English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You got a light

You got a light translate Turkish

300 parallel translation
- You got a light too?
- Ateş de mi var?
- Have you got a light?
Ateşiniz var mı?
- Yeah, you got a light?
- Evet. Çakmağın?
You got a light, Bill?
- Merak etme, Sara.
You got a light, Stumpy?
Ateşin var mı Stumpy?
- You got a light?
- Ateşiniz varmı?
You got a light?
Ateşin var mı?
- Have you got a light, please?
- Ateşiniz var mı?
You got a light, Mister?
Ateşiniz var mı, Bayım?
Have you got a light?
Ateşin var mı?
You got a light opera company?
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
You got a light out. What? I said, you got a light out.
Bir yerlerde av köpeği fotoğrafınız bulunmuyor, sanırım, değil mi?
You got a light?
Çakmak var mı?
- Have you got a light?
- Ateşin var mı?
You got a light on you?
- Hadi ama.
Hey, Old Man, you got a light?
Hey, ihtiyar, ateşin var mı?
You got a light, hmm?
Bir ışık yakaladın, ha?
Hey, officer, have you got a light?
Hey, memur bey, ateşin var mı?
Hey, have you got a light?
Hey, ateşin var mı?
- You got a light.
- Işık yandı.
- You got a light!
- Işık yandı!
You got a light?
- Çakmağın varmı?
You got a light, buddy?
- Ateşin var mı ahbap?
Hey, Joey, you got a light?
Hey, Joey, ateşin var mı?
Hey, garçon, you got a light?
Garson, ateşin var mı?
Hey, pal, you got a light?
Hey, ateşin var mı?
Hey, you got a light?
Selam, ateşin var mı?
- Have you got a light?
Ah... Ateşin var mı?
You got a light?
- Ateşin var mı?
Hey, tubby... You got a light for an old leprechaun's pipe?
Hey dostum, Leprikanın piposunu yakar mısın?
♫ Going further means chains ♫ - You got a light?
Ateşin var mı?
You Got A Light?
Çakmağın var mı?
That powder is a hundre yards from those guns and you got nothing to light that fuse with.
O barut fıçısı silahlardan 90 metre uzakta ve fitili ateşlersen yapabileceğimiz birşey yok.
But if you really want a regiment of the line that is really saying something about interior decor, then you've got to go for the Durham Light Infantry.
Ama eğer birinci sınıf bir alay istiyorsanız iç dekorasyonda gerçekten bir şey diyen bir alay o zaman mutlaka Durham Hafif Piyade birliği.
You got a flashlight, some light batteries.
El feneri ve birkaç pil var.
And, uh, you're upstairs watching TV late at night in bed got the dog with you, got the light on, you're reading, talking to each other, you got half of a Pepsi there, some Doritos, man,
Evde köpeğinizlesinizdir geç bir saatte eşinizle falan odada yatağınızda uzanmış televizyon izliyorsunuzdur, konuşuyorsunuzdur. Yarım şişe Pepsi, biraz Doritos vardır.
Hey you, got a light?
Hey sen, çakmağın var mı?
- You got a light?
- Ateşin var mı?
Have them send an ambulance with a paramedic, light IV D - 5 and W, KVO. You got it?
İçinde bir doktor, ışık 4, D-5 ve W, KVO olan bir ambulans yollasınlar.
Sun don't shine on the same dog's ass every day, but... mister, you ain't seen a ray of light since you got here.
Güneş her gün aynı yerde parlamaz ama bayım geldiğin günden beri güneş ışını görmedin.
By the way, you know your bike's got a broken tail-light?
Bu arada, bisikletinin lambası kırık biliyor musun?
You've got a light?
Ateşin var mı?
I just think that the stars sort of aligned y know I we just got really lucky there's a real sense of looking forward to coming to work everyday and then couple with that you stop at a stop light
Üstelik kırmızı ışıkta durduğunuzda yanımızdaki kişiler, "Dizinizi çok seviyoruz Marissa iyileşecek mi?" diye soruyorlar. Açıkçası bu benim isteyebileceğim en güzel şey.
You don't got a light, do you?
Çakmağın yoktur, değil mi?
- You've got a green light.
- Yeşil ışık.
But as long as I've got a breath you will never see the light of day again.
Ama ben nefes aldığım sürece bir daha gün ışığını asla göremeyeceksin.
You've got a green light. Move on!
Yeşil yandı, devam et!
Me theory on death is, you're whisked down a dark tunnel towards a white light and you get all the jokes you never got before.
Benim ölümle ilgili teorim şöyle : önce uzun, karanlık bir tünelde beyaz, güzel bir ışığa doğru yürürsün. Daha önce anlayamadığın tüm esprileri bir anda anlayıverirsin.
You wear something new and - Got a light?
Tamam yeni bir şey giyersin! Ateşin var mı?
- You got a burnt-out light bulb.
- Yanmış bir ampülünüz var.
You got a tail light out.
Arka lambanız yanmıyor, ehliyetinizi görmeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]