And every year translate Turkish
1,204 parallel translation
I've got a terrific job, a comfortable salary, terrific wife three terrific kids... and every year I give to the alumni fund.
Olağanüstü bir isim vardı, Çok iyi bir maaşım ve mükemmel bir karım üç muhteşem çocuğum... ve her sene öğrenci vakfına bağış yaparım ben.
But we will next year. - And every year after that. For ten years.
Ama gelecek yıl gireceğiz. - 10 yıl boyunca her yıl Mekke'ye gireceğiz.
But every year until his death - from a combination of tuberculosis and a tomahawk to the head - he went to the shore on this day in hopes that the magic clam would return.
Ama ölümüne kadar her yıl ki verem ve kafasına geçirilen bir savaş baltasının sentezinden öldü yılın bu günü sahile gitti ve sihirli midyenin geri dönmesini umdu.
Every year she wins and rubs it in my face.
Her sene kazanıyor ve bunu tekrardan yüzüme vuruyor.
Lillian, we've had this party Every year now for 10 years, And we've never run out of food,
Lillian, bu partiyi 10 yıldır veriyoruz ve yemeğimiz hiç tükenmedi.
Every year we schlep him off to White Castle and throw 20 bucks'worth of scratch-offs at him.
Her yıl onu hamburgerciye götürüp eline de 20 dolarlık kazı kazan sıkıştırıyoruz.
Yes. Isn't it true that last year, three out of every four murders in the Gaza Strip and West Bank were honor killings?
Geçen yıl, Gazze Şeridi'ndeki dört cinayetten birinin namus cinayeti olduğu doğru değil mi?
Every year a victim would be sacrificed on it in honor of winter, and then one year- - nobody remembers exactly when or why- - a play took the place of the ritual, and no one had to die here again.
Her yıl biri kurban edilirdi kışı şereflendirmek için,... ve sonraki bir yıl - -... hiç kimse tam olarak hatırlamaz neden ya da ne zaman olduğunu - -... ayinlerin bir oyuna dönmesini, ve burada bir daha hiç kimse ölmedi.
It's a huge market and some 30,000 tonnes of reef fish come into Hong Kong every year,
Muazzam bir pazar ve Hong Kong'a her yıl 30 bin ton kadar resif balığı giriyor.
Hundreds of thousands of tonnes of young fish are discarded every year, fish that would otherwise grow to become an important and valuable source of protein,
Yüz binlerce ton yavru balık her yıl yok ediliyor. Oysa ki bu balıklar büyüse önemli ve değerli birer protein kaynağına dönüşeceklerdir.
Like thousands of villages across the country the farmers of Champaner toiled on empty bellies and paid taxes to the Rajah every year.
Ülkedeki binlerce köy gibi Champaner çiftçisi de boş mideyle çalışıp her yıl racaya vergi ödüyordu.
I take the wife and kids every year to the Negro Hockey Hall of Fame.
Karımı ve çocuklarımı alır her sene zenci hokey şöhretler maçına giderim.
Like a 40-year-old businessman who takes a train to work every day... and makes responsible decisions.
Her gün trenle işe giden ve güvenilir kararlar veren 40 yaşında bir işadamı gibi.
The man who wants to marry you, not some dog-catcher who makes 18 grand a year and comes home smellin'like cat piss every night.
Seninle evlenmek isteyen adama, yılda 18 bin kazanan ve eve hayvan kokusuyla gelen köpek avcısına değil.
Every year she tries to fix me up with some bushy-haired, middle-aged bore... and I feared this year would be no exception.
Her yıl beni kabarık saçlı, orta yaşlı sıkıcı biriyle tanıştırmaya çalışır... ve bu yıl da aynı şeyi yapacağından korkuyordum.
You see, in the year 1902 we were just a bunch of silver miners. Out there every day digging in the dirt... uneducated, and humping on each other... every chance we could.
1902 yılında bizler bir grup gümüş madencisiydik... her gün çamur içinde kazan, eğitimsiz, her fırsat bulduğunda birbirine atlayan.
Every year in the spring, she would wake me up in the morning and she would whisper in my ear "The first crocus is here"
Her sene baharda sabah beni uyandırırdı. Ve kulağıma "İlk çiğdem açtı" diye fısıldardı.
That's why every year on his birthday Pooja and I've a special prayer for him
bu yüzden her yıl doğum gününde Pooja ve ben onun için özellikle dua ederiz.
Every year somebody has a couple of good months and everybody thinks they're gonna hit 60, all right?
Her yıl bazılarının bir çift iyi ayı olur ve herkes 60 sayı turu yapacağını düşünür tamam mı?
And it went on... Every year the same.
Ve böyle gitti...
Like thousands of villages across the country the farmers of Champaner toiled on empty bellies and paid taxes to the Rajah every year.
Ü lkedeki binlerce köy gibi Champaner çiftçisi de boş mideyle çalışıp her yıl racaya vergi ödüyordu.
JIM, I AM SICK AND TIRED OF DOING THIS FOR YOU EVERY YEAR!
Jim, her sene bunu yapmaktan bıktım usandım artık!
AND EVERY CHARM ON HERE REPRESENTS A DIFFERENT MEMORABLE EVENT FROM EVERY YEAR THAT YOU'VE BEEN MARRIED.
ve her büyü evliliğinizden beri olan unutulmaz bir anı hatırlatıyor ne kadar?
Especially considering that last year he demanded cash for every delivery and kept sending us wilted lettuce.
Özellikle geçen yıl her teslimat için nakit istediğini ve bize bayat mal gönderdiğini düşünürsek.
She then called me Pacey Pukey for the rest of the year a little nickname my family picked up on and now resurfaces itself every year around this time to hearty laughs all the way around.
O da bana senenin sonuna kadar Kusmuk Pacey diye seslendi. Daha sonra sevgili ailem bu lakabı benimsedi. Artık yılın hep bu zamanında tekrar akıllarına getirip, kendilerini eğleniyorlar.
Every year, I look up at that star and I think of all of the joy and wonder that Christmas promises and that miracle that occurred on that silent winter's night.
Her yıl şu yıldıza baktığımda ve Noel'in vaat ettiği tüm keyfi ve sihri düşününce ve o kış akşamı meydana gelen mucizeyi düşünüyorum.
I've been trying to sell this house for a year, and he keeps driving away every potential buyer.
Bu evi bir yılı aşkın süredir satmaya çalışıyorum. Tüm potansiyel alıcıları uzaklaştırıyor.
It is, actually. You see, every year, we pick a book to read and discuss.
Her yıl bir kitap seçip onu tartışırız.
Every year, I say I'm gonna send out holiday cards and I never do it.
Her yıl herkese kartpostal atacağımı söylerim ama hiç atmamışımdır.
And that, my friends, is the story of how Stars Hollow came to be... and why we celebrate that fateful night... every year at about this time.
İşte Stars Hollow böyle kuruldu ve biz bu nedenle her yıl bu vakitlerde o geceyi kutlarız.
They get an average of 18,000 applicants every year, and only 2,000 get in.
Her yıl ortalama 18,000 kişi başvuruyor, ama yalnızca 2000 kişi girebiliyormuş.
We should throw a big party for Carrie and Doug every year and switch off paying.
Carrie'yle Doug için her yıl büyük bir parti verip masrafları dönüşümlü ödemeliyiz.
Every year we yell and threaten, bargain and beg...
Belki bu sefer görgülü davranırlar.
My dad and me used to go every year.
Babamla her yıl ava giderdik.
Yeah, well, you know the Christmas card you get of me and my dog every year?
Her yıl Noel'de ben ve köpeğimden aldığın kartları biliyor musun?
Um, Will and I have done it every year since college
Üniversiteden beri hiç kaçırmayız bunu.
Every year there's more of them behind and fewer ahead.
Her yıI baktığında arkanda çok oluyor ileride ise az
And turtles, like these olive ridleys, migrate thousands of miles every year.
Ve bu zeytin yeşili kaplumbağalar da her yıl binlerce mil göç ederler.
Half a million of these birds breed on the Azores every year and scour the nearby ocean for food.
Bu kuşların yarım milyonu her yıl Asor Adaları'nda yumurtlar ve yiyecek için yakındaki okyanusa gider.
Raj, I have to go, The youth festival is coming up and like every year... my dance performance will be the best!
Her yıl olduğu gibi bu yılda gençlik festivali var.
Every year after that, same date, same store, they'd get together and pick out a brand new pair of shoes forthe two of them.
Sonrasında her yıl, aynı günde, o dükkanda buluşup... ikisi için bir çift yeni ayakkabı aldılar.
Every year more and more people come through here and every one in a while they don't come back.
Buraya her sene daha fazla insan gelir... ve hiçbiri geri dönmez.
It must be so disappointing to see all these college kids come in and out of your town every year, moving on to bigger and better opportunities, while you stay here, year after year, getting older and older.
Her yıl buraya bir sürü öğrencinin gelip daha büyük ve... daha iyi fırsatlar yakalayarak gittiğini görmek, sizi hayal kırıklığına uğratıyor olmalı, Siz burada yaşarken, yıldan yıla, daha yaşlı ve daha yaşlı oluyorsunuz.
For births that lead to early deaths... for marriages made in hell... and for the coming in of every year... that brings this cursed world closer to its end.
Erken ölümlere neden olan doğumlar.. cehennemde yapılan evlilikler... ve gelen her yeni yıl... bu lanetli dünyayı sona yaklaştırıyor.
We spend $ 20 million every year and then we teach you...
5 ve 6 yaşındaki çocukları eğitmek için yılda 21 milyon dolar harcıyoruz.
That's the story about this small town that draws lots every year... and whoever gets chosen becomes a human sacrifice.
Bu hikayede küçük bir kasabada her yıl bir kura çekilir ve... seçilen kişi kurban edilir.
Kate and I watch this every year with the kids.
Keyt ve ben her yıl ona çocuklarla bakardık.
It's the most c-complex, tedious tax return, and I get stuck with it every year.
En karmaşık, en meşakkatli vergi iadesi türüdür ve her yıl da başıma kalır.
Every year they contribute between $ 50,000 to $ 100,000 to the income and the operating costs of our mosque.
Böylece her yıl yaklaşık olarak 50-100 bin $ miktarda camimizin giderlerine katkıda bulunuyorlar.
He told his daughter Fatima that every year during Ramadan the angel Gabriel recited the Quran to him and asked him to repeat it.
Kızı Fatıma'ya her yıl Ramazan ayında Cebrail'in Kuran'ı kendisine okuduğunu ve onu tekrarlamasını istediğini söyledi.
Two to three million Muslims from around the world travel to Mecca every year for this five day ritual, which takes them in the footsteps of Abraham the ancient patriarch from whom Muslims, Jews, and Christians all trace their lineage.
2-3 milyon Müslüman dünyanın her yerinden Mekke'ye gelir. Her yıl beş gün boyunca İbrahim'in yolunu izlerler. O, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin köklerini dayandırdıkları atalarıdır.
and everything will be fine 34
and everything changed 17
and every night 34
and everyone else 26
and everything 101
and everything else 36
and everybody knows it 20
and every day 78
and everywhere 22
and everyone 32
and everything changed 17
and every night 34
and everyone else 26
and everything 101
and everything else 36
and everybody knows it 20
and every day 78
and everywhere 22
and everyone 32
and everybody 18
and every time 51
and every 21
every year 359
years 15110
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
and every time 51
and every 21
every year 359
years 15110
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years together 37
years ago today 35
years older than me 22
years before 33
years to life 41
years apart 22
years of age 170
years on the job 27
years old now 31
years together 37
years ago today 35
years older than me 22
years before 33
years to life 41
years apart 22
years of age 170
years on the job 27
years old now 31