English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Orada olacağım

Orada olacağım Çeviri Portekizce

2,435 parallel translation
Sınıftan her çıktığında... orada olacağım.
Sempre que saíres da aula, eu vou estar aqui.
Siz nereye giderseniz, ne yaparsanız, orada olacağım.
Onde fores, o que fizeres, vou estar lá.
Tamam, hemen orada olacağım.
Sim. Não, eu vou já para aí.
Ama şunu bil ki her defasında eğlenceni bozmak için orada olacağım, anladın m?
Mas ficas a saber... que vou estar aqui para te azucrinar... de todas as vezes, percebeste?
Peki, eğer onu kaybedersen, ben tam orada olacağım.
Bem, se tu o perderes, estarei bem ali.
Bebeğim, ultrason için orada olacağım, tamam mı?
Querida, estarei no ultrassom.
- Orada olacağım.
- Estarei lá.
Evet, dersler pazartesi günü başlıyor ve ben de orada olacağım.
Sim, as aulas começam na segunda-feira, e eu lá estarei.
Hayır, hayır. Orada olacağım.
Não, não, não!
Bebeğim, senin için her zaman orada olacağımı biliyorsun.
Querido, sou uma malvada, sabes disso.
Kısa sürede orada olacağım.
Estarei aí em breve.
Ona de ki, bir dahaki tahliye oturumunda orada olacağım ve bu sefer onun lehine konuşacağım.
Diga-lhe que... vou estar na sua próxima audiência. Vou interceder a favor dele.
Okulda acil bir durum vardı, Bütün gün orada olacağım.
Ouve uma emergência na escola, por isso, vou ficar fora o dia todo.
Ama orada olacağım, tam senin yanında, ve asla bunu giymeyeceğim.
Mas, estarei lá bem ao teu lado, e até mesmo usarei isso. Se isso...
Bir dakika içinde orada olacağım bebeğim.
Vou já daqui a um minuto, querida.
Ve bu olduğunda, ben orada olacağım.
E quando fizeres, estarei lá.
- Orada olacağım. Ne var?
Lamento interromper, Dr. Dorian, queria certificar-me de que ainda me deixaria tirar-lhe sangue.
Orada olacağım.
Diga-lhe que lá estarei.
Hep gözdesi olmayacaksın, gözden düştüğünde orada olacağım.
Não serás sempre o preferido dele. E quando caíres, eu estarei lá.
Düştüğünde orada olacağımı sana söylemiştim.
Eu disse-te que estaria presente quando caísses.
Zirve öncesi orada olacağım.
Estarei lá antes da cimeira.
Gerald'a şifoniyeri bekletmesini, birazdan orada olacağımı söyle.
Basta dizer a Gerald para colocar na cómoda, irei aí, daqui a pouco.
Tam 9 : 00'da orada olacağım.
Nove da manhã. Está bem. Com certeza.
Ben orada olacağım!
Vou já para aí!
Çünkü benim gemim kalkmak üzere ve ben orada olacağım.
Porque o meu navio vai partir, comigo a bordo.
Tamam, orada olacağım.
Está bem, estarei lá.
Sana orada olacağımı söyledim.
Eu disse-te que estaria lá.
Doktor Riley'i ara ve 15 dakika içinde Joey ile orada olacağımızı söyle.
Liga para o Dr. Riley e diz-lhe que estarei lá em 15 minutos, com o Joey.
Üzgünüm. Yarın orada olacağım. Söz veriyorum.
Sinto muito, estou aí amanhã, prometo.
Orada olacağım, söz.
Prometo que estarei lá.
- Tamam, orada olacağım.
Juras?
- Gerek yok, cuma orada olacağım.
- Não é preciso. Eu vou para L.A. na sexta.
- Orada olacağım.
- Eu vou lá estar.
Bak, ona bir saat içinde orada olacağımı söyle.
Diz-lhe que estou aí, dentro de uma hora.
Üç saat içinde orada olacağımızı söylememiş miydin?
Tu não disseste que chegaríamos lá em três horas?
Orada olacağım.
Eu estarei lá.
- Orada olacağım.
- Estarei aí.
Hatta bir gün önceden orada olacağım. Kamp kuracağım.
No dia antes já lá estou, vou acampar à porta!
Orada olacağım.
Estarei lá.
Eğer yanına bakarsan... Orada olacağım, iyi olacağız...
# Se olhares ao teu lado # # vou estar lá, e estaremos bem #
"Nerede çözecek bir suç varsa, çözmek için orada... olacağım."
Onde houver crime sem solução, estarei lá para solucionar... o crime.
İki saat içinde ameliyat olacağım. Orada benimle olmanı isterim.
A cirurgia é em duas horas, gostaria que estivesse comigo.
Orada olacağım.
Lá estarei.
Evet, tam orada olacağım.
Sim, sim, vamos já para aí.
İnşası yeni bitti ve orada oturan ilk hükümdar ben olacağım
Mal acabou de ser construído, e serei a primeira soberana a viver lá.
Bir dakika içinde orada olacağım.
Eu já lá vou ter.
Öncelikle, orada seninle birlikte olacağım.
Primeiro, vou estar lá contigo.
- Orada olacağım.
Não, não!
İçeri girecek, ben orada oturuyor olacağım ve şöyle diyeceğim
Ela vai entrar, eu vou estar sentado e vou dizer :
- Orada olacağım.
Lá estarei.
Orada olacağım.
Eu vou estar por lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]