You got it all translate Turkish
2,953 parallel translation
You got it all?
Hepsini getirdin mi?
you got it all, hoss.
Hepsine sahipsin, Hoss.
- You got it all wrong, webs.
- Her şeyi yanlış anlamışsın, ağ kafa.
We see meaning where there isn't any. You got it all figured out.
Bir manası olmadığı halde bizi mana aramaya itebilir.
Lady, you got it all wrong.
Kafanızda yanlış kurmuşsunuz.
Were you ever really my friend, or was it all just an act so you could keep me in check until you got what you wanted?
Hiç benim gerçekten arkadaşım oldun mu yoksa hepsi istediğini alana kadar beni kontrol altında tutabilmen için miydi?
Well, you sound like you've got it all figured out.
Her şeyi çözmüş gibisin.
You've got it all wrong.
Komple yanlış anlamışsın.
Now I've got to go back to playing with the ordinary people, and it turns out you're ordinary, just like all of them.
Now I've got to go back to playing with the ordinary people, and it turns out you're ordinary, just like all of them.
Miss Ruckheiser, I hope it's not all you've got, because, for now, Mr. Stack is free to go.
Bayan Ruckheiser umarım elinizdeki tek şey bu değildir. Çünkü şu anda Bay Stack gitmekte özgürdür.
it's got you written all over it.
Her hareketinden belli oluyor bu.
Yeah, you're right. They got it all.
Her şeyi almışlar.
* You've got your babies, I got my hearses * I've just been trying to hold it all together for so long.
O kadar zamandır bunları içimde tutuyorum ki...
I was gonna ask you to take the boys to the sitter for me today, but I can't have you going in there and scaring all the kids, so I got it...
Bugün çocukları benim için kreşe bırakabilir misin diye soracaktım ama bu halde oraya gidip çocukları korkutmana izin veremem. Ben bırakırım.. Yine...
Oh, wait- - It almost got you all killed.
üzere olan da, ben değildim sanırım..
You've got it all wrong, Blood King.
Sen hep yalnış düşünüyorsun, Blood King.
* think of all the luck you got * * know that it's not for naught * * you were beaming once before * * but it's not like that anymore * * what is this downside * * that you speak of?
Sezon, 1. Bölüm "Yaz Mevsimi"
You've got it all wrong.
Her şeyi yanlış anlamışsınız.
Come on, give it all you've got.
Haydi, bütün gücünü kullan.
It was my wedding that you were going to when you got into your car crash, and... you were answering my text message, and now... we're all sitting here, and we're talking about this day that's supposed to be the most amazing and unforgettable day of our high school lives, and we're-we're completely ignoring the fact that she's sitting in that chair?
Araban kaza yaptığında benim düğünüme geliyordun ve benim mesajıma cevap veriyordun ve şimdi hepimiz burada oturmuş, lise hayatımızın en şahane ve unutulmayacak günü olması gereken gün hakkında konuşuyoruz ve o sandalyede oturmakta olduğun gerçeğini görmezden mi geleceğiz?
I got it where I get all the things you're trying to hide from me- - underneath the floorboard in the bathroom.
Getirdiğin şeyleri banyoda döşeme tahtasının altında... benden saklamaya çalışıyorsun.
I was desperate to make something that had all the fresh air in it, and of course, when you go to India-in Mumbai, especially-it's got life.
İçinde temiz hava olan bir şeyler çekme konusunda ümitsizdim ama sonra, tabii ki Mumbai'ye gittiğimde, Orada hayat vardı.
You've got it all wrong.
Yanlış anlıyorsun.
Oh, God, you've got it all backwards, McCall.
Tanrım. Ne kadar zor anlıyorsun McCall.
Listen, it's no big thing- - all you got to do is wait until immigration...
- Bak, abartılacak bir şey değil. - Tek yapman gereken göçmenliği- -
Look, we got to get going. I'll tell you all about it in the car.
Bak gitmemiz lazım, her şeyi arabada anlatırım.
All right. You got it, buddy?
Pekâlâ, becerdin ufaklık.
Got a letter here that we're gonna send to the newspapers and I wanted you to all hear it first.
Gazete göndereceğimiz mektup şu an elimde. Hepinizin ilk benden duymasını istedim.
Well, it'll all come in handy'cause you got your last unemployment check today.
Bunların hepsi iş görür çünkü bugün son işsizlik çekin geldi.
I'm glad that it all worked out for you guys in the end, and I'm glad that Dad got the clients, and I didn't completely screw everything up.
Sonunda her şey istediğiniz gibi olduğu için babam müşteriyi aldığı için ve her şeyi sıçıp batırmadığım için mutluyum.
You've got it all wrong,
Her şeyi yanlış anladınız.
I'd hate to be a stick insect'cause all the other insects are always, like, bumping into you'cause they don't know you're there, and you got to just be like,'Watch It. "
Çünkü diğer böcekler size sürekli çarparlar. Çünkü orada olduğunuzun farkında değillerdir. O yüzden dikkatli olmak zorundasınızdır.
- You just got to keep telling yourself you're killing, and it will all fall into place.
Kendini anlatmaya devam edersen güzel olur, ve taşlar yerine oturur.
- You've got it all wrong.
- Tamamen yanlış yaptın.
- All right, you got it.
- Pekala, keyfin bilir.
It's all right, I've got you. I've got you, I've got you.
Sorun yok, tuttum, tuttum, tuttum.
sure, she's got it all but, baby, is that really what you want?
Eminim, o bunların hepsine sahiptir. Ama, bebeğim, bu gerçekten senin istediğin şey mi?
And it's not your typical horror... you don't have a horror film except for this one section at the end, right where Wendy walks in and the lobby is blue and you've got the cobwebs all around.
Karşınızda tipik bir korku filmi yok. Sondaki bir bölüm dışında karşınızda bir korku filmi bulunmuyor. Tam orada Wendy içeri giriyor, lobinin rengi mavi ve her tarafta örümcek ağları görüyorsunuz.
If you're gonna charge him, let's get on with it, but if that's all you've got, I suggest you open the door before you see yourselves facing a civil suit.
Onu yargılayacaksanız durmayın. Ama elinizde sadece bunlar varsa davalı duruma düşmeden o kapıyı açmanızı öneririm.
Look, you guys have got it all wrong.
Bakın, tamamen yanlışınız var.
All right, that's the name you're gonna give the press, you got it?
Pekala, basına vereceğin isim bu, anladın mı?
Is it completely hopeless? He's still working. He says he's close, but you got all these people here, so I'm sorry.
Az kaldığını söylüyor ama bütün bu insanları toplamışsın, yani özür dilerim.
And it all started when I got mixed up with you.
Hepsi de seninle birlikte hareket etmeye başladıktan sonra oldu.
Handsome, young and Jewish, you've got it all.
Yakışıklısın, genç ve yahudisin.
You've got it all wrong!
Her şeyi yanlış anlamışsın!
Look, you got to get a job this summer so we can make it through the winter, all right?
Kışı geçirebilmemiz için bu yaz işe girmen lazım.
- I got it all on tape, so you can watch it.
- Her şeyi kaydettim, sonra izleyebilirsin. - İhtiyacım olan şey buydu işte.
You've got it all wrong.
Tamamen yanlış anladın.
You got it, Sheriff. I'm all over it.
Anlaşıldı şerif.
Yeah, you have, but I find it very suspicious that 24 hours after we drag Ted's body from the river, you've got your oily hands all over his widow.
Evet söylemiştin ama Ted'in cesedini nehriden çıkarmamızın üzerinden bir gün bile geçmeden yağlı ellerini karısının vücuduna geçirmiş olmanı çok şüpheli buluyorum.
Because as soon as it got rough, as soon as there was any trouble, it all became my fault, and off you went.
Çünkü işler zorlaştığında, Bir problem çıktığı vakit, Hepsi benim hatam oluverdi,
you got it all wrong 99
you got it all figured out 25
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got it all figured out 25
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173