English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You broke

You broke translate Turkish

8,032 parallel translation
That's the reason you broke it off.
Çekip gitmenin sebebi de bu.
So you broke up our entire family over a chick from high school?
Yani sen... Bütün aileyi liseden bir kız için mi dağıttın?
You broke me.
Sen beni kırdın.
You already admitted that you broke into his apartment.
Dairesine zorla girdiğini itiraf ettin ya.
Look, war hero or not, you broke his heart.
Bak, savaş kahramanı olsan bile adamın kalbini kırdın.
And you... you broke my heart.
Sen... Kalbimi kırdın.
You broke a 30-year-old set.
30 yıllık takımı bozdun ama.
You broke the rules!
Kuralları çiğnedin!
Fuck you. You broke the rules.
Siktir lan, sen çiğnedin.
You broke the rules how you found out I broke the rules.
Kuralları sen çiğnedin. Yoksa, benim çiğnediğimi nasıl anlayasın?
Yeah, you broke the rules!
Aynen, kuralları sen çiğnedin!
You should have thought about that before you broke the law.
Bunu kanunu çiğnemeden önce düşünecektin.
You broke my heart, and I'll never forgive you for that.
Kalbimi kırdın, ve seni hiç affetmeyeceğim.
You broke your right ring and middle fingers. I can tell.
Sen de sağ yüzük ve orta parmağını kırmışsın.
You broke his heart with Lizzy.
Lizzie'yi kullanarak onu kandırdın.
You broke my cypher?
Şifremi mi kırdın?
Well, you broke my heart when you made me go to the gym and I had a heart attack.
Zorla spor salonuna götürdüğünde kalbim kırıldı, üstüne kalp krizi geçirdim!
You broke probation.
Tahliyeni bozdun.
You broke your oath.
Yeminini bozdun.
I have a man named Major Lilywhite claiming you broke into his home and assaulted him last night.
Major Lilywhite adındaki biri dün gece evine girdiğinizi ve ona saldırdığınızı söyledi.
Now tell these nice people the truth about how you broke your arm.
Şimdi bu iyi insanlara kolunu nasıl kırdığını söyle.
Hey, remember that time you broke some of my ribs?
Kaburga kemiklerimden birkaçını kırdığın zamanı hatırlıyor musun?
You broke into my home.
Evime izinsiz girdin.
Your fiancee you're so fond of - they're all flat broke!
Çok sevdiğin nişanlının ailesi beş parasız!
I broke their hearts, but you know what?
Kalplerini kırdım ama var ya?
After all the work you did to stop him, she's the reason he still broke his seal.
Onu durdurmak için harcadığınız onca emekten sonra mührünü kırmasının nedeni Rose.
So if Rose broke a seal, then you're saying...
Rose mühür kırdı ise diyorsun ki...
Oh. You two broke up?
Siz ayrıldınız mı?
Glad you decided to come before the cops broke up our little soiree.
Polisler küçük toplantımızı dağıtmadan gelmek istemene sevindim.
- You damn near broke every bone in my body.
Vücudumdaki bütün kemikleri kırdın.
Followed you home from the precinct yesterday. I broke into your place while you were showering.
Akla hayale gelmeyecek şeylerin eşiğinde bulunuyorduk.
Fuck you I broke the rules.
Siktir lan, çiğnemişim.
I'm the commissioner. I can break the rules'cause you guys broke the rules before but I didn't bust you enough.
Ben yargıçım lan, kuralları çiğneyebilirim siz çiğnemeden önce sizi yakalayabilmek için.
You got extra personnel and equipment to help you fix what Linda Freeman broke.
Linda Freeman sıkıntısını çözmene yardımcı olacak fazladan eleman ve ekipmanın var.
Well, she's gonna destroy you... leave you alone, broke and pathetic.
Peki, o seni meteliksiz, acınacak ve yalnız bırakıyor.
- Do you think it's the same people who broke in here?
- Sence aynı kişiler mi? - Daha belli değil.
When you broke into the house.
- İçeri zorla girdin o zaman.
You're the boy who broke into the property.
Sen mülke izinsiz giren çocuksun.
Then all hell broke loose, But you're going to make you,
Kıyamet kopacak. Ama başaracaksınız.
A few weeks after you and Jordan broke up, you started catfishing Zoey, drawing her into a fake online relationship with Owen.
Jordan ve sen ayrildiktan birkac hafta sonra, Zoey'yi kandirmaya basladin, Owen ile sahte bir iliski baslattın.
Hey, Sam, is it true Susan broke up with you'cause you have a really small...
Sam, Susan'ın senden ayrılmasının sebebi sahip olduğun o küçücük...
You thought we broke up?
Ayrıldık mı sandın?
You know he spent 30 years grieving Jacob? It almost broke him. And then he gets his son back for a little while, only to...
Biliyorsun otuz yıl boyunca Jacob'ın yasını tuttu, bu neredeyse onu bitirmişti ve sonra bir süreliğine de olsa oğluna geri kavuştu... sadece bu adil görünmüyor muhtemelen kalbiydi... ani kalp krizi babası gibi muhtemelen hiçbir şey hissetmedi.
I thought you said he was broke.
Beş parası kalmadı demiştin.
They broke the mould after you popped out, didn't they?
Sen birdenbire çıkınca o geleneği bozdular değil mi?
Well, you are lucky you only broke your left arm.
Sadece sol kolunu kırdığın için şanslısın.
You mean the part where you're Russian spies, the part where I sabotage my entire career in front of a federal judge, or the part where we kidnapped a man and broke into a bank?
Rus ajanı olduğunuz kısmı mı söylüyorsun bütün kariyerimi federal bir yargının önünde kundakladığım kısmı mı yoksa bir bankaya zorla girip herifin birini zorla kaçırdığımız kısmı mı?
Have you been to New York City since the virus broke?
Virüs ortaya çıktıktan sonra hiç New York'a gittiniz mi?
You convinced me that it would show us who broke into Philly City Hall.
Beni, Philly Belediye Binası'na gireni göstereceğine ikna ettin.
Only because you just broke two of my ribs, in addition to impaling me on a bamboo stake, on which, I think we both know, you smeared some poop!
Çünkü kaburga kemiklerimden ikisini kırdın. Ayrıca bir bambu sırığını bana sapladın. Bence bu sırığa bok bulaştırdığını ikimiz de biliyoruz!
To you, man, to your success, and to the radiant woman sitting across the table from you, because if she hadn't come along, you'd still be the same broke, unhappy, unsuccessful Park Slope dad living off your wife's parents.
Sana adamım, başarına. Ve masada karşında oturan göz kamaştırıcı kadına. Çünkü o ortaya çıkmasaydı sen hala karısının ailesinin parasıyla geçinen aynı meteliksiz, mutsuz, başarısız Park Slope babası olacaktın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]