English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Daha fazlası

Daha fazlası Çeviri Fransızca

12,876 parallel translation
Ondan daha fazlası.
C'est plus que ça.
Daha fazlasını istiyorsun.
Vous voulez plus. Alors prenez le.
- Daha fazlasını hatırlamayı deneyebilir misin?
Peux-tu essayer de te rappeler plus?
Keşke daha fazlasını yapabilseydim.
J'espérais pouvoir en faire plus.
- Belki de henüz göremediğim daha fazlası vardır.
Ou peut-être qu'il y en plus en moi ce que je n'ai pas encore vu.
Ölenler hakkında daha fazlasını ve o kişileri parka neyin getirdiğini merak ediyordum.
Je voudrais en savoir plus sur les morts et ce qui les amenait dans le quartier.
Gelecekte daha fazlası olsun lütfen.
Fais en plus, a l'avenir.
Ya daha fazlasını hatırlaması için ona yardım edersek?
Que faire si nous pouvons aider à se rappeler quelque chose de plus?
Lawrence, bu ondan çok daha fazlasını yapacak.
Laurent, il va faire beaucoup plus que cela.
Bunun daha fazlasını istiyorum.
je veux beaucoup plus ça.
Bu adam toplu katliamları ve soykırımları destekliyor, ve ne yani daha fazlasını yapsın diye özgür kalmasına müsaade mi edeceğiz?
C'est un homme qui supporte des massacres et génocides, et, quoi on va juste le laisser en liberté pour qu'il continue?
Kenny, ondan çok daha fazlası var elimizde.
On a bien plus que ça.
Biliyorsun, sende daha fazlası var sandığından daha fazlası, Walter.
Il y a plus à l'intérieure de toi, que ce que tu connais, Walter.
Girince daha fazlasını öğreneceğim. Sadece bu genç adamın ordudan olduğunu bilmeni istedim.
Donc finalement, mon mari a emmené notre pauvre chien chez le toiletteur...
Onda daha fazlası yoktur belki ama biri onu bırakmamız için bankaya yatırabilir.
Il peut ne pas avoir beaucoup sur lui, mais quelqu'un pourrait payer sa rançon pour le libérer.
Onun için FBI'ın teklif ettiği ödülden daha fazlasını veriyoruz.
Et ils valent bien plus que la récompense offerte par le FBI.
Serena Holmes sadece komşumdu daha fazlası değil.
Serena Holmes était ma voisine, rien de plus.
Mike evrenin verdiğinden daha fazlasını hak ediyordu.
Mike méritait vraiment mieux de la part de l'univers.
Tüm istediğin, tüm istediğin daha fazlası.
Tout ce que tu voulais, tu as toujours voulu plus.
Ona şüphemden daha fazlasını vermem gerek.
Je dois lui apporter plus que mes suppositions.
- Bundan daha fazlası gerekebilir.
Il m'en faudra peut-être plus.
Daha fazlası olsa da, bunu yapmak için neden bu kadar çok uğraştığını anlamıyorum.
Et d'autant plus, je ne comprends pas pourquoi vous essayez si difficilement de le faire.
Daha fazlasını yapacağım binbaşı.
Je vais faire mieux, Commandant.
Bu seyahatin "Göster ve anlat" tan daha fazlası olmasını umuyordum.
J'espérais que ce voyage serait plus que juste une vue en images.
Bu seyahatin "Göster ve anlat" tan daha fazlası olmasını umuyordum.
J'espérais plus qu'une présentation en images.
Cinayet işlendiğine dair bir emare yoktu bu yüzden kimse daha fazlasını düşünmemişti.
Aucun autre signe d'acte criminel, donc personne n'a creusé.
Tahmin ettiğinden daha fazlasını.
Plus que tu ne le crois.
Ama yarın, bir bavuldan daha fazlasını isteyebilirsin.
Mais demain, tu voudras surement plus qu'une valise à roulettes.
Sıcak tuza ihtiyacımız var, hatta daha fazlasına.
Il en fait de la chaude, et beaucoup.
Daha fazlasını nereden bilebilirim?
Qu'est-ce que je peux savoir d'autre?
Bildiği başka şeyler de vardı, çünkü onunla her konuşmamızda bize biraz daha fazlasını, biraz daha fazlasını anlatıyordu.
Qu'il en savait plus, car à chaque fois, il nous donnait un peu plus de détails.
Bay Littlewood bir sayı hesapladı ve senin teoremin bazen gerçek asal sayılardan daha azını tahmin ediyor, daha fazlasını değil.
Mr Littlewood a calculé un nombre et il montre que votre théorème va parfois prédire moins, et non pas plus, que le vrai nombre de nombres premiers.
İşte bu yüzden ispat işinde bana nihayet güvenene kadar daha fazlasını yayınlayamayız.
Et c'est pourquoi on ne peut plus le publier jusqu'à ce qu'enfin vous me fassiez confiance sur cette affaire de démonstrations.
Bundan daha fazlasını yapacaksın. Burası benim girdiğim yer, değil mi?
Tu continues comme quand j'ai débarqué?
- Hayır, bundan daha fazlası.
Non, c'est plus que cela.
İki kişiden daha fazlası oluyor.
au delà du couple.
Bense çok daha fazlasını daha az sürede yapmalıyım.
Je dois faire bien plus, plus vite.
- Bundan çok daha fazlası.
Beaucoup plus que ça.
Biz maddeden ibaretiz, daha fazlasından değil.
Nous sommes faits de matière, sans plus.
Az önce yaptığın şey için iyi bir hafızadan daha fazlası gerekir.
Ce que vous venez de faire exige davantage qu'une bonne mémoire.
Ve sen çok daha fazlasını hak ediyordun.
Tu méritais tellement plus.
8 ya da daha fazlasıdır.
Huit, voire plus.
Arkadaşlık ilişkisinden daha fazlası var aramızda.
C'est plus qu'une amitié.
Mi fa cagare ( Ben berbatım )! Bilirsin, benim çocuklar daha fazlasını idare edebileceklerini söylüyorlar.
Mi fa cagare. - Ouais. - Tu sais, mes amis m'ont dit qu'ils peuvent en prendre plus.
Moralar kendi itibarlarından daha fazlasını riske ettiler, hayatlarını riske ettiler.
En misant sur ce partenariat, les Μora risquent vraiment très gros.
Moralar kendi itibarlarından daha fazlasını riske ettiler, Moralar kendi itibarlarından daha fazlasını riske ettiler,
En misant sur ce partenariat, les Mora risquent vraiment très gros.
Bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun, ama öğretmen maaşıyla bu kadar, üzgünüm.
Tu mérites bien plus d'argent que ça, mais j'ai un salaire d'enseignant.
Daha fazlasına sebep olacak.
Vous pensez peut-être que Don Carlos est la réponse à vos problèmes, mais il n'en apportera que plus.
Daha fazlasına ihtiyacımız yok.
On n'a pas besoin de plus.
Ve sadece bir sevişmeden daha fazlası olduğuna ve o bunları sorun etmez.
Il n'est bon qu'à ça.
Daha iyi muamele hak ediyorum, bana "Unuttum" dan fazlasını borçlusun.
Je mérite d'être traité un peu mieux que ça. Et je pense que tu me dois un peu plus que "j'ai oublié."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]