla hafıza kaybı yaşadığımı söylüyor ama içgüdülerim bundan fazlası var diyor.
Le Dr Crusher dit que j'ai une perte de mémoire, mais c'est plus que ça.
Şanslısın, daha fazlasını da kaybedebilirdin.
Il faut que je sois irrésistible, calme, assuré.
Daha da fazlası.
Vous étiez mon meilleur ami...
Yani, daha fazlası da mı var?
Y en a encore?
Ya da daha fazlası mı?
Plus que ça?
Belki de Newman'da gözle görülenden daha fazlası vardır.
Il a peut-être un petit plus.
Hayır, daha fazlası da var.
C'est plus que ça.
Haftada bir değil de her gün gelseydi, daha fazlasını da duyardı.
En venant tous les jours, elle l'aurait entendu plus souvent.
"Intolerance" da abartılı bir bütçeyle, gerçek boyutlu setlerle ve binlerce figüranla çok daha fazlası yapılabilirdi.
Intolérance. On a beaucoup glosé sur son budget extravagant, ses décors grandeur nature et ses milliers de figurants.
Ölümünden sonra da ona sıkıntı verdim. Hep daha fazlasını istedim.
Je l'ai harcelé après sa mort et lui ai demandé plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]