English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You got a wife

You got a wife translate Turkish

444 parallel translation
- Have you got a wife, Muspratt?
- Karın var mı Muspratt?
Have you got a wife?
Karın var mı?
- You got a wife?
- Karın var mı ki? - Hayır.
Have you got a wife, sir?
Karınız var mı efendim?
But when you got a wife and a baby, it is no good to laugh.
Ama karın ve bebeğin varsa, gülemezsin.
Yeah, you lucky stiff, at least you got a wife to come home to.
Seni şanslı, baş belası, en azından evde seni bekleyen bir karın var.
You got a wife and kids, ain't ya, pal?
Bir karın ve çocukların var, değil mi dostum.
YOU GOT A WIFE, A KID.
Senin bir karın ve bir de çocuğun var.
You got a wife, a job, a bank account.
Bir işin, bir eşin ve bir banka hesabın var.
You think because you got a wife so easily because I didn't make you court me, that that's all there is to it?
Sanıyor musun ki sen kendine... kolayca bir eş bulduğundan... bana kur yapmanı beklemediğimden, bu kadar kolay olacak bu iş?
- Yes. Have you got a wife?
Bir karın var mı?
- You got a wife up on your place, Brennan?
- Senim evde bir karın var mı, Brennan?
You got a wife?
Bir karın var, değil mi?
If i haven't a wife, i've got a daughter-in-law have you called on her, ma'am?
Karım yoksa bir gelinim var. Onu çağıracak mısınız bayan? Hayır, hayır.
You've got a good wife.
İyi bir karın var.
- You've got a wife.
Ben kalıyorum.
You've got a jolly wife, a pretty home.
Hoş bir hanımın, güzel bir evin var.
I heard that if you want a man's wife, she's yours if he's got any manners.
Bir adamın karısını istersen, doğru davranış gereği kadını sana verirmiş.
Can you tell my wife we got a problem with an axle?
Karıma dingil kutusu ile ilgili sorunumuz olduğunu söyleyebilir misin?
You can tell him from me, any husband who stays away from a wife at a time like this... I can't say I've got any use for him.
Böyle bir zamanda karısının yanında olmayan bir koca... işe yaramaz biridir.
You should have got yourself a wife.
Evlenmeliydin.
Have you ever dreamed of Laura as your wife... by your side at the policeman's ball, or in the bleachers... or listening to the heroic story of how you got a silver shinbone... from a gun battle with a gangster?
Hiç Laura'yı karınmış gibi hayal ettin mi? ...... polis balosunda veya stadyumda yanındaymış gibi ya da senin bir gangsterle silahlı bir çatışma sonucu nasıl yaralandığını dinlerken gibi?
You're worried because you've got a wife.
Karın olduğu için endişeleniyorsun.
So you figure you got yourself a wife.
Belli ki kendine bir eş bulduğunu sanıyorsun.
- You got a mighty pretty wife.
- Çok güzel de bir karınız varmış.
You've got a wife and kids.
Karın ve çocukların var.
You've got a wife and three kids, and your boy goes to Princeton.
Karın ve üç çocuğun var. Oğlun Princeton'a gidiyor.
A blimp like you ain't got a girlfriend, have you? I got a wife.
Senin gibi bir tutucunun sevgilisi yoktur, değil mi?
And all you've got in the world is a wife, six kids, two Academy Awards and every studio in town after you.
- Bu hayatta bir karın, altı çocuğun ; 2 Oscar'ın var... ve şehirdeki tüm film şirketleri peşinde
- You can't call off a date when your wife's got a new dress and I've booked a table.
Karın yeni bir elbise almış ben de bir rezervasyon yaptırmışsam,.. ... o buluşmayı son dakikada iptal edemezsin.
You see, I've got a wife and kids, too.
Benim de karım ve çocuklarım var.
If a newspaper got it, your wife wouldn't know you were being a snake.
Bir gazetenin eline geçse, eşin yılan olduğuna inanmaz.
To begin with, if I'm not too beastly inquisitive we have wondered why an attractive chap like you has never got himself a wife.
Başlangıç olarak, çok meraklı biri olduğumu düşünmezsen eğer senin gibi çekici birinin nasıl olur da, bir eşi olmadığını düşünüyorduk.
Kotsuru, you got fat - just like a mid-wife!
Kotsuru, kilo almışsın, tıpkı bir ebe gibi!
You got a home and a wife.
Bir evin ve bir karın var.
You got a good job, no wife, no responsibilities.
İyi bir işin var, karın yok, sorumlulukların yok.
You've got a young, pretty wife... and I don't blame you for wanting to go home to her.
Çok güzel, genç bir karın var ve karını görmek istediğin için seni suçlayamam.
You got yourself a wife, sonny!
Kendine bir kadın almışsın evlat!
Have you got a wife, soldier? My wife?
Karım mı?
Yeah, you got a nice business going here for you, a pretty wife.
Evet, burada yürüyen iyi bir işin, güzel bir karın var.
Now any cops show up, you've got yourself a dead wife.
Şimdi bir polis çıkagelir. sen kendine ölü bir eş aldın.
Once you get her... get her away from her father's influence, she's got the makings of a wonderful wife.
Onu babasının etkisinden uzaklaştırırsan eminim harika bir eş olacaktır.
All you got is a rich wife.
Sadece zengin bir karın var.
You got a nice wife, a fine boy, you got a job.
Güzel bir karın, iyi bir oğlun ve bir işin var.
Well, me wife's going to have a baby and I wondered if you'd got any leaflets.
Karımın bir bebeği olacak da sizde broşür var mı diye soracaktım.
I hear you got a good-lookin'wife and a daughter gonna be just like her.
Duyduğuma göre güzel bir karın varmış. Kızın da tıpkı onun gibi olacak.
You got a woman... or a wife?
Manita mı var yoksa eşin mi?
You're the love of my life, the only dame that meant anything to me, but I already said I got a wife in Hoboken.
Hayatımın aşkısın, benim için tek yaşam amacı ama sana söyledim. Hoboken'de bir karım var.
You've got to find him a wife, then they'll stop gossiping.
O yüzden Osman'ı ever. Bul güzel bir kısmet, bitsin gitsin bu iş.
- You've got a wife.
- Senin karın var.
Yes, sir, you've got to admit it. There's a man who proved how much he really cares for his wife.
Bunu kabul etmelisin beyefendi karısına değer verdiğini gösteren bir adam her zaman bulunur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]